Şenol Metin: Üniversitelerimiz  şeffaflıktan uzak

Şenol Metin: Üniversitelerimiz şeffaflıktan uzak

Kanal 42’de Ali Ayata’nın konuğu olan EĞİTİM-BİR-SEN Konya 2 Nolu Şube Başkanı Şenol Metin, “Yükseköğretim kurumlarımız maalesef bırakın liyakatı; nesnelliği, objektifliği ve şeffaflığı bile sağlamaktan uzaktır” dedi

Eğitimciler Birliği Sendikası (EĞİTİM-BİR-SEN) Konya 2 Nolu Şube Başkanı Şenol Metin, Kanal 42 Televizyonu’nda ‘Konuşmaya Değer’ programında Ali Ayata’nın konuğu oldu. Kamu Yönetiminde Liyakat ve Yükseköğretimde Liyakat ana teması ile yapılan programda konuşan Şenol Metin, “Devlet idaresinde, kamu personel istihdamında liyakatın asırlardır üzerinde konuşulan, tesisi için çaba harcanan bir ilke olduğunu, devlet adamlarına bilge kişilerin verdiği öğütleri içeren siyasetname adlı metinlerde liyakatın tesisinin devletin bekası için hayati olduğunu vurguladıklarını biliyoruz” diyerek Nizamülmülk’ün Siyasetname adlı eserinden bir bölümü izleyicilerle şu şekilde paylaştı: “Herkes liyakatine göre değerlendirilmelidir. Kişide aranması gereken şey mal mülk değil hünerdir. Soyu sopu belli olan kimseler varken devlet vazifesi ne idüğü belirsiz olanlara verilmemelidir. Devletin bekası için, ehil olmayan kimselere iş buyrulmamalıdır. Devlet adamı bunun dengesini gözettiği sürece iyi bir devlet adamıdır. Aksi takdirde Devletin bekası tehlikeye girecektir.”

Liyakatın iki boyutu olduğuna değinen Metin, liyakatın ilk boyutunun işe dair, bir mesleğin icrasına dair boyut olduğunu, ‘Emanetleri ehline tevdi ediniz ve adaletle hükmediniz’ ilahi emri ile tanzim edilmiş olduğunu, ehliyetten taviz verildiği takdirde işin, mesleğin icrasında yetersizlikler olacağını bunun da kifayetsiz muhterisler üreteceğini söyledi.

KONTENJANLAR PİYASA TALEBİNE BAĞLI OLMALI

 Liyakatın ikinci boyutunun ise kişiye ait, kişiliğe ait boyut olduğunu belirten Metin, emin vasfının taşınması gerektiğini, emin vasfından taviz verilmesi halinde ise beceri mezatçısı hainler üreyeceğini, devlet sisteminin kifayetsiz muhterislere de, beceri mezatçısı hainlere de mahkum edilemeyeceğini söyledi. Eğer devleti yönetenler devleti bu iki sınıf insana mahkum ederse 15 Temmuzda yaşadığımız gibi FETÖ ihanet çetesi gibi terör örgütlerinin Devlette örgütleneceğini ve Devletin Bekasının tehlikeye gireceğini belirten Metin, şöyle konuştu: “Liyakata dayalı bir istihdam modeli kurgulaması, diğer kurumlara rol modellik yapması gereken yükseköğretim kurumlarımız maalesef bırakın liyakatı; nesnelliği, objektifliği ve şeffaflığı bile sağlamaktan uzaktır. Kişiye özgü akademik ilanlar kadar akademinin itibarını zedeleyen herhalde başka bir uygulama yoktur.” Son olarak Türkiye’nin işsizlik oranı yüzde 12’lerde iken yüksek öğrenimli işsizlik oranının bunun iki katı olmasının vebalini yükseköğretim sisteminin taşıyamayacağını ifade eden Metin, yükseköğretim kurumlarının kontenjanlarının işgücü piyasasının talebine göre belirlenmesi gerektiğini, program içeriklerinin de bir mesleği icra edecek bilgi/beceriyi transfer edecek şekilde düzenlenmesi gerektiğini ve bu çerçevede Yükseköğretim sisteminin kapsamlı bir reforma muhtaç olduğunu söyledi.

HÂLİD ŞEN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum