Yaptık, bir daha yaparız

Yaptık, bir daha yaparız

FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişiminin etkisiz hale gelmesinde büyük pay sahibi olan vatandaşlar o geceye ilişkin anılarını Konya’da anlattı. Kullandığı kamyonla hatırlanan Şerife Boz, “O gün yaptık, tekrar olsa yine yaparız” dedi

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın "Tecrübe Konuşuyor İçimizdeki Kahramanlar Projesi" kapsamında, Mevlana Kültür Merkezi’nde yapılan program, Konya Valisi Yakup Canbolat, AK Parti Konya Milletvekili Hüsnüye Erdoğan, Konya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tahir Akyürek ile çok sayıda vatandaşın katılımıyla gerçekleştirildi. Program, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Oyuncu İsmail Hakkı’nın sunuculuğunu yaptığı programa darbe girişimi gecesinde üstün gayretler gösteren, Metin Doğan, Yaşar Yıldız, İsmet Doğan, Mehmet Tahir İkiler, Şerife Boz, Merve Şebnem Oruç, Adviye Gül İsmailoğlu, Barış Dedebağı ve Abdullah İrgin konuşmacı olarak katıldı.

BEN ÖLÜSEM HERKES YAŞAR

15 Temmuz gecesinde gerçekleştirilmeye çalışılan darbe girişimini engellemek amacıyla Atatürk Havalimanı’nda tankın önüne yatan Metin Doğan, spor salonundan çıkıp eve gitmek için otobüs durağına geldiği sırada durakta olan insanlardan darbe girişimi olduğunu öğrendiğini söyledi. Her şeyi hesapladığını ve galeyana gelerek hiç bir şey yapmadığını anlatan Doğan, “İnsanlar o kadar çok korkmuşlardı ki o tank hareket ederken ‘sen ne yapıyorsun?’ diyecek kimse yoktu. Ben onları yüreklendirdim. Sayıları, on oniki oldu, bir anda kırk elli oldu. Ondan sonra ben eylemelere katılmadım. Amacım o gece o insanları yüreklendirmekti. İnsanlar artınca ve Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla bir buçuk saatte oraya 2 milyon insan geldi. Buna oyun demelerinin nedenini ne vicdanları ne zekaları alır. Bir buçuk iki saatte 2 milyon insanın ölmek için geleceğini bunlar anlayamazlar, o kalbe sahip değiller. Böyle bir sevgiyi hayal bile edemezler. Onlar o yüzden oyun diyorlar” ifadelerini kullandı.

3-013.jpg

ARABAYI BEN DEĞİL YÜREK SÜRDÜ, İMAN SÜRDÜ

FETÖ'nün darbe girişimini engellemek için kullandığı kamyonla Taksim'e çıkan Şerife Boz, darbe girişimini televizyondan gördüğünü ve eşine ait kamyonu alarak yola çıktığını belirtti. Kamyonun kasasına vatandaşları doldurarak Taksim’e doğru gittiğini dile getiren Boz, "15 Temmuz gecesi çok zor bir geceydi. Vatan benim için bir ana, namus gibidir. Eğer ben de o gece evde kalsaydım, vatanıma hainlik etmiş olurdum. Anasız, babasız yaşanır mı bilmem ama, vatansız asla yaşanmaz. Bir daha olsa bir daha giderim. Çocuklarımı torunlarımı alarak Ya Allah bismillah diyerek sokağa indim. Zaten kamyonumuz kapının önünde. Komşulara seslendim, apartmandan herkese seslendim. Onları kamyonun üzerine alarak, yavaş yavaş gittim. Eşim gidince bende çocuklarımı, torunlarımı, komşularımı alarak yani resmen Cihat’a gittim. Tankın önüne kadar gittim, oğlum tankın üstüne çıktı. Bende çıkacaktım ama çarşafım izin vermedi. Tekrar geri döndüm. Ertesi gün kamyonumu alarak Taksim’e kadar gittik O gün mahşer günüydü bombalar atılıyordu. Hiç korkmadım. Arabayı ben sürmedim yürek sürdü, iman sürdü. O gün yaptık, tekrar olsa yine yaparız” diye konuştu.

2-011.jpg

BİZ DARBELERLE YETİŞEN BİR NESİLİZ

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkent Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Tahir İkiler ise bu durumun "tiyatro" olduğunu söyleyen sanatçı arkadaşları olduğunu belirterek, "Orada bir tiyatro vardı, evet. Belki ben o tiyatronun bir oyuncusuydum ama bu tiyatroyu yöneten kişi, işte o okyanusun ötesindeki o adam. O kişinin sayesinde, biz o gün o acıları bir tiyatro sahnesinde yaşar gibi yaşadık. Ben buna tiyatro diyenlerin tiyatrosunu yapıyorum. Bir metre geride, adı Cuma soyadı Dağ. Dağ gibi kardeşimin geri döndüğümde yerde kafası yoktu. Uçaksavar mermisi kafasını almış. Cuma'nın eşi Rukiye'yi ziyaret ettiğimizde dedi ki 'Onları affeden olursa biz onları asla affetmeyeceğiz'.Bir millet istiklali ve istikbali için şahadet şerbetini seve seve içiyorsa onları unutmamak ve neslimize unutturmamak boynumuzun borcudur. Oyunun her karesinde vatan için kahramanca direnen halkımızı ve göğsünü kurşunlara siper eden cesur evlatlarımızı anlatmaya gayret sarf ettik. Biz darbelerle yetişen bir nesiliz. Kimse bizi bu tür girişimlerle korkutamaz 15 Temmuz gecesi yeni bir Çanakkale Destanı yazan kahramanlarımızın gerçek hikayelerine sağır kalmayı seçen bencil yüreklere inat, o şanlı direnişin sessiz çığlıklarını tarihin tozlu sayfalarına göndermeyeceğiz ve sonrasında olası bir kanlı darbeye karşı hazırlıklı olacağız" ifadelerine yer verdi.

1-012.jpg

ONLAR DESTAN YAZDI BİZ OKUMAYA ÇALIŞIYORUZ

Daha sonra Ömer Halis Demir'in anısına yazdığı "30 Kuş" şiirini sahnede canlı okuyan şair Dursun Ali Erzincanlı yaptığı konuşmada, “Ben daha önce bana ilham konusunu soranlara hep söylüyordum. Ben çalışırken ister istemez insanın aklına bir şeyler geliyor. O da inşallah rahmanidir diyordum. Fakat ben bu şiirde şunu gördüm, 15 Temmuz'da bütün milletimizin adeta beyni durdu, durduruldu. Ben özellikle kendim için söylüyorum. Ben bu beyinle, bu kalple, bu şiiri yazabilecek ne durumdaydım psikolojikmen ne de buna hazırdım. Fakat 15 Temmuz'dan sonra içimde adeta şiirin yazıldığını hissettim. Ben sadece kalemi elime alıp kağıda dökerken, yazılmış bir şiiri kağıda döküyordum. İçimdeki ile kağıda dökülenin örtüşeli bayağı bir süre geçti. Sonunda 30 Kuş şiiri ortaya çıktı. O gece 240 insana şehadeti nasip eden kudret, bunların destanının da millet tarafından bilinmesini murad etti. Herhalde biz de bu konuda biraz istekliydik. Biz de memur edildik adeta. Kim olsaydı, kimin kalbine düşseydi o yazacaktı yani bunu. Onlar destan yazdı biz okumaya çalışıyoruz" dedi.

Program konuşmacılara Türk bayrağı ve plaketler takdim edildikten sonra son buldu.

TOLGA PARLAK merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum