Şiddete ağır ceza gelmeli

Sağlık çalışanlarına şiddet olayları hız kesmeden devam ediyor. Son olarak Şanlıurfa'da hastaneye getirdiği çocuğunun ateşinin düşmemesi sebebi ile doktora parke taşı ile saldıran bir vatandaş, şiddetin boyutunun ne derece arttığını bir kez daha gözler önüne serdi. Sağlık çalışanları, hastanelerde güvenlik önlemlerinin artırılmasını, çalışanlara şiddet gösteren vatandaşlara ise ağır yaptırımların uygulanmasını talep ediyor. Büyük özveri ve yoğun bir tempo ile çalıştıklarını söyleyen sağlık çalışanları, bu tarz olaylar nedeni ile mesleğinden soğumak istemiyor.

SAĞLIK ÇALIŞANLARI TÜKENMİŞLİK SENDROMU YAŞIYOR

AK Parti hükümeti ile birlikte sağlık alanında önemli çalışma ve başarılara imza atıldığını söyleyen Başkan Uysal, "Türkiye, sağlıkta çağ atladı. Birçok Avrupa ülkesinden daha iyi konumdayız" şeklinde konuştu. Tüm bu gelişmeler yaşanırken, sağlık alanında sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının da varlığına dikkat çeken Uysal, hasta hakkının gayet doğal bir kazanım olduğunu, aynı şekilde çalışan hakkının da korunmasının öncelikli hale geldiğini aktardı. Uysal, "Çalışanın hiç bir hakkı yok. Hükümetimizden bir talebimiz var. Hasta hakkı kadar, çalışan hakkına da sahip çıkılması gerektiğini söylüyoruz ve bu talebimizin yerine getirilmesini istiyoruz. Hasta memnuniyeti yürütülen başarılı sağlık politikaları ile yüzde 78-80'lere çıktı. Sağlık çalışanlarımızın memnuniyeti ise 0. Hepsi bitkin bir şekilde evine dönüyor. Tükenmişlik sendromu yaşıyorlar. Acilen düzenleme gerekir" dedi.

ŞİDDETE AĞIR YAPTIRIMLAR GETİRİLMELİ

Urfa'da bir hasta yakınının doktora şiddet göstermesine sert çıkan Uysal, şifa verilen ellere vefa gösterilmesi gerektiğini dile getirdi. Bir doktorun da önceki yıllarda kalbine aldığı bıçak darbesi ile hayatını kaybettiğini hatırlatan Uysal, bıçağın kemiğe değil, artık sağlık çalışanları için kalbe dokunduğunu ifade etti. Urfa'daki tuğlalı saldırının kesinlikle kabul edilebilir bir tutum olmadığını belirten Uysal, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu adam, doktora saldırma cesaretini nereden buluyor? Yaptırımların caydırıcı olmaması, insanlara bu gücü veriyor. Gidişattan memnun değiliz. Sağlık çalışanına şiddet gösterenler en fazla 3 ay ceza alıyor. Çıkan adam, aynısını bir daha yapıyor. 7/24 fedakârca çalışan sağlık çalışanlarının korunması gereklidir. Abartılı bir psikoloji ile doktora saldırılıyor. Ateşi düşmedi diye doktora saldırmanın akıllı bir açıklaması olabilir mi? Doktor elinden geleni yapmış, hastayı gözlem altına almış. Ateşin düşmemesini doktordan bilmek olur mu? İnsanların içindeki şiddetin törpülenmesi lazım. Bahanelerin ardına sığınılmamalıdır. Acil hasta içerde doktoru bekler, doktor dışarıda sigara, çay içer. Kendini konuşmaya kaptırır, o zaman tepki gösterilebilir fakat yine şiddete başvurulmaz. Şimdi doktorlar bırakın dışarıya çıkmayı, bulunduğu odadan dışarıya adımını atamıyor. Daha önce bunlar yaşanıyordu. Aciller, birimler çok yoğun çalışıyor şimdi. Hasta yakınları bazen olaylara duygusal bakıp, sadece kendilerinin hasta olduğunu düşünebiliyor. Bir hasta, acile girince bütün testleri istenir."

HASTANELERDE GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ARTIRILMALI

Hasta yakınlarının psikolojilerini anlamak kadar, sağlık çalışanlarının yorgunluklarının ve psikolojilerinin de anlaşılmaya çalışılması gerektiğini de konuşmalarına ekleyen Uysal, şunları kaydetti: "Her doktor bir olmaz ama istisnalar da kaideyi bozmaz. Doktorlarımızın hastalara yakınlığı ve yaklaşımı eleştiri konusu edilemez. Hepsi de elinden geldiğince hasta ve yakınlarına en iyi hizmeti verebilmenin derdini hissediyor. Görevini kötüye kullanan doktor da varsa, tespit edilsin cezası ne ise verilsin. Vatandaşın yüzüne ters baktı, hafif yamuk baktı diye ilgili yerlere hemen şikayet etmekte mantıksız. Konya'da diğer illere göre sağlık çalışanlarına daha fazla önem veriliyor. Çünkü Konya halkı, medeni bir halk. Kısmen olaylar yaşanıyor ama bu vakalar büyümeden hemen halledilebilecek cinsten. Bir diğer talebimizde hastane girişlerine x-ray cihazları yerleştirmek ve güvenlik önlemlerini artırmaktır."

EMRE ÖZGÜL