Ttk Başkanı Hülagü: Ermeni Konusu Bize Emperyalizmin Mirası

Ttk Başkanı Hülagü: Ermeni Konusu Bize Emperyalizmin Mirası

Van'da Türk Tarih Kurumu Başkanlığı'nın organizesiyle 'Van'da Birinci Dünya Savaşı'nda Ermeniler' konulu sempozyum düzenlendi.

Van'da Türk Tarih Kurumu Başkanlığı'nın organizesiyle 'Van'da Birinci Dünya Savaşı'nda Ermeniler' konulu sempozyum düzenlendi. Katılımın çok az olduğu sempozyumun açılış konuşmasını yapan Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Metin Hülagü, Ermeni konusunun bize emperyalizmin bir mirası olarak hediye edildiğini söyledi.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Cengiz Andiç Kültür Merkezi'nde düzenlenen sempozyuma Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Metin Hülagü, Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal ve çeşitli üniversitelerden 30 bilim insanı katıldı. Sempozyum boyunca 32 bilim adamı sunum yapacak. Sempozyuma öğrencilerin ilgi göstermediği görüldü.

Açılış konuşmasını Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Metin Hülagü yaptı. Hülagü, 24 Nisan'ın Türkler için çok bir şey ifade etmediğini belirterek, Ermenilerin bu tarihi sembol haline getirdiğini ve dünyada bir takım çağrışımlar yaptığını söyledi. Ermenilerin dış unsurların etkisiyle problem haline geldiğini belirten Başkan Prof. Dr. Hülagü, tarihte Ayestefanos Antlaşması'nda Ermeni konusunun anlaşma maddesi haline geldiğini ve Berlin Antlaşması'nın ardından da Ermenilerin uluslararası anlaşma haline geldiğinin görüldüğünü ifade etti.

Eski Van şehrinin açık hava müzesi olmasını isteyen Başkan Hülagü, "Van'da yıkılan bir kent var. Arkadaşlar Van Kalesi'ne götürdüler. Ama Van Kalesi'nin diğer tarafının yıkılan, yakılan Van olduğunu gördük. Van'ın diğer yüzü eski Van şehri, açık hava müzesi haline getirilebilir. Yakılmadan önce bu haldeydi, bu eserler vardı. Van'ın neleri kaybettiği, hangi varlıklarından yoksun kaldığı bu müze ile gelenlere anlatılabilir. Ermeniler bunları fırsat olarak değerlendiriyorlar." diye konuştu.

Ermenilerle tarih boyunca hiç huzursuzluk yaşanmadığına dikkat çeken Başkan Hülagü, "Ermeni konusu bize emperyalizmin bir hediyesidir. Tarih boyunca Ermenilerle hiçbir huzursuzluğumuz olmamıştır. İngiliz, Rus ve Fransızların Ermeni unsurunu uluslar arası anlaşmalara dahil etmeleri ilişkilerin bozulmasına neden olmuştur. Ermeniler bütün dünyada bunu soykırım olarak adlandırmaktadır. Bizim tarihimizde soykırım yoktur ve örneğini bulmak imkansızdır." ifadelerini kullandı.

"Tarihe baktığımız zaman soykırım yerine, şefkatle yaklaşıldığını zulme uğrayanlara şefkat gösterildiğini görürüz." diyen Hülagü konuşmasına şöyle devam etti: "Bu soykırım iddiasını 3 noktada ele alıyorum. Ermenileri hakikaten bir noktada tebrik etmek gerekiyor. Çünkü ciddi propaganda yapıyorlar. Herhalde Van, Ermenilerin olsaydı biz de yakmış olsak, bunun birkaç kez filmini yapmış ve burayı merkez haline getirmiş olurlardı. Çünkü çok iyi propaganda yapıyorlar. Bunu yaparken hep semboller kullanıyorlar. 24 Nisan onlar için semboldür. Soykırım anıtı semboldür. Her şeyi sembol haline getiriyor ve insanların hafızasında kalacakları öne çıkararak yönlendirme başarısını göstermeye çalışıyorlar. Bizim çalışmalarımızda böyle semboller yok. Kentlerimiz yakılmış insanlarımız katledilmiştir ama bizim bir sembolümüz yok. O nedenle semboller üzerinden yüklenerek bu propagandayı çok güzel yürütüyorlar. Parlamentolar toplumları yargılayamazlar, böyle karar verme hakları yoktur. Bunu bilmelerine rağmen her yıl parlamentolardan yazı çıkarmaya çalışıyorlar. Hukuki açıdan Ermenilerin iddiaları mesnetsizdir, hukuki unsura dayanmamaktadır. Lozan Antlaşması'yla bu konu kapanmıştır. Hukuki yönden iddiaların mesneti yoktur, olmadığı için insanlar Ermenilerin çağrılara rağmen hiçbir toplantıya katılmamaktadırlar. Arşivlerimizi açtık, siz de açın diyoruz, açmıyorlar." şeklinde konuştu.

"ERMENİLER ARŞİVLERİNİ AÇMADAN SUÇLUYOR"

Ermenilerin arşivleri açmadan suçladığını belirten Başkan Hülagü, bunun adilane olmadığını ifade etti. Hülagü, sözlerine şöyle devam etti: "Medeniyet olarak, kültür olarak savaştan hoşlanmayan milletiz. Savaş nahoştur. Savaş bizim kültürümüzde en son başvurulması gereken husustur. Savaş bizim kültürümüzde tercih edilmez, kabul edilmez. Ama Birinci Dünya Savaşı yaşanmıştır, irademiz dışında çıkmıştır. Katılmak zorunda kalmışızdır. Kayıplar söz konusudur. Doğru olduğunu kabul etmiyoruz. Allah'ın yarattığı her cana saygı duymak gerekir. Ona zulmetmemek icap eder. Savaşta yaşananları tasvip etmiyoruz. Ölenlerin hepsini acıyla karşılıyoruz. Biz kendi topraklarımızı müdafaa ettik, kendi topraklarımız adına şahadet şerbetini içtik. 1915 tehcir değildir. Aynı zamanda bir Çanakkale'dir. Çanakkale'yi unutmamak gerekiyor. Birinci Dünya Savaşı, Doğu Cephesi'yle bitmedi. Çanakkale'de 250 bin şehit verdik. İnsanımızı toprağa gömdük. İngilizlerin, Fransızların onlara destek çıkan Rusların illa Çanakkale'yi alacağım hırsları yüzünden 250 bin vatan evladını toprağa gömdük." CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.