Tek ayağıyla bile cepheye koştu

Tek ayağıyla bile cepheye koştu

Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuri Köstüklü, milli mücadelenin Türk milletinin var olma veya yok olma sınırına geldiği fevkalade bir dönemi ihtiva ettiğini söyledi.

Türk milletinin var olma veya yok olma sınırına geldiği milli mücadelede, 11 yaşındaki Gazi Mehmet'in tek ayağıyla cepheye koşması, kahramanlığı ve fedakarlığı TBMM'nin oturumlarına dahi konu olan 12 yaşındaki Nezahat Onbaşı, 14 yaşındaki çocuğun kahramanlıklarını gören halkın türkü yakması, çocukların, milli bir mesuliyet duygusuyla hizmet ettiğini gösteriyor. Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nuri Köstüklü, milli mücadelenin Türk milletinin var olma veya yok olma sınırına geldiği fevkalade bir dönemi ihtiva ettiğini söyledi. Viyana Konferansı sırasında 1815'te Batılıların "hasta adam" teşhisi koyup paylaşmak istedikleri Osmanlı Devleti'nin, 1918'de Mondros Mütarekesi şartlarına zorlandığını, Anadolu'da Türk varlığına son vermenin eşiğine gelindiğini vurgulayan Köstüklü, böyle bir ortamda yedisinden yetmişine genç-ihtiyar, kadın-erkek, çoluk-çocuk bütün Türk milletinin Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde bir ölüm-kalım mücadelesine giriştiğini bildirdi. Türk İstiklal Harbi veya daha geniş anlamıyla milli mücadele olarak bilinen dönemde,  çocukların milli sorumluluk şuuru içerisinde gösterdikleri fedakarlık, çektiği çileler ve eziyetlerin tam olarak bilinmediğine değinen Köstüklü, "Halbuki, o dönemin kaynaklarını taradığımızda Anadolu'nun hemen her köşesinde, özellikle işgal gören yörelerinde, çocukların bir destan misali kahramanlık örnekleri sergilediğini görüyoruz" diye konuştu.

TEK AYAĞIYLA CEPHEYE KOŞTU

Köstüklü, Antep mıntıkasındaki 11-12 yaşlarındaki Mehmet, Hayri, Mehmet Ali,  İsmail adındaki çocukların yeri geldiğinde çatışmalara katıldığını, çoğu zaman da istihbarat hizmetinde bulunduğunu dile getirdi. Maraş'a yakın Sam köyünde bulunan Kolordu Komutanı Miralay Selahaddin Adil Bey'e bir rapor halinde yazılan mektubu Fransız kuşatmasını yarıp götürebilecek kişi aranırken, çocuklardan İsmail ve Mehmet'in göreve talip olduğunu anlatan Köstüklü, pek çok çocuğun dağdaki askere yemek taşırken verilen talimat üzerine o küçük yaşlarında tren raylarını sökerek düşmanın hareket kabiliyetine zarar vermeye çalıştıklarına dikkati çekti. Tabur Komutanı Binbaşı Halit Bey'in kızı olan 12 yaşındaki Nezahat Onbaşı'nın, elinde silahı, asker kıyafetli olarak Türk ordusuyla birlikte çeşitli muharebelere katıldığını ifade eden Köstüklü, çocuğun milli mücadele boyunca 70. Piyade Alayı'nın bir mensubu olarak alayla birlikte tam bir asker gibi, cepheden cepheye koştuğunu vurguladı. Köstekli, çocukların içinde bulunduğu manzaranın destanlara dahi konu olduğunu sözlerine ekledi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.