‘soruşturma Yürütüyoruz’ Diye İnsanları Fişliyorlar (Özel)

‘soruşturma Yürütüyoruz’ Diye İnsanları Fişliyorlar (Özel)

Hükümete yakın bir gazetenin kupürüyle İzmir’de başarılı polislere yönelik düzenlenen operasyonda skandalların ardı arkası kesilmiyor. Bu kez de gözaltına alınan 32 polise sorgu sırasında sorulan ikinci grup soruların, fişleme soruları...

Hükümete yakın bir gazetenin kupürüyle İzmir’de başarılı polislere yönelik düzenlenen operasyonda skandalların ardı arkası kesilmiyor. Bu kez de gözaltına alınan 32 polise sorgu sırasında sorulan ikinci grup soruların, fişleme soruları olduğu ortaya çıktı. Serbest kalan ve tutuklanan bazı polislerin avukatlığını yapan İsmail Hakkı Küçük, “Fişleme faaliyetine, polis ifadesinde bile devam ettiler korkusuzca. İfadesi alınan bir memurun, bir amirin, müdürün kız kardeşinin ne iş yaptığı, erkek kardeşinin ne iş yaptığı, babasının ne iş yaptığı, hangi kamu kurumunda çalıştığı bu soruşturmayı yürütenleri asla ilgilendirmez. Bütün şüphelilere sorulan iki numaralı soru buydu. ‘Soruşturma yürütüyoruz’ diye fişleme faaliyetine devam ediyorlar.” diye konuştu.

Polis sorgusu sırasında gözaltına alınan 32 kişiye korkusuzca fişleme soruları sorulduğunu aktaran Av. Küçük, “Bütün şüphelilere sorulan iki numaralı soru buydu. Soruşturma yürütüyoruz diye fişleme faaliyetine devam ediyorlar. Bugün bu fişleme faaliyetinin mağduru belki bu 32 kişi ama yarın potansiyel olarak bütün vatandaşlar. Geçmişte de böyle usulsüz, kanunsuz işler oldu. Örneğin MİT, bir ilçe hakiminden, tüm ülke genelinde bütün telefon numaralarının dinlenilmesi kararı almıştı. Hukukçular bu kadar da abartı, bu kadar da yetkinin genişletilmesi olmaz diye ayağa kalkmıştı ama şu an ne yüksek yargı organlarından ne medyadan yeterince bu konuda bir isyan, bir itiraz duymuyorum. Bir hukukçu olarak da ben bunu esefle karşılıyorum. Anayasa Mahkemesi’nden de ses çıkmıyor. Yargıtay Başsavcılığı’na medya bunu hatırlatsın, görevlerini bir okusun. Hukuk düzeni, hükümet tarafından ayak altına alınıyor. Hukuk güvenliği diye bir şey kalmadı ama adliye denilen yerde, adalet dağıttığına inanılan yerde şu an gırla hukuk ihlâli yapılıyor.” dedi.

‘BU KADAR KEYFİLİK GÖRMEDİM’

17-18 yıllık meslek hayatında bu kadar keyfiliği şimdiye kadar hiç görmediğini dile getiren Av. Küçük, “Bu keyfilik bugün 32 kişiyi mağdur ediyor olabilir ama bu hukuk güvenliğini ihlâl işleminin mağduru, gerçekte bütün 76 milyondur.” dedi. Küçük, soruşturma kapsamında yedi polis memurunun istihbarat şubedeyken evlerinde gözaltına alınmış gibi tutanak tutulmasının, sahte evrak düzenleme suçu kapsamına girdiğini belirterek, “Bu, içerik itibariyle sahte evrak düzenleme suçudur. Zannedersem onlarla ilgili müdafi avukat arkadaşlar şikayetçi olacak. İlgili müdürleri, bu işlemlerinden dolayı savcılığa soruşturma dosyasına taşıyacaklar.” dedi.

‘ANAYASA MAHKEMESİ'NE GİDECEĞİZ’

Tutuklu olan polislerin tutukluluk durumuna itiraz ettiklerini, itirazın kabul edilmemesi halinde bir aylık süreçte başka herhangi bir işlem yapma durumunun hukuken bulunmadığını aktaran Küçük, “Etkin itiraz yolları kapatılmış durumda. Bir çaresizlik söz konusu. Bu durumda avukatların yapabileceği tek şey, Anayasa Mahkemesi’ne başvurmak. Burada ‘tabii hakim’ ilkesi denilen, bütün evrensel hukuk sistemlerinde ve hukuk devleti olmasıyla bilinen gelişmiş ülkelerin kabul ettiği ilkelerden biridir. Bu tabii hakim ilkesi de bu sulh ceza hakimliklerinin kurulması ve etkin itiraz yollarının kapatılmasıyla ihlâl edilmiştir. Bu çerçevede biz Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız.” diye konuştu. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.