Türkmenler iki ateş arasında

RÖPORTAJ: EMRE ÖZGÜL

TÜRKMENLER DİKEN ÜSTÜNDE

Kurulan karanlık tezgâh ile Türkmenler ve Kürtler, karşı karşıya getirilmek isteniyor. Ortadoğu ülkelerinde estirilen terör rüzgarına karşı, Müslümanlara birliktelik ve uyanık olma çağrısı yapılıyor

Müslümanları birbirine düşürmek isteyen Siyonist güçlere karşı en büyük sığınak ise Türkiye görülüyor. Kuzey Irak'ta yapılması planlanan bağımsızlık referandumu şimdiden bölgedeki gerilimi yükseltti. Özellikle Türkmenler son gelişmelerden oldukça rahatsız.

REFERANDUM BÖLGEYİ KARIŞTIRIR

Irak'ta yaşanan son gelişmeleri Merhaba Gazetesi'ne anlatan Türkmeneli Dernekler Federasyonu Başkanı Aydın Beyatlı, Kürtlere çağrıda bulundu. Beyatlı, Türk-Kürt kardeşliğinin bozulmaması için herkese sorumluluk düştüğünü belirtti. Kürtler üzerinden ortalığın karıştırılmak istendiğini dile getiren Beyatlı, “Güneydoğu'ya casuslar gönderiliyor ve bölgenin analizi yapılıyor. 25 Eylül'de yapılması planlanan referandumdan sonra, seyir değişebilir. Oyuna gelinmemeli” dedi.

KÜRTLERİ KATLİAMA HAZIRLIYORLAR!

**Kürtler ile Türkmenler karşı karşıya mı getirilmek isteniyor?

-Sıkıntının en büyüğü Kerkük'te. Kerkük Valisi Kürt bayrağı çekti. Yüksek Anayasa Mahkemesi, Valiye bu bayrağın indirilmesi gerektiği talimatı verildi. Vali, mahkemenin kararını tanımayacağını söyledi.  Kerkük, patlamaya hazır bir bomba. Çok büyük katliamların yaşanmasından endişeliyiz. Katliam, Kürtler tarafından yapılmak isteniyor. Kerkük'ün havası bile değişmiş. Halk, çok gergin. Türkmenler bile artık ölmeyi göze aldı. Türk ile Kürt kardeşliğinin bozulmasını istemiyoruz. Bilinsin ki olası bir durumda da canımızı vermeye hazırız.

KÜRTLER KOLAY KANDIRILIYOR

**Ortadoğu'da özellikle Irak'ta yaşanan son gelişmeler ile ilgili bilgiler verir misiniz?

-Dünya yeni bir sürece girdi. Nil'den Fırat'a kadar hevesi olanlar vardı. Bu tabir, bazıları için hayâldi ve komplo teorisi olarak görülüyordu. Fakat sürecin yavaş yavaş başladığını ve istenildiği gibi yürütüldüğünü görüyoruz. Batıda Sudan'ın 2'ye bölündüğü, Mısır'ın ciddi süreçlerden geçtiği, Sina Çölü'nde özellikle Ölü Deniz'de adaların satıldığı süreçler yaşanıyor. Fırat tarafında da maalesef çok farklı süreç yaşanmakta. Bugün İsrail, bölgede bazı etnik grupları açık bir şekilde arkasına aldı. Bölgede Barzani yönetimi ve yandaşları, 25 Eylül'de referandum yapılacağını belirtti. Bölgenin Irak'tan, Arap dünyasından koparılacağı söylenildi. İsrail ile işbirliği yapmaktan büyük kıvanç duyduklarını da dile getirdiler. Irak'taki Kürt halkına özgürlük adı altında süreci meşru gösteriyorlar. Kuzey Irak'taki Kürtler, artık özgürlüğün tanımını da yanlış yapmaya başladı. Dün “Bize yalnız Türkiye'deki Kürtlere verilen hakkın yüzde 5'ini versinler, yeter” diyorlardı. Ama bugün Irak'ın kuzeyinde bir devletçik kurmuş durumdalar. Bu devletçiğin artık parlamentosu, güvenlik gücü, peşmergesi,bankası var. 2 yıldan beri kendi çalışanlarına para ödeyemeyecek konumdalar, o ayrı. Oluşum gerçeği ile karşı karşıyayız. Devletin ilk ayağını Kobani'de attılar. Kuzey Irak'taki Kürtlerin çoğunluğu eğitimsiz. Onları kandırmak ve ölüme sürüklemek kolay. Türkiye'de eğitim seviyesi arttı. Kürtlerin, sorgulama gücü arttı. Büyük bir oyun var. Oyunu bozabilecek ortamları var.

GÜNEYDOĞU'DA CASUSLAR CİRİT ATIYOR

**Yaşananlar, Türkiye'yi nasıl etkileyecek? Türkiye'deki Kürtlere ne gibi görevler düşüyor?

-Terör örgütleri, hortluyor. Dün Afganistan'da El Kaide vardı. Bu örgüt, ABD ve İsrail'in hedeflerini yerine getirdikten sonra ortadan kaldırıldı.  Bugün DAEŞ var. Bütün işler, bu örgüt üzerinden yönlendiriliyor. Irak'ta, Suriye'de başlattıkları terör rüzgarını Türkiye'de de estirmek istiyorlar.  Güneydoğu'da farklı insanların casusluk yaptığı ve ortalığı karıştırmak istediği gerçeği de var. Kürt ayaklanması için Ortadoğu'da hazırlıklar yapılıyor. Daha önce de belirttiğim gibi Türkiye'deki Kürtler, daha bilinçli. Bazı şeyleri sorguluyorlar. 150 bin Yahudi Kürdü, Musul ve Telafer bölgesinde toprak alımına başladı. Fahiş paralarla ev alıyorlar. Satın alma işlemleri de çok hızlı ilerliyor. Bu, bize 1948 yılında Filistin'de Yahudilerin, Araplardan bolca toprak ve ev aldığını hatırlatıyor. 10 veya 20 sene sonra bölgenin demografik yapısı çok farklı bir hâl alacak.

TÜRKİYE DESTEK VERİYOR YALANI

**Irak'ta 25 Eylül'de bir referandum yapılacağı söylendi. Referandum ile Bağımsız Kürdistan'ın temeli mi atılacak?

-Kerkük'te 2003 yılında ne yaptılar? Çuval olayı yaşandı. İşgalci güçler, Kerkük'e ilk girdiklerinde tapu dairelerine saldırdı. Mahkeme dosyalarını yaktılar. Kerkük'te çoğunluk olan Türkmenlerin sesini kestiler. 28 genel müdürlüğün bir tanesi bile şu an Türkmenlere ait değil. Irak'ta önümüzdeki ay içinde bir referandum yapılmak isteniyor. Referandumun ardından sadece bölgesel değil, uluslararası ciddi sıkıntılar yaşanacak. Süreç, herkese çok zarar verecek. Referandumun yeri ve zamanı değil. İsrail ve ABD'nin bir politikası var. Bölerler ve yönetirler. Biz; bölünüyoruz aynı zamanda onların ekmeğine yağ sürüyoruz. Irak'taki Kürtler geçmişe göre farklı bir pozisyon almalarına dış etkenlerin oyununa geliyor. Irak'ta herkes, birbirine şüphe ile bakıyor. Ötekileşme söz konusu. Irak parlamentosunda kişisel çıkarlarını önde tutan, halktan uzak ve dış güçler ile içli dışlı olan bakan ve vekillerin olduğu da ayrı bir konu.  Farklı ülkeler, farklı kesimleri destekledi. Türkmenler ise Irak'ta yalnız bırakıldı. Irak'ın birliktelik ile bir yerlere gelebileceğini savunuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti de bütün Irak halkını eşit gördüğünü yineledi. Bazı gruplar, bu söylemleri yanlış anladı. Kürtler, “Türkiye'nin desteği bizimledir” diyorlar. Kürdistan, devletini kuracaklarını aktarıyorlar. Oysa, Türk hükümeti tarafından yapılan bütün açıklamalarda tek cümle var: “Irak'ın toprak bütünlüğü bizim için çok önemlidir” deniliyor. Türkmenler, yapılacak olan referandumu tanımamaktadır. Referandum, barışı getirmeyecek; sadece yalnız kalma durumunu güçlendirecektir.

TÜRKİYE'Yİ ARKADAN VURMAK İSTİYORLAR

**Irak ve Türkiye neden birbiri için çok önemli?

-Jeopolitik olarak Türkiye, Irak'ın komşusudur. Birbirinden ayrılmaları mümkün değildir. İkili ilişkileri vardır. Tarihi ve kültürel bağımız güçlü. Her iki ülke ciddi ekonomik çıkar ve kazanç içinde. Irak'ta 3 milyon Türkmen yaşıyor.  Aydın Kürt kardeşlerimiz var. Türkiye ile ilişkilerin daha da güçlendirilmesi için hepsine ayrı ayrı sorumluluk düşüyor.  Türk yetkililerimiz de referandumu sadece kınamak ile yetinmemeli. Yumruğu masaya vurmalı. Erbil'de başkonsolosluğumuz var. Kuzey Irak yönetimi güçlü ekonomosi ile Türkiye'yi arkadan vurmak istiyor. Türkiye-Irak sınırının ticari ayağını da güçlendirme imkanı var. Türkiye, gerçekten büyük bir devlet. Konuyu farklı bir boyuta taşıyacak güce sahip. Dünyadaki değişik dengeleri yeniden oturtabilecek düzeyde.  Gelecek, çok tehlikeli. Allah, Türkiye'yi bölgede güçlü kılsın. Arap ülkeleri, yavaş yavaş zeminini kaybediyor. 100 yıl önce sancak Türkiye'deydi. Bugün de aynı idareyi Türklerin yapabileceğini biliyoruz. Türkiye, kimseye ayrım yapmadı. Herkesi kucakladı. 3 bin 400 Telafer'li kardeşimiz Konya'da yaşıyor. Suriyeliler'e Türkler kucak açtı. 

AYDIN BEYATLI KİMDİR?

-1957 senesinde Kerkük'te doğdu. İlk, ortaokul ve liseyi Kerkük’te bitirdikten sonra 1981’de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Daha sonra aynı üniversitenin göz hastalıkları bölümünde uzmanlığını aldı. Ankara’dayken, Irak Türkleri Yardımlaşma Derneği yönetiminde bulundu. 1980 öncesi gençlik kollarında da görev aldı. Bunun ötesinde, siyasi çalışmaları 1974-75’ten sonra başladı. 2010 yılında Irak'ta yapılan bir yardım toplantısında, bombalı saldırının hedefi oldu ve 63 kişinin şehit olduğu saldırıdan yaralı olarak kurtuldu. Türkmeneli Dernekler Federasyonu Başkanı olan Beyatlı, farklı noktalarda aktif görevleri yürütmektedir.