Tuz Gölü yok oluyor

Tuz Gölü yok oluyor

Son yılların en kurak dönemini yaşayan Tuz Gölü yok olmak üzere. Bilirkişilerin hazırladığı raporlar dikkate alınmıyor. Gölle ilgili endişelerini dile getiren bilim insanları ise kamu kurumlarını göreve çağırıyor

Türkiye'nin tuz ihtiyacının yüzde 60'ını karşılayan Tuz Gölü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Kapladığı alan bakımından Türkiye’nin ikinci büyük sulak alanı ve Lut Gölü’nden sonra dünyanın en tuzlu ikinci gölü olan gölü tehdit eden en büyük tehlike, su seviyesindeki önlenemeyen düşme. Aşırı ve plansız yeraltı suyu kullanımına, başka bir tehdit de açılmasına izin verilen onlarca tuz işletmesi. Su kuyularıyla çekilen yer altı sularının da tükenmesiyle kuruyan gölün yüzeyinden kilometrelerce ilerideki yerleşim alanlarına yürümek mümkün oluyor. Bilim insanları yaptıkları çalışmalarda, gölün son yüzyılda ciddi bir oranda küçüldüğünü belirterek, acilen önlem alınması gerektiğini söyledi. Selçuk Üniversitesi (SÜ) Çevre Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve Çevre Mühendisleri Odası Konya Temsilcisi Doç. Dr. Bilgehan Nas, Tuz Gölü ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

RAPORLAR DİKKATE ALINMIYOR

Hukuksuz, teknik alt yapısı olmayan, planlara aykırı ihalelerle Tuz Gölü'nün parsellendiğini belirten Doç. Dr. Nas, kimsenin mahkemelerin iptal kararlarını ve bilirkişi raporlarını dikkate almadığını söyledi. Geçmişte Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nun da suç duyurusunda bulunduğunu belirten Nas, "Yasal olarak tam yetki almayan işletmeler son sürat çalışıyor. Tuz Gölü Türkiye'nin ikinci en geniş alana sahip gölüdür. Kuş varlığı yönünden ülkenin en zengin göllerinden biridir. Önemli bitki alanıdır. Ülkenin önemli endenizm merkezlerindendir. Bu önemli özellikleri nedeniyle, bu gölde yaşanan kirliliğe dair ülkemizde ilk defa 2003 yılında, Tuz Gölündeki kirliliğin araştırılması amacıyla TBMM Araştırma Komisyonu kurulmuştur. Tuz Gölü havzası, Türkiye'nin en az yağış alan yeri olduğu için akarsu bakımından çok fakirdir. Doğuda Şereflikoçhisar'dan geçen Peçenek Suyu, güneybatıda Devlet Su İşlerdi (DSİ) Konya Drenaj Kanalı, batıda Cihanbeyli'den gelen İnsuyu ve güneydoğuda Aksaray'dan gelen Uluırmak bunların önemlileridir. Ancak, bu suların bir kısmı yazın kuruyarak göle ulaşamaz ve aşırı buharlaşmanın da etkisiyle gölün tamamına yakını kurumaktadır. Tuz Gölü ve çevresi 300 milimetreye yakın yıllık yağışları ile kurak bölge olma sınırına yakın özellikler göstermektedir. Dolayısıyla göl yok olmak üzere" diye konuştu.

TUZLALAR GÖLÜ YOK EDEBİLİR

Kamu kurumlarının da gölün yok olacağından endişe ettiğini, yanlıştan dönülmesini istediğini belirten Nas, sözlerini şöyle sürdürdü: Tuz Gölü üzerinde, birbirine bitişik halde 10 yeni tuzla için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından ihale yapıldı. Üniversite ve kamu kurumları yeni işletmelere karşı. DSİ 4. Bölge Müdürlüğü, 27.06.2011 tarihli ve 233339 sayılı yazısında, Tuz Gölü ve çevresinde gerek yerüstü su kaynakları ve gerekse yer altı su kaynakları açısından su bütçesi göz önüne alındığında, yeni tuzlalar için gerekli su temini ile ilgili tedbirler alınmadan yeni tuzlaların işletilmesi uygun görülmemektedir' diyor. Ankara Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü de benzer bir görüş bildirdi. Üniversiteler ve bilirkişilerin raporları da yeni tuzlalara karşı. Raporda, 'Gölün suyunun azaldığı ve ilerleyen dönemlerde de kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kalınabilir. Bu nedenle tuzlaların açılması tuz gölünü yok edebilir' deniliyor.

KURUMLAR HAREKETE GEÇMELİ

Gölü kurtarmak için kurumları göreve çağıran Nas, "Gölün su seviyesi 1-15 santimetre arasında değişir. Tuz havuzlarının ortalama su seviyesi 30 santimdir. Tuz havuzlarında 30 santimlik kot seviyesine ulaşmak için, gölden yaklaşık dört ay süresinde havuzlara su pompalanmaktadır. Buharlaşarak eksilen su düzeyi içinde havuzlara devamlı olarak su pompalanır. Tuz gölündeki havuzlara, işgal ettikleri alanlar haricinde en az iki kat daha geniş alandan su pompalanmaktadır. Bir tuzlanın göldeki su kullanımı, bulunduğu alanının yaklaşık üç katıdır. Sonuç olarak havuzlara pompalanan su, Tuz Gölündeki suyun daha erken azalmasına ve olması gereken periyottan daha önce kurumasına neden olmaktadır. Tuz Gölünde yeni tuz havuzlarının yapılmasına izin verilmesi, gölün tuzlu-kum çölüne dönüşmesine neden olacaktır. Raporlarda buna benzer uyarılar yapılıyor. Tuzla inşaatlarının durdurulması ve ruhsatlarının iptal edilmesi, göl ve çevresinde, bu ekosistemi etkileyecek yeni yapılaşma ve işletmelere asla izin verilmemesi gerekiyor. Gölün üzerinde yüzlerce kamyon dolaşıyor. Gölün 1 milyon metrekarelik göl yüzeyi hafriyatla kaplanmış olacak. Yani 134 futbol sahası kadar bir alan doldurulacaktır. Yani göl hızlıca ölüme sürüklenecektir. Yaşanan çevre felaketi, hukuk felaketleri ile birleşerek büyümektedir. Usulsüzlükler, rant odaklı, bilim dışı, plansız yaklaşımlar gölünü de tehdit eder noktaya gelmiştir. Ülkemizde yaşanan yoğun kuraklık bir an önce dert edilmeli ve gölü kurtarmak adına kurumlar harekete geçmelidir" sözlerini kullandı.

KERİM ATICI merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.