Suriyeli Hukukçunun Buruk Bayramı: Bir İki Aya Suriye'ye Döneriz Sanmıştık

Suriye'de 3'üncü yılını dolduran iç savaştan dolayı Türkiye'ye sığınan Suriye vatandaşları, bir bayramı daha buruk karşıladı. Suriye'de avukatken varil bombalarından kaçarak ailesiyle Gaziantep'e yerleşen Muhammed Ahmed de bu burukluğu yaşayanlardan. 'Bir iki aya kalmaz döneriz' dediklerini ancak yıllar geçmesine rağmen hala memleketlerine gidemediklerini söyleyen Ahmed, son günlerde yaşanan olumsuz olayların son bulmasını temenni ederek, "Kimse yurdunu yuvasını bırakıp da başka yere gitmez. Varil başımıza yağmasa zaten buraya gelmezdik." dedi. Yaşanan sorunların son bulması için hükümetin önlem alması gerektiğinin altını çizen Ahmed, "İnşallah eski günlerimize döner, yine ensar muhacir gibi oluruz." dedi.

Suriyeli Türkmen olan Ahmed, Ramazan Bayramı'nı bu yıl da Türkiye'de karşıladı. 4 çocuğu ve eşiyle Gaziantep'e yerleşen Ahmed, yaşanan sıkıntıların bir an önce bitmesi için de dua etti. Savaşın bu şekle geleceğini tahmin edemediklerini anlatan Suriyeli avukat Ahmed, yaşadıkları sıkıntıyı şöyle anlattı: "Savaş, başladıktan sonra kısa sürede tüm kentlere sıçradı. Halep'te başlar başlamaz da biz köye çekildik. Orada da yaşam şartları zordu. Çocuklarımız da korktu. 2 yıl önce Gaziantep'e geldik. Burada da ev bulduk ve iş telaşımız başladı."

"HER ŞEYİMİZ ORADA ÇOK İYİYDİ, ŞİMDİ GEÇİM ZOR"

Suriyeliler için açılan okulda görev yapan ancak şu sıralar işsiz olan Ahmed, "Orada avukattım. İşimiz, her şeyimiz çok iyiydi. Ancak burada yaşam çok zor, geçinmek çok zor. Savaş çıktı. Şimdi perişanız. İşler iyi değil. Sadece oturuyoruz. İş yok. Savaş ilk başladığında bir iki aya döneriz dedik. Yıllar oldu bitmedi. İslam alemi hep kana bulandı. Gazze de vuruldu. Müslüman'ın kanı akıyor her yerde. Avrupa'nın oyunu. Bu sınırları da kendileri koydular. Rabbimden dilerim ki bu Ramazan Bayramı'nda akan Müslüman kanı bir an önce dursun. İslam alemine inşallah mutluluk gelir. İnşallah İslam alemi yine eskisi gibi neşe dolu mutlu günlerine kavuşur." ifadelerini kullandı.

"BAŞIMIZA VARİL YAĞMASA BURAYA GELMEZDİK"

Son zamanlarda Suriyeliler ile Türk vatandaşlar arasında yaşanan soruna da değinen ve bu problemin aşılması gerektiğini aktaran Ahmed, şöyle konuştu: "Bazı Suriyeli gençler ile Türk gençler arasındaki sorunlar inşallah kalkar. Kimse yurdunu yuvasını bırakıp da başka yere gitmez. Başımıza varil yağmasa zaten buraya gelmezdik. Türk aydın insanlar her şeyi biliyor. Ama bilen var, bilmeyen var. Onlara da kapılıp birbirimize girmemeliyiz." Hükümetin, parkta kalan Suriyeliler için çözüm getirmesi gerektiğini vurgulayan Ahmed, "Parkta kalanlara yurt bulunup barındırılmalı. Toplu olarak da halkı aydınlatmak için konferanslar düzenlemeli. Düzenlemeli ki eski günlerimize dönelim. İnşallah yeniden ensar muhacir gibi oluruz." diye konuştu.

"SAVAŞI HERKES BİLİYOR AMA İÇİMİZDE YAŞADIKLARIMIZI HİÇ KİMSE BİLMİYOR"

Kendilerinin de kısa süre içerisinde memlekete dönmelerini arzu ettiğini kaydeden Ahmed, "Bülbülü altın kafese koymuşlar, 'ah vatanım' demiş. İnsanın memleketi gibisi yok. İnşallah döner ve mutlu bir hayat yaşarız." şeklinde konuştu. Ahmed'in 14 yaşındaki kızı Ayşe de "Suriye'deki savaşı herkes biliyor. Ama içimizde yaşadıklarımızı hiç kimse bilmiyor. Hiç kimse bizi anlamıyor. Biz buraya istediğimizden gelmedik. Canımızı zorla kurtardık. Orada kimin için savaşacaktık. Mal mülk için mi yoksa bizi öldürmek isteyenler için mi? Bazı gönüller bizi anladı. Bize yardım ettiler. Her şeyini bizle paylaştılar. Orada okulumuzu, hayallerimizi söndürdüler ama burada o hayallerimiz yeniden canlandı." diyerek duygularını dile getirdi.

CİHAN