Türk Ocağı Başkanı Öz: Yönetim, Hukukun Verdiği Hükümlere Saygılı Olmalı

Türk Ocağı Başkanı Öz: Yönetim, Hukukun Verdiği Hükümlere Saygılı Olmalı

Türk Ocakları Genel Başkanı Dr. Mehmet Öz, siyasilerin, halktan aldığı yetki ile her şeyi yapmayacağını belirterek, “Hukuka ve hukuk devletine saygıyı, hukukun verdiği hükümlere saygıyı çok iyi idrak etmeleri gerekiyor.

Türk Ocakları Genel Başkanı Dr. Mehmet Öz, siyasilerin, halktan aldığı yetki ile her şeyi yapmayacağını belirterek, “Hukuka ve hukuk devletine saygıyı, hukukun verdiği hükümlere saygıyı çok iyi idrak etmeleri gerekiyor.” dedi. Öz, yönetimin adil olması gerektiğini de belirtti. Adil yönetimin ancak ayakta durabileceğini ifade eden Öz, “Siz, Müslüman olabilirsiniz, ama yönetiminiz adil değil de zalimse o devlet ayakta duramaz." ifadelerini kullandı.

Mehmet Öz, Türk Ocağı’nın 43. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, siyasilerin, halktan aldığı yetki ile kendilerine her şeyi yapma yetkisini elde ettiği yönündeki algının, yanlış olduğu uyarısında bulundu. Devletin, hanedan devleti olduğu dönemde, hakanlar ve padişahların istişare ile hüküm verdiğini, onları sınırlayan da törenin olduğunu anlatan Öz, bugünkü yöneticilerin de bunu iyi idrak etmesi gerektiğinin altını çizerek, “Hukuka ve hukuk devletine saygıyı, hukukun verdiği hükümlere saygıyı çok iyi idrak etmeleri gerekiyor.” dedi.

Öz şunları kaydetti: “Kudretinin zirvesine ulaşan yöneticilerin hassas olması gereken şeylerden biri de, sadakat ve liyakat kavramları arasındaki dengedir. Körü körüne sadakat ama liyakatsiz insanlar. Böyle devlet yönetilmez.”

“ADİL YÖNETİMLER AYAKTA DURABİLİR”

Öz, yönetimin adil olması gerektiğini de belirtti. Adil yönetimin ancak ayakta durabileceğini ifade eden Öz, “Siz, Müslüman olabilirsiniz, ama yönetiminiz adil değil de zalimse o devlet ayakta duramaz. Siz kafir de olabilirsiniz. Ama adaletle yönettiğiniz zaman o devlet ayakta durur. Bizim özellikle, günümüzde din adına hareket eden bazı çevrelerin, bu darbı meseli çok iyi anlamaları gerekiyor. Adalet ve emaneti ehline vermek, bizim devlet anlayışımızın düsturlarıdır. Aynı zamanda Kur'an’i ilkelerdir. Cenap’ı Allah Kur'an-ı Kerim'de: Gerçekten Allah emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hüküm vermenizi emreder. İster laik dünyevi isterse, dünyevi bir ideoloji adına hareket edilsin, bu evrensel ilkeler bu evrensel ilkeler her zaman bize yol göstermelidir.” ifadelerini kullandı.

“BİZE IRKÇI DİYENLER ASIL KENDİLERİ IRKÇIDIR”

Mahalli seçimler sürecinde Anayasa tartışmalarının olduğunu dile getiren Öz, bu dönem en çok tahrif edilen kavramlardan birinin Türklük olduğunu söyledi. Bilgiye değil, önyargı yaklaşımı ile başta bazı yöneticilerin, Türk kavramının adeta bir etnik millete indirgenmeye çalışıldığını anlatan Öz, şöyle devam etti: “Bu millet Türk milletidir. Bu milletin adını tarih vermiş. Kimse değiştiremez. Bu ebediyen bu şekilde yaşayacaktır. Türk milletini, ‘bu coğrafyada yaşayan bir etnik grup’ olarak adlandırmak tarihe ve millete saygısızlıktır. Türk milleti kavramının yazımından imtina edilmesi, sadece sosyolojik bir olguyu ret ve inkâr etmek değil, aynı zamanda kimliğimizi ve kişiliğimizi de inkar etmektir. Bu millet alicenap bir millettir. Bu millet, İlahi Kelimetullah kavramı güttü. Ama gittiği yerlerde zorla İslamlaştırmadı. Orada insanlar Türkilerin adaletini görüp, yönetimleri tercih etmektedirler. Türk kimlikleri ile gittiler. Şimdi bazıları, ‘Osmanlı döneminde bu yoktu.’ Tamamen yalan ve cehalet. Osmanlı metinlerinde, o cihan devletinin adı Türk devletidir. Cihan İmparatoru, Türk devleti olarak geçer. Bazılarımız, Türklüğün bu anlamını tahrif ediyorlar. Ve Türk kelimesini kullananlara, ‘ırkçı’ diyorlar. Asıl ırkçılık onların yaptığıdır.” CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.