Topaç maziye götürdü

Kulesite'de açılan Geleneksel El Sanatları Sergisi'nde sergilenen oyuncaklar, yetişkinleri maziye götürdü.  Osmaniyeli Kültür Bakanlığı Geleneksel El Sanatları Tanıtım Kartı Sahibi ağaç doğrama ustası Ekrem Demirbaş, çocuklardan daha çok yetişkinlerin kendi sanatına ilgi gösterdiğini, bu ilginin de kendisini mutlu ettiğini aktardı. topaç yapımında çam, gürgen ve portakal ağacını kullandığını, ürünlerinin el yapımı olduğunu ifade eden Demirbaş, “Geleneksel el sanatlarımızı devam ettirmek için Türkiye'nin dört bir yanında kurulan sergilere katılıyoruz. Yetişkinler kültürel miras olan oyunları yaşatmak için topaç alıyor. Yetişkinler 'Ben bu oyunlarla büyüdüm çocuğumda da bu oyunları öğrensin ve oynasın' anlayışı hakim. Bu nedenle standıma büyük bir ilgi var. Bu da bütün sanatkarları olduğu gibi beni de sevindiriyor. 'Biz bunları unutmuştuk tekrar hatırlattığınız için teşekkür ediyoruz' ve benzeri sözler duyuyorum. Bunları duymak insanı mutlu ediyor. Nostalji olan kirmen, yayık minyatürü, sapan ve topaç yaptığım ürünler arasında. Stres topacımız da var. Döndürerek insanlar stres atıyor” İfadelerine yer verdi.

BEYBLADE'İ KÜLTÜRÜMÜZLE ÖZDEŞLEŞTİRDİM

Osmaniye'de evini atölyeye çeviren doğrama ustası günde 500 adet topaç üretiyor. Evinin bodrum katını doğrama atölyesine çeviren 3 çocuk babası Ekrem Demirbaş, geçimini topaç yaparak sağlıyor. Yaptığı topaçları çoğunluğu doğu illeri olmak üzere Ankara, İzmir ve İstanbul gibi şehirlere de gönderen Demirbaş, topaçların yıllar geçtikçe ilgi görmemesinin ardından farklı arayışlara girdiğini anlatıyor. Çocukların topaçtan sıkıldığını, TV reklamlarında gördüğü beyblade  adlı topaçları çevirdiklerinin farkına varan Demirbaş, portakal ve gürgen ağaçlarından beyblade üretmeye başlıyor.  Bunun tasarımı için geceli gündüzlü çalıştığını belirten Demirbaş, serüvenini şöyle özetliyor: "Topaç satışlarının düşmesinin ardından farklı arayışlar içerisine girmeye karar verdim. Sonunda çocukların reklâmlardan görerek aldığı beybledi portakal ve gürgen ağaçlarından yaptım." 25 yıldır evinin bodrum katında topaç üreterek geçimini sağlayan Demirbaş çocukların çok sevdiği topaçların zaman geçtikçe ilgi görmediğini söylüyor. Oyuncak dünyasının hızla gelişmesi ile birlikte çocukların daha çok reklâmlarda gördüğü oyuncaklara yöneldiğine işaret eden Demirbaş, "Eskiden ürettiğimiz topaçlar çocuklar tarafından kapışılırdı. Şimdi ise ürettiğimiz çoğu topaç elimizde kalıyor." diyor.

STRES ATACAK BİR OYUNCAK

İnternet ve bilişim çağının geleneksel çocuk oyunlarına darbe vurduğunu kaydeden Demirbaş, bilgisayar, tablet gibi çocukların oyun amaçlı kullandığı teknolojik araçların yanı sıra geleneksel çocuk oyunlarının da yaşatılması gerektiğine inandığını ifade etti. Çocukluğunda oynadığı bir oyuncağı yapmanın mutluluğunu yaşadığını dile getiren Demirbaş, "Ben küçüklüğümden beri bunun oynanmamasının üzüntüsünü duyuyordum. Şimdiki çocuklar zaman bulursa şayet, akıllarına gelirse bir dönem topaç oynuyorlar. Topaç, aslında bilgisayar ve başka elektronik oyuncaklara göre benim gözümde hem sağlıklı hem doğal hem de çok stres atacak bir oyuncak." diye konuştu.

SAHİP ÇIKMAMIZ GEREKİYOR

Mesleğinin de kaybolmaya yüz tutan el sanatlarının arasında bulunduğunu ve bu işle profesyonel anlamda kendisinden başka kimsenin kalmadığını ifade eden Demirbaş, kendisinden sonra bu işi devam ettirecek kimsenin bulunmadığını da söyledi. Demirbaş, “Sapan ve topacın bizim çocukluğumuzda ayrı bir yeri var. Kendi oyunlarımız vardı. Sapanla uzaklara taş atma yarışı, topaçla da daha fazla döndürme yarışına girerdik. Hemen hemen bütün akranlarım da bu oyunları oynadı. Özellikle bu oyunları bilen yetişkinler sapan ve topağa ilgi duyuyor” diye konuştu. Geleneksel el sanatlarının korunmasının gerekli olduğunu ifade eden Demirbaş, “Gelecekte hayıflanmamak ve biriktirdiğimiz değerlerin ölmemesi için korumalı ve el sanatlarının gelişmelerine destek vermeliyiz” dedi. Çocukların oyun oynamaya fırsat bulamadığına da değinen Demirbaş, geleneksel oyunların çocuklara aşılanmasının kültürel miras için önem arz ettiğini de sözlerine ekledi. 

TOLGA PARLAK merhabahaber.com