'Trakya’daki Ekinler Ağır Metal Tehdidi Altında'

'Trakya’daki Ekinler Ağır Metal Tehdidi Altında'

Trakya Üniversitesi eski rektörlerinden Üroloji ve Patoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman İnci, 2007 yılında yapılan bilimsel çalışmada Çorlu bölgesindeki ekinlerde ağır metal tespit edildiğini söyledi. İnci, Ergene Nehri kirliliği ile ilgili...

Trakya Üniversitesi eski rektörlerinden Üroloji ve Patoloji Uzmanı Prof. Dr. Osman İnci, 2007 yılında yapılan bilimsel çalışmada Çorlu bölgesindeki ekinlerde ağır metal tespit edildiğini söyledi. İnci, Ergene Nehri kirliliği ile ilgili ilk çalışmanın yaklaşık 30 yıl önce Kırklareli’nde yapıldığını belirterek, hiç kimsenin şu ana kadar nehir suyu kirli değildir demediğini ifade etti. Nehrin hala kirli olarak artmaya devam ettiğini anlatan İnci, 22 Nisan 2013 tarihinde yayımlanan genelgede nehir suyunun 4. derece kirli su olarak geçtiğini kaydetti.

Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi'nde düzenlenen 17. Halk Sağlığı Kongresi çıkışında gazetecilerin sorularını cevaplayan Prof. Dr. Osman İnci, bölgenin çeltik üretiminin yüzde 45’i oluşturduğunu, çeltiğin ise su içerisinde yetişen bir bitki olduğunu vurguladı. İnci, 2001 yılında dönemin Edirne Valisi Fahri Yücel’in hazırlattığı genelde tarım alanları için acil önlem istendiğini kaydetti. Ancak şu anda 476 bin dekarlık ekilen tarım alanı etkilendiğini açıklayan İnci, "Çeltik üreticileri suç duyurusunda bulunmuşlar. Ben bu dosyayı alan savcımızdan özellikle rica ediyorum. Lütfen suç duyurusunu ciddiye alsınlar. Ve biz o zaman elimizdeki bilimsel verilerin hukukun dosyalarına girmesine fırsat versinler." dedi.

Nehir suyundan üretilen ürünlerde ağır metallerin olduğunun bilimsel olarak tespit edildiğini ifade İnci, ağır metallerin sadece çeltikle sınırlı olmadığını dile getirdi.

Çorlu bölgesinde 2007 yılında yapılan araştırmaya atıf yapan İnci, bölgede ekilen patates, soğanda, biberde, maydanozda, ayçiçeğinde, buğdayda toksik sonuçlar tespit edildiğini açıkladı. Bu sonuçların belgeli olduğunu, yükseköğretim tez bürosundan herkesin bunlara ulaşabileceğini aktaran İnci, "Eğer bilimsel sonuçlara bakmak istiyorlarsa bu sebzelerin tümünde toksit sonuçlar vardır. Bunun tanımı bu sebzelerden yararlanmayın. Bu gıdalardan bu düzeyde gıda kodeksi açısından bu maddeler riskin üzerindedir. Üst standardın üzerindedir. Bunlardan beslenmeyin demektir." ifadelerini kullandı.

Bu ürünlerden beslenilmesi durumunda ağır metallerin organizmaya gireceğini dile getiren İnci, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Beslenirsek organizmamıza girer. Su kirlendi. Suyun girdiği toprak da kirlendi. Topraktan ürün, bir kısım ürünler seçici. Sonuçta bir kısım gıdalarla bunlar soframıza geldi. Bizim bir beslenme kültürümüz var. Birçok yerde yetişenler değişik yerlerde satılarak hepimiz bunlardan yararlanıyoruz. Evimize geliyor. Bunlar evimizde bazen pişerek bazen çiğ olarak soframızda insan organizmasına giriyor. İnsan organizmasında bunların belirli oranların üstünde kanla dolaşması belirli yerde lokalize her ağır metalin geçtiği organlarda birikmesi demektir." CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.