Muhammet Gümüş

Muhammet Gümüş

Testi kırıldıktan sonra akıl verenler çok olur

Testi kırıldıktan sonra akıl verenler çok olur

Ligin henüz 8. haftası ve takımların ortalama gidişatı az çok belli oluyor. Dahası sezon başında ifade edilen bir söylem var ki o da; lige başlayan takımların durumunun ortalama 6-8 haftada netleşeceği şeklindedir.
Durum böyle olunca 18 takımın içinde kimin çıkacağı kimin düşeceği de yavaş yavaş kendini göstermeye dahası öyle bir görüntü vermeye başlamış oldu.
8. hafta karşılaşmasında yeşil beyazlı temsilcimiz Konyaspor, ligde bir türlü ekonomik durumunun gereğini yapamayan Fenerbahçe’yi konuk etti. Özellikle Galatasaray ve Beşiktaş’ın da kaybettiği haftada ‘bir sürprizi de Konyaspor gerçekleştirir’ beklentileri yüksek sesle konuşulurken ortaya çıkan sonuç hiçte öyle olmadı.
Fenerbahçe maçı öncesi yapılan açıklamalardan tutunda sergilenen birlik beraberliklere kadar her şey gayet olumlu, moral verici, hayal kurdurucu ve galibiyet eksenli olunca yeşil beyazlı taraftarlar da bu mücadeleye gereken ilgi alakayı gösterdi.
Ancak oynanacak maçın gerçeği de göz ardı edilmedi. Sonuçta kadrosunda bulundurduğu oyuncu profilleri ile ekonomik verileri yüksek bir Fenerbahçe’ye karşı mücadele edeceksiniz ve bu maçtan mağlup ayrılma olasılığı da sürpriz yapma olasılığı kadar gerçek olan bir durumdur.
Tüm bu düşüncelerin yaşattığı tek gerçek ise 90+3 dakika sonunda 1-4’lük mağlubiyetle sonuçlanması oldu.
Eee bu sonuç haliyle yüzleri astı, moralleri bozdu ve daha önemlisi 8. hafta değerlendirmesinin ötesinde 34. hafta sonu değerlendirmesine sebebiyet verdi.
Maçın içinde yaşanan teknik eksiklik veya fazlalıkları konuşmak bundan önce etki etmediği gibi bundan sonra da etmeyeceği düşüncesi ile hiç girmeyeceğim. Ancak, sayısal istatistik yapılmış olsa eminim Konyaspor’un sıfırları daha yüksek çıkacaktır.
Öyle ki yüzeysel olarak kendimize sorsak bile bu sonuca ulaşmış oluruz.
Mesela kaç tane olumlu pasımız oldu, kaç tane adam eksiltmesi yaptık, ayağa paslarımızda etkimiz ne kadardı, mesela pas hatalarımızın çokluğu tribünden nasıl göründü, en önemlisi kendi oyuncumuz nasıl yanlış zamanda yanlış yerde oldu?
Buna benzer soruları çoğaltmak mümkün ancak bu sorular sadece Fenerbahçe maçında ortaya çıkmadı. 8. haftaya gelinceye kadar oynanan her müsabakada bu sorular aşikar duruyordu zaten.
Şimdi biz Ne Hatice’ye ne de Neticeye takılmıyoruz ve geleceğe bakıyoruz.
Bakıyoruz bakmasına da geleceğimizin de korkulu endişeli olduğunu söylemeden geçmek ‘cesur yüreklilik’ olur.
Çünkü Konyaspor bizim Konyaspor, yani ne yapacağını az çok kestirdiğimiz ve bildiğimiz takımımız, ligin ilk yarısında oynayacağımız 9 maçtaki takımları biliyor muyuz? Evet, ortalama onları da biliyoruz, aldıkları sonuçlardan çok sergiledikleri mücadeleye bakarak.
Şimdi 9. hafta’da Antalyaspor deplasmanına gidiyoruz. Ardından 10. hafta Trabzonspor konuğumuz olacak. 11. haftada ise Manisaspor deplasmanına gidiyoruz. Bu zorlu deplasmandan sonra 12. haftada Kayserispor’u konuk edeceğiz. 13. haftada ise Beşiktaş ile İnönü’de karşılaşacağız. Bu haftaya kadar bugünkü mevcut takımımızın sergilediği oyunla baktığımızda durumun nasıl olacağını az çok hissetmek mümkün.
Ancak 14. hafta’da Kasımpaşa ile iç sahada yapacağımız maçla belki gün görmemiz mümkün olabilir. (Tabi Kasımpaşa bu haftalara gelinceye kadar toparlanıp yükselişe geçmezse)
15. haftada da yine sahamızda Gençlerbirliği’ni ağırlayacağız. Ardından 16. haftada Sivasspor deplasmanına gidip ilk yarıyı Galatasaray ile sahamızda oynayacağımız karşılaşmayla kapatmış olacağız.
Şimdi tüm bu haftaları göz önüne alırsak ne yapıp ne edeceğimizi konuşmak yanlış olur ama ‘görünen köyün kılavuz istemeyeceği’ gerçeğini de göz ardı etmeden düşünmemiz gerekiyor.
Dahası bu düşünceleri Yönetim, teknik kadro ve futbolcuların yaşaması gerekiyor. Daha önceki yazımda da ifade ettiğim gibi gidişatımız hayra alamet değil. Onun için biran önce alınması gereken RADİKAL kararlar alınmalı, yapılması gerekenler ACİLEN yapılmalı. 
Burada bizim derdimiz testi kırılmadan önce ikaz etmiş olmaktır. Nasılsa testi kırıldıktan sonra akıl verenler çok olur.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Muhammet Gümüş Arşivi
SON YAZILAR