Şivlilik heyecanı

Şivlilik heyecanı

Çocukların kapı kapı dolaşıp şeker, çikolata, gofret, bisküvi ve çerez isteyeceği gün için esnaf, vitrinini düzenlendi. O güne özel satılacak ürünler, tezgâhlardaki yerini aldı. 3 ayların gelişini müjdeleyen şivlilik, dört gözle bekleniyor

Konya'da şivlilik heyecanı başladı. Konya'ya özgü bir gelenek olan ve yıllardır devam ettirilen Şivlilik adeti için marketler ve küçük esnaflar hazırlıklarını tamamladı. Regaip Gecesi günü yani 22 Mart Perşembe günü dağıtılacak olan şivlilik ürünleri tezgâhlardaki yerini aldı. Şivlilik gününe özel oluşturulan reyonlarda çikolata, gofret, şekerleme gibi tüm şivlilik ürünleri vatandaşlarla buluştu. Özellikle bazı büyük firmalar Konya'ya şivlilik gününe özel kutular hazırladı. Yine bu firmalar, 22 Mart gününe özel tasarımlarla ürünlerini anlaşmalı oldukları esnaflara dağıttı. Ürün fiyatlarında ise geçen yıla oranla çok olmasa da, az miktar artış yaşandı.

SATIŞLAR SON GÜNLERDE  ARTAR

Yeşildere Gıda ve Market Çalışanı Celal Özbek, şivlilik için çalışmalarının 2 hafta öncesinden başladığını dile getirdi. Vatandaşın eskisi gibi ucuz mala rağbet göstermediğini ifade eden Özbek, genelde marka malların şivlilik döneminde daha fazla tercih edildiğini belirtti. Özbek, "Hazırlıklarımızı tamamladık. Bir sürü çeşit getirdik. Vatandaşın talebi farklı. Kimi kek alıp dağıtırken, kimisi de gofret almayı tercih ediyor. Satışlar son 3-4 gün içinde daha da hareketlilik kazanır. Şivlilik genelde 3 ayların başlangıcında dağıtılır. Aslında bu, çok güzel bir gelenek. İşyerlerinde ve her evde şivlilik bulundurulmaya dikkat edilir. Şivlilik, sevinç ve heyecan getiriyor. İnsana haz veriyor. Kardeşlik duygusunu pekiştiriyor. Çocukların sevinci ve duası insanı mutlu ediyor. Bu geleneğin yaşatılmasını istiyoruz. Fakat sanki her geçen yıl, talep biraz daha azalıyor" dedi.

ESKİDEN HEYECAN DAHA FAZLAYDI

52 yaşındaki Mevlüt Alnıaçık isimli bir vatandaş da Konya'da kendisini bildi bileli şivlilik geleneğinin yaşatıldığını söyledi. Kendi köylerinde şivliliğin ikindi namazından sonra dağıtılmaya başlandığını aktaran Alnıaçık, şunları kaydetti: "Konya'da şivlilik sabahın erken saatlerinde başlarken, bizde yani Karadiğin Köyü'nde ikindiden sonra başlar. Bu adet, akşam ezanı okununcaya kadar devam eder. Evlerde ve işyerlerinde çocuklara ve vatandaşlara ikramlarda bulunulur. Çocuklar büyük bir sevinç yaşar. Şivlilik, birlik ve beraberlik duygusunu geliştirir. Eski şivlilik ile şimdiki şivlilik arasında fark var. Sanki eskiden daha farklı bir heyecanı vardı."

KÖY MEYDANLARINA BİŞİLER ASILIRDI

Yeşildere Gıda ve Market Sahibi Yaşar Mermer de 57 yaşında olduğunu ve küçüklüğünden beri şivlilik heyecanını yaşadıklarını anlattı. Eskiden köylerde bişilerin pişirildiğini ve pişirilen bişilerin de köy meydanında bir yere asıldığını hatırlatan Mermer, "Çoğu şey eskide kaldı. Kurulan bir alana bişiler asılırdı. Vatandaş gelir oradan alır, bişisini yerdi. Şimdi artık hiçbir köyde bişiler asılmıyor. O zamanki heyecan şimdi yok. Sadece çocuklar seviniyor. Bizim çocukluğumuzda da çikolota gofret yoktu. Kırık leblebi, kuru üzüm, kuru kayısı, elma ve armut vardı. Herkes durumuna göre şivlilik dağıtırdı. Bu adetin yaşatılmasını istiyoruz. Gelecek nesillere böyle bir sorumluluk yüklüyoruz" şeklinde konuştu.

ŞİVLİLİK YARDIMLAŞMANIN BİR PARÇASI

Aslen Trabzonlu olan ve 50 yıldan fazla Konya'da hizmet veren emekli Milli Eğitim Şube Müdürü Haşim Usta da şivlilik ile ilgili şöyle konuştu: "Konya'da bu geleneğe şivlilik diyorlar. Gençler ve çocuklar dolanır, evlerden şivlilik toplar. Bu aslında başka şehirlerde de olur ama ismi farklıdır. Türk İslam kültürünün bir yansımasıdır. Herşeyi göremeyen ve yiyemeyenler için yardımlaşmanın bir parçasıdır şivlilik. Güzel bir kültür. Birlik ve beraberliğini güçlenmesinin yanı sıra ekonomi de canlanıyor. Şivlilik, bir çeşit yerli malı haftası gibi. Eskiden kırsal kesimde çocuklara başka ürünler dağıtılırdı. Yerel ve doğal ürünlerin yerini daha çeşitli fabrikasyon ürünler aldı. Gelenek eskidende çok kıymetliydi şimdi de çok kıymetli. İfade etmek gerekirse şivlilik günü velilere daha fazla bir sorumluluk düşüyor. Aile çocuklarını tek bir yere göndermemeli. 3-5 çocuk biraraya gelerek, insanların zilini çalmalı veya ebeveynler çocuklarının yakınında olmalı."

ŞİVLİLİK ADETİ NASIL DOĞDU?

Yazar Ali Işık bir makalesinde 'şivlilik'in nereden türediğini şöyle açıklıyor: "Bazı doğu kö-kenli Türk aydınlar bu kelimenin Kürtçe bir kelime olduğunu, 'şiv' (yemek)’den 'yemeklik' anlamına geldiğini iddia ederlerse de; bu iddia, bu âdetin yaygın yöresi Konya olmasından dolayı bize pek inandırıcı gelmiyor. Konyalı, bu kelimenin, hicrî 334 tarihinde vefat eden ve büyük mutasavvıflardan olan Ebûbekir Muhammed Şiblî’nin ismin-den geldiğini bir menkıbeye de yaslayarak ifade eder. Hikâyeye göre bu zat, bir gece rüyasında Hazreti Peygamber (S.A.S.)’in ana rahmine Receb ayının ilk Perşembe gecesi intikal ettiğini görür. Büyük bir sevinç içerisinde uyanarak bunu, oturduğu semtin bütün evlerine vararak 'Şiblî!' nidâsıyla müjdeler. Her hâne sahibi de bu müjde karşısında şükür ve mutluluk nişânesi olarak ona bir parça yiyecek verir. Bu hadisenin sonucunda bu âdet doğmuş ve çocuklar tarafından da sürdürülmüştür. Bu âdetin adı da zatın ismine atfen 'Şiblilik Şivlilik' olmuştur.

EMRE ÖZGÜL merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.