Taksit taksit tüketileceğiz

Taksit taksit tüketileceğiz

Tüketmeye teşvik edilen ve bunun sonucunda tasarruf edemez hale gelen vatandaş, bir kez daha “ekonomik canlanmanın” anahtarı haline geldi.

Tüketmeye teşvik edilen ve bunun sonucunda tasarruf edemez hale gelen vatandaş, bir kez daha “ekonomik canlanmanın” anahtarı haline geldi. “Piyasalar canlansın” diyerek alınan tedbirler kredi ve kredi kartı vadelerinin uzaması olurken, bunun sonucu vatandaşın borç yükünün yine kabarması olacak. Temmuz itibarıyla 2 milyon kişinin 7 milyar liralık kart borcu ve 1.7 milyon kişinin 10 milyar liralık kredi borcu takibe düşmüşken; tüketimi teşvik tedbirleri bu rakamlara yeni kişileri ekleyecek. Vatandaş tüketirken tükenecek yani!
 
BORCUNU ÖDESİN VE YİNE HARCASIN!
 
Birkaç sene önce “ekonomiyi soğutmak” ve “cari açığı kapatmak” amacıyla uygulamaya konan tedbirlerde başı kredi kartına taksit sınırlaması ve kredi vadelerinin düşürülmesi çekmişti. Birkaç sene sonra, bugün de “ekonomi ve piyasalar canlansın” diye gündeme gelen tedbirler ise, tam tersi uygulamaları barındırıyor. 
 
TAKSİTLER ARTTI... VADE 72 AYA ÇIKTI
 
BU tedbirler arasında; kredi kartlarında taksit sayısının 9 aydan 12 aya çıkarılması, kredi ve kredi kartı borçlarına 72 aya kadar vade imkanı ve tüketici kredilerinin vade sınırının 36 aydan 48 aya çıkarılması dikkat çekiyor. Tedbirlerin ortak paydası ise, vatandaşın harcama ve borç ödeme “kabiliyetini” artırmak! Piyasalar canlanırken, vatandaşın borcu da kabaracak!
 
PİYASA CANLANACAK BORÇ YİNE KABARACAK
 
2002’de borçların tüketici gelirlere oranı yüzde 4.3 iken, 2015’te bu oran yüzde 51’e çıktı. 2002’de hanehalkı 100 liralık kazancının 3.4 lirası kadar borçluyken, bugün 100 liralık kazancının 49.6 lirası kadarını borçlu. 
 
HEM HARCAYACAK HEM TASARRUF EDECEK!
 
Tüketerek piyasaları hareketlendirmesi beklenen vatandaştan bir diğer beklenti ise ilkinin tam tersi: Tasarruf etmek! Uygulanan borca ve tüketime dayalı büyüme politikaları neticesinde harcama olanakları artırılan ve devlet eliyle tasarruftan uzaklaştırılan vatandaş, bir yandan da yine devlet eliyle tasarrufa “zorlanıyor”. Zorunlu Bireyse Emeklilik Sistemi uygulamasının amacı, yüzde 12-13 gibi tarihi düşük seviyeye inen tasarrufları artırıp dışarıdan borçlanmaları azaltmak. Ancak, bir yandan “harca” denen vatandaşın, diğer yandan nasıl “tasarruf edeceği” ise tam bir muamma.

MİLLİ GAZETE

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum