Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Terörle kazan kazan

Terörle kazan kazan

Sadece Türkiye’de değil dünyanın dört bir yanında terörden ve savaştan çıkar elde etmeye yönelmiş olan devletler ile bu devletlerin üzerinde etkili olan çok uluslu şirketlerin varlığı herkesin malumudur artık.

Bu çok uluslu şirketlerin ticari hayatta uyguladıkları karlarını yükseltme amacına dönük stratejiler artık terörist faaliyetlerde de uygulanmaktadır.

 Ticari kazançlarını artırmaya dönük bu yeni strateji kazan kazan sitemidir.

Önceleri sadece şirketlerin personelini motive etmekte kullanılan bu pazarlama teorileri artık devletlerarası ilişkilerde ve terör faaliyetlerinde kullanılmaya başlanmıştır.

Kazan kazan ifadesi en basit anlamı ile görünüşte bir oyun teorisi deyimidir ve yine en basit şekliyle bu kavramın temelinde karşılıklı çıkarları çatışan 2 tarafın, makul bir kaybı göze alarak, muhtemel olan en kazançlı çözümde buluşmaları anlamına geldiği ifade edilmektedir.

Ama gerçek hayatta pek çok mefhumun kelimelerle ifade edildiği şekliyle uygulanmadığı gibi bu mefhumda tarif edildiği şekilden farklı bir şekilde uygulanmaktadır.

Geçmişte Kıbrıs müzakerelerinde gördüğümüz bu durum, şimdi kürt açılımında bir defa daha önümüze gelmiştir.

Kıbrıs meselesinde zamanın başbakanı tarafından İsviçre’ye hareketinden önce ifade edilen ve daha sonra da sıkça telaffuz edilen bu teori arabulucu tarafından her iki tarafında taviz vermesi anlamında kullanılırken, başbakan tarafından taviz vermeye hazırlıklı olduğunu beyan anlamında kullanılmış olmasına rağmen kazanan Türk kesiminin kabulüne rağmen red eden rum kesimi olmuştur.

Sadece partiler arası siyasette değil, devletlerarası siyasi ilişkilerde de her zaman aynısı olmaktadır

Güya karşılıklı çıkar çatışması olan 2 tarafında birlikte kazandığı bir teori olarak lanse edilen bu sistem Kıbrıs meselesinde olduğu gibi güneydoğu meselesinde de sürekli olarak oyun kurucunun kazanması sonucunu vermektedir.

Özellikle de Türkiye’nin oyun kurucu olmadığı günlerde.

Bilerek veya bilmeyerek iyi niyetle oyuna dâhil olmak kazanmak için yeterli olmamıştır.

Güney doğu sorununda yani hükümetin kürt açılımında da göründüğü kadarı ile Hem Türkiye’nin hem de kürtlerin birlikte kazanacakları bir kazan kazan prensibi uygulanmış, ancak kazanan Türkiye yerine maalesef terör örgütü olmuştur.

Bunun nereden nasıl baktığına bağlı olarak pek çok nedeni vardır.

Ama nereden bakarsan bak kazanan güya oyunun 2 tarafı olarak görülen Türkiye ve kürt halkı değil, terör örgütü olmuştur.

Hem de 2 farklı yönden bakıldığında terör örgütü 2 taraftan da kaybetti denilirken.

Güya işin bir yönüyle terör örgütü siyaseten kürtlerin temsilini parlamentodaki siyasi parti nedeniyle kaybetmişti.

Diğer taraftan ise imralı görüşmeleri ve kürt açılımı çözüm süreci faaliyetleri ile nedeniyle insan kaynağı yönünden hezimete uğratılmıştı.

Siyaseten iktidar partisi sözcüleri ve destekçilerinin Tamam bu iş burada bitti ve terör örgütünün sonu geldi denirken milletvekili seçimi sonrasında meydana gelen son olaylar kazan kazan oyununda gerçek kaybedenin Türkiye olduğu gerçeğini ortaya çıkarmıştır.

Bakmayın siz televizyon ekranları ve gazete sayfalarında her gün şu kadar terör örgütü mensubu öldürüldü veya teslim oldu denildiğine.

Bizde inanıyoruz bu kadar teröristin saf dışı edildiğine.

Hatta bu öldürülenler arasında dış ülkelerin ajanlarının da var olduğuna.

Ama bu nihai bir kazanç getirmiyor. Geçmişte de getirmemiş idi.

Televizyon ekranlarına ve gazete sayfalarına bakın.

Cizre’de ki, Yüksekova’da ki ve Silvan’daki sivil vatandaş denen teröristleri gördüğünüz gibi, Muğla başta olmak üzere pek çok yerde doğudan gelen yolcu otobüslerini durdurup terör örgütünün doğuda yaptığına benzer kimlik kontrolü yapanlar, otobüsleri taşlayanlar ve doğu kökenli vatandaşlara saldıranları gördüğünüzde, yüzyıllardır kardeşliğimizi ortadan kaldırmaya çalışanlardan kimlerin gerçekten bu olaylardan kazançlı çıktığını göreceksiniz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi
SON YAZILAR