Yargıtay, Fotokopi Belgeyi Delil Saydı

Yargıtay, Fotokopi Belgeyi Delil Saydı

İki ortak arasındaki alacak davasında fotokopi belgeyi delil saymayıp, davanın reddine karar veren yerel mahkeme kararı Yargıtay’dan döndü. Adli Tıp Kurumu’nda yapılan incelemede ortaklar arasında imzalanan protokol belgesinin fotokopi olduğuna...

İki ortak arasındaki alacak davasında fotokopi belgeyi delil saymayıp, davanın reddine karar veren yerel mahkeme kararı Yargıtay’dan döndü. Adli Tıp Kurumu’nda yapılan incelemede ortaklar arasında imzalanan protokol belgesinin fotokopi olduğuna dikkat çeken Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, "Belgenin yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge kabul edilip, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 202. maddesi uyarınca, tanık dahil her türlü delil ile ispatına imkan verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." denildi.

Malatya’da birlikte lokanta açan iki ortak, kendi aralarında protokol imzaladı. İşyerinde çalışanlar için ödenen sigorta primleri ve elektrik tüketim bedellerinin toplamı olarak 18 bin 128 liranın davalıdan tahsilini talep eden davacı ortak, geçen yıl Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde eski ortağı için alacak davası açtı. Mahkeme, taraflar arasındaki ‘protokol’ başlıklı belgeye, belgenin fotokopi olması nedeniyle itibar etmeyerek davayı reddetti. Davacı ortak, yerel mahkemenin kararını temyiz etti.

Dava dosyasını yeniden ele alan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlü olduğuna işaret edildi. Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükünün hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düştüğünün vurgulandığı kararda, "İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Bu nedenle ispat külfeti öncelikle davacıdadır. Davacı ise hukuki ilişkinin değeri itibarıyla iddiasını ancak yazılı delil ile ispat edebilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır." ifadeleri yer aldı.

Kararda, taraflar arasındaki, ‘protokol’ başlıklı belgenin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelenmesinde belgedeki imzaların davalının eli ürünü olduğu, incelemeye konu belgenin fotokopi belge olduğunun tespit edildiği hatırlatıldı. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, mahkemenin davalının imzasını taşıyan belgenin yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge kabul edilip, HMK 202. maddesi uyarınca, tanık dahil her türlü delil ile ispatına imkan verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddetmesinin doğru olmadığına hükmetti. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.