Türkçe korunmalı

Türkçe korunmalı

Selçuk Üniversitesi (SÜ) ve Türk Dil Kurumu’nun (TDK) Türk Dil Bilgisi Toplantıları çerçevesinde ortaklaşa düzenlediği “Türkiye Türkçesi Ses ve Şekil Bilgisi Sempozyumu”nun açılışı gerçekleştirildi.

Selçuk Üniversitesi’nin ev sahipliğinde, Türk Dil Kurumu ile ortaklaşa gerçekleştirilen “Türkiye Türkçesi: Ses ve Şekil Bilgisi” sempozyumu yoğun bir katılımla başladı
 
Selçuk Üniversitesi ve Türk Dil Kurumu işbirliğinde gerçekleşen “Türkiye Türkçesi: Ses ve Şekil Bilgisi” sempozyumu Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde yapıldı. Türk Dil Bilgisi Toplantıları kapsamında gerçekleşen sempozyuma Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sinan Kaçalin, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, Vali Muammer Erol, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hakkı Gökbel, İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çıpan, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
 
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Türk Dil Kurumu Başkanı Mustafa Sinan Kaçalin, “Ben bunları biliyorum demekten ziyade. Ben bunlarda terettüd ediyorum ve siz neler söylersiniz? şeklinde sempozyumu gerçekleştiriyoruz. Dershanenin adı derslik oldu. Ders odası olabilirdi. Hastanenin adı hastalık olabilir mi? İşte burada bunları tartışıp çözüm arayacağız” dedi. 
 
EN ÇOK KONUŞULAN DİL
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Derya Örs, Türkçe'nin  dünyada en çok konuşulan diller arasında yer aldığını söyledi. Türkiye Türkçesi’nin ise birçok Türk kökenli dil ile ayrıştığını belirten Örs, “Bütün bunlarla beraber, Türkçe son 50 yıldır gelişip büyüyor. Hazinesine yeni kelimeler ekleniyor. Bugün güzel söylenen bir söz ilerleyen yıllarda atasöz olarak tarihe geçecek. Bu sempozyumun da güzel bir şekilde tamamlanacağını düşünüyorum” dedi. SÜ Rektörü Hakkı Gökbel de böyle bir sempozyumu ev sahipliği yapmanın gururunu yaşadıklarını söyledi.  Toplantının önemli bilgilere de ev sahipliği yaptığını kaydeden Gökbel, sempozyumda emeği geçen herkese teşekkür etti. Açılış konuşmalarının ardından Prof. Dr. Sadettin Özçelik’in oturum başkanlığında, “Türkiye Türkçesi ses ve şekil bilgisi üzerine genel bir değerlendirme” başlıklı açılış oturumuna geçildi.
 
YAZI İLE KONUŞMA FARKI AÇILIYOR
Oturuma ilk konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Zafer Önler, ses bilgisi konusunda bilgi verdi. Dilin zaman içerisinde değiştiğini ifade eden Önler, “Ses bilgisi, biçim bilgisi ve rakamlar açısından olmak üzere 3 genel alana ayrılır. Yazı dildeki değişimi çok daha yavaş gerçekleştirir. Ölçülü dildeki değişimler de yazıda yansımaz ama konuşmada etkili olur. Alfabemizin yeni olmasına rağmen, yazı ile konuşma dili arasındaki ayrışma fark edilir derecede olmuştur. Bunlardan en belirgini yumuşak g (ğ) diye adlandırılan sestir. Günümüzde artık teleffuz edilmediğini görüyoruz. Bu harfi artık akustik olarak teleffuz etmiyoruz. Diğer bir ses de ‘R’ sesi olmuştur. Ege Bölgesi’nde artık ‘R’ sesi hiç konuşmuyor. ‘Geleceğim’ derken de ‘Gelecem’ diyoruz. Bu tür değişikliklerin olağan ve sürekli oluşları yıllar sonra yazı ile konuşma arasındaki farkı çok daha fazla açacaktır. Zaman içerisinde yazılı netinler anlaşılmaz hale gelecektir” dedi.
 
DOĞRUSU NASIL OLMALIDIR?
Oturumun ikinci konuşmacısı Prof. Dr. Gürer Gülsevin ise gramercilik hakkında önemli bilgiler kaydetti. Gramercilerin ‘Burada şu eki mi kullanmak doğru olur? Bu eki mi kullanmak doğru mudur?’ soruların sorduğunu söyleyen Gülsevin, “İndirmek, öldürmek, kıldırmak, söndürmek hepimizin bildiği gramer konusudur. Yiğenim bana ‘dayı bana masayı çıkırt’ dediğinde çıkart demesi mi geliyordu? İşte gramerci de olanı yapar. Bunlara ağırlık verir. Kaba-saba da baktığımızda kaba daha anlaşılır olduğu için kaba öne gelmiştir” diye konuştu. Sempozyum bugün de 3 oturum şeklinde SDKM’de gerçekleştirilecek.
 
MEHMET AKİF SÜTÇÜ - merhabahaber.com 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.