Ukrayna Cumhurbaşkanı Poroşenko: Krizi Çözmek İçim Askeri Metot Yeterli Değil

Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, ülkenin doğusundaki ayrılıkçı güçlerle mücadelenin askeri yöntemlerle çözülmesinin yetersiz olduğunu söyledi.

BM Genel Sekreteri’nin Siyasi İşlerden Sorumlu Yardımcısı Jeffrey Feltman’la Kiev’de bir araya gelen Poroşenko, “Donetsk ve Lugansk’da halk barış istiyor. Önerdiğimiz barış planı ile ilgili ileri adımlarımızı belirleyeceğiz. Biz krizin sadece askeri metotlarla çözülemeyeceğini anlıyoruz…” dedi.

BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’un görevlendirmesi ile Kiev’de bulunan Feltman da Poroşenko’nun barış yönünde inisiyatif almasından duyduğu memnuniyeti ifade etti ve Eylül ayında New York’ta yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurul’una davet etti.

Ukrayna’nın doğu bölgesine Rusya’nın gönderdiği insani yardım TIR’ları gümrük kontrolünden geçmeye başladı. Yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasının Kiev-Moskova hattında yumuşama sağlaması bekleniyor.

Bir diğer olumlu gelişme ise Poroşenko ile Putin’in 26 Ağustos’ta Belarus’un başkenti Minsk’te bir araya gelecek olması. Haziran başında Normandiya kutlamaları sırasında Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in aracılığı yapılan kısa görüşme sayılmazsa iki lider ilk kez krizi masaya yatıracakları bir görüşme yapacak.

Poroşenko’nun Minsk ziyaretine AB temsilcileri de katılacak. AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton ve üç Avrupa komiseri de görüşmelere eşlik edecek. Ukrayna’nın AB ile imzaladığı ekonomik işbirliği anlaşması, yaptırımları ve enerji güvenliği ile ilgili konular da masada olacak. Rusya görüşmelerin Ukrayna’da tansiyonun düşmesine katkı sağlamasını bekliyor.

Kiev doğu Ukrayna’da ateşkes için milis güçler ve askeri mühimmatın geçişine engel olacak şekilde sınırda tam güvenlik, AGİT gözlemcilerine tüm alanlarda denetim izni ve rehinelerin serbest bırakılması gibi 3 şart ileri sürmüştü. Minsk’te ateşkes ilanı ve barış sürecinin başlaması konusunda somut adımların atılması bekleniyor. Karşılıklı olarak yaptırımların Rusya ve AB ülke ekonomilerine kalıcı zarar vermesinden endişe ediliyor. CİHAN