Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Tağşiş Helal Gıda

Tağşiş Helal Gıda

Gazetelerde ve haber bültenlerinde tarım bakanlığını açıklaması olarak sıkça taklit ve tağşiş kelimelerini görür olduk.

Özellikle gıda üreticilerinin ürettikleri gıdalarda yaptıkları hileler için kullanılır oldu bu kelimeler.

Taklit ve tağşiş kelimeleri sözlükte karıştırma, saflığını bozma, kıymetli bir şeyi kıymetsiz bir şey ile karıştırma gibi anlamlara geliyor.

Tam da bizim işimiz bunlar millet olarak

Süte su katmaktan tutun da, mesela dana etine tavuk eti karıştırmak, peynire veya tereyağına nebati yağ karıştırmak ya da saf bal diye millete şekerli suyu satmak en iyi örnektir.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın belirli süreler sonunda ürettikleri gıda maddelerinde, taklit ve tağşiş yapan firmaları açıkladığını gördükçe insan gayrı ihtiyari düşünüyor.

Açıklamalar ve uygulanan cezalar ya caydırıcı değil, ya da millet bu açıklamaları kaale almadan süte su katmaya devam etmekte bir sakınca görmüyor.

Aslında hata yine devlet kurumlarında.

Çünkü taklidi; Ürünlerin, şekil, bileşim ve nitelikleri itibarıyla yapısında bulunmayan özelliklere sahip gibi veya başka bir ürünün aynısıymış gibi göstermek olarak tarif ediyor.

Tağşişi ise; Ürünlere temel özelliğini veren öğelerin ve besin değerlerinin tamamının veya bir bölümünün mevzuata aykırı olarak çıkarılmasını veya miktarının değiştirilmesini veya aynı değeri taşımayan başka bir maddenin, o madde yerine aynı maddeymiş gibi katılması olarak tarif etmekte.

Burada insanın aklına başka sorular geliyor.

Mesela taklit helal olan maddelerle yapılıyor olsa da, gıdalardaki tağşiş helal olmayan maddelerden yapılabilir mi?

Mesela, yemesi içmesi helal olmayan böceklerden elde edilen renk verici maddelerin ilave edildiği yiyeceklerin durumu.

Mesela, et ürünlerine tek tırnaklı hayvanların etlerinin katılması gibi.

Mesela İslam’da kesin haram olan domuz etinin yanında domuzdan elde edilen diğer maddelerin helal olan diğer yiyecekler katılması gibi.

Bu soruları daha da artırmak mümkün.

Ama temel de sorulacak ve cevap aranacak bir kaç soru var.

Hem üreticiler için, hem de ürünleri alıp tüketen vatandaşlar için.

Her taklit haram olur mu?

Veya tağşiş, helalı haram kılar mı?

Veya daha açıkça sormak gerekirse “Bizi aldatan bizden değildir” kuralına göre bizi aldatanlar bizden değillerse kimdendirler ve biz Müslümansak bizden olmayanlar hangi dine mensup olmuş olurlar..

Bizden olmayanların kestikleri etler ve ürettikleri gıdalar helal olarak yenilebilen gıdalardan mıdır?

İşin içine helal ve haram konuları da dâhil edilince iş bakanlık boyunu aşar.

Aslında bu soruları belki de laik devletin bakanlık kurumu yerine bir başka kurumu olan diyanetin direkt olarak devreye girerek cevaplandırması gerekir.

Unutmayın her taklit veya tağşiş, gıdaları helal olmaktan çıkarır diye kestirip atmak olmaz belki.

Ama özellikle bazı tağşiş edilmiş gıdalar, yiyecek ve içecek olarak helal dairesi dışına çıkmış olabilir.

Bu sebeple siz yine de öncelikle kendinize sorun.

Ve gıda aldığınız yerlere özel dikkat gösterin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi
SON YAZILAR