Su savaşları kapıda

Su savaşları kapıda

Prof. Dr. M.Emin Aydın, “Su savaşları çıkabilir. Suyla ilgili bir savaş çıkarsa bu da Ortadoğu’da çıkar” diyerek Konya havzasında, 2050’den sonra yağışlarda yüzde 18 oranında azalma yaşanacağını söyledi

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin bu haftaki Pazartesi Sohbetleri’nde, “Su Güvenliği, Türkiye’nin Su Potansiyeli ve İklim Değişikliğinin Etkileri” konuşuldu. NEÜ Rektör Yardımcısı ve Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emin Aydın, su güvenliği tarifini “Bir toplumun hayatı, insan iyi yaşam şartlarını, sosyo-ekonomik gelişmeyi sürdürebilmek, su kaynaklı kirliliklerden ve suyla ilişkili felaketlerden korunmayı sağlayabilmek, politik stabilite ve barış içerisinde ekosistemi koruyabilmek için yeterli miktar ve kabul edilebilir kalitede suyu sağlama kapasitesi” şeklinde yaptı.  Meseleye “su güvenliği, su kıtlığı, iklim değişimi, MENA su kullanımı, Türkiye ve Konya’nın su potansiyeli ile iklim değişikliklerinin su kaynaklarına etkisi” başlıkları altında bakan Prof. Dr. M. Emin Aydın, “İklim değişikliği sebebiyle, özellikle 2050 yılından sonra altı santigrat dereceye kadar sıcaklık artışı olabileceği tahmin edilmektedir. Konya havzasında 2050 yılından sonra yağışlarda yüzde 18’e varan azalma olacağı tahmin edilmektedir” dedi. Su ve kuraklık yönetim sisteminin kurulmasını ve iyi bir şekilde yönetilmesi gerektiğini de ifade eden Aydın, şu görüş ve ifadelere yer verdi:

SU ZENGİNİ DEĞİL SU FAKİRİ ÜLKEYİZ

“Konya havzasına uygun zirai ürün deseni belirlenmeli ve uygulanmalıdır. Meselâ Karapınar bölgesinde çok su isteyen mısır, pancar ve yonca yerine su yönünden kurak olan bu bölgede az su isteyen zirai ürünler tercih edilmelidir. Bunun yanı sıra sulama yöntemleri geliştirilmeli ve bu iyi uygulanmalıdır. Ayrıca atıksuların arıtmadan sonra yeniden kullanımı endüstride ve ziraatte yaygınlaştırılmalıdır.”  Ne Türkiye’nin ne de Konya’nın su yönünden zengin olmadığını belirten Aydın, Türkiye’nin yıllık ortalama su potansiyelinin 234 milyar m3 olduğunu ve kullanılabilir su miktarının da 112 milyar m3 olduğunu ifade ederek “Türkiye’de kişi başına yıllık su miktarı 1300 metreküp olduğunda su stresi aday ülkedir. Nüfusumuz 100 milyon olduğunda ise, kişi başına su miktarı 1100 metreküp olursa su stresi altında ülke oluyoruz” dedi. Aydın, Konya’nın yıllık ortalama su potansiyelinin 6532 milyon metreküp, kullanılabilir su miktarının ise 4265 milyon metreküp olduğunu ifade ederek yeraltı sularının çok kullanıldığını; 2260 milyon metreküp olan yüzeysel su potansiyelinin ancak 1393 milyon metreküpünün kullanıldığını söyledi.

SU SAVAŞLARI ORTADOĞU’DA ÇIKABİLİR

Ahmet Keleşoğlu Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen sunumlu sohbetinde, “Su güvenliği ve suyun paylaşımıyla ilgili gelecekte üçüncü dünya savaşı çıkabilir mi?” sorusunun da cevaplandıran Aydın, “Suyla ilgili savaş çıkabilir. Sınırı aşan sularla ilgili problemler biraz siyasi ve politik sonuçları olan bir husus. Sınırı aşan sularla ilgili ülkeler veya bölgeler arası çatışmaların kaydedildiği, savaş seviyesinde olmasa bile anlaşmazlık seviyesinde çok sık karşılaşılan bir konu. Bu işe sert bir şekilde en çok maruz kalan ülke ise Mısır. Çünkü Nil 10 ülke tarafından paylaşılıyor. İsrail, menba tarafındaki ülkelere gidip “bu su sizin, baraj yapmanız lazım, bunun için size kredi verelim” diye onları zorlarken hem para kazanmak hem de bir taşla birkaç kuş vurmak gibi… Ortadoğu’da suyla ilgili savaşın çıkması mümkün. Muhtemelen bir su savaşı çıkarsa bu da bizim bölgede çıkar. Türkiye’de değil de İsrail ve Ürdün tarafında çıkar diye düşünüyorum” dedi.  Prof. Dr. M. Emin Aydın’a derneğin teşekkür plaketini HİSDER Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu, Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü ile birlikte takdim etti.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.