Sema üzerinden rant

Sema üzerinden rant

Mevlevilik kültürünün en önemli unsurlarından biri olan sema gösterileri son yıllarda popüler kültürün bir parçası haline getirildi.

8 asırdır Mevlevilik kültürünün önemli unsurlarından biri olan "sema" gösterileri popüler kültürün bir parçası haline getirilmeye devam ediliyor. Son yıllarda içkili otellerde, turistik yerlerde, restuarantlarda ve düğünlerde bile yapılan sema gösterilerinin sonu gelmiyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2008 yılında ve 2016 yılının Haziran ayında yayınladığı genelgeyle sema gösterilerinin uygunsuz yerlerde ve likayatsız kişiler tarafından yapılmasının yasaklanmıştı. Fakat bu genelgeleri ve yasağı hala takan yok. Sema bahanesiyle yapılan uygunsuz etkinlikler üzerinden ciddi anlamda kazanç elde ediliyor. Mevlevilik geleneği sema art niyetli kişilerin kazanç kapısı haline gelmiş durumda.

4-1-011.jpg

'SEMA'YI MEDİTASYON ARACI YAPTILAR

Sema gösterileri bazı kişiler  tarafından bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde "meditasyon" aracı haline getiriliyor. Geçtiğimiz yıllarda kadınlı-erkekli yapılan sema gösterilerinin ardından şimdi de yoga ve semayı birlikte yapan şahıslar ortaya çıktı. Kendini yaşam koçu olarak tanıtan Mert Güler isimli bir kişi tarafından Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde  "Aşka Dönüş Sema Raksı", "Rumi Meditasyon" eğitimleri adı altında uygunsuz sema eğitimi, tasavvuf ve meditasyon eğitimleri veriliyor. Aynı şahıs geçtiğimiz haftalarda Konya'da Konya-Sufi Kampları konulu bir program da düzenledi. Konya’da 18-19 Şubat’ta tekrar yapılacak olan Aşka Dönüş Sema Raksına şehir içinden katılım ücreti olarak 690 TL isteniyor. Programa 25 kişilik kadın ve erkeklerde oluşan bir ekiple gelecek olan Mert Güler, tasavvuf ve meditasyon tarzı yoga ayinlerini harmanlayıp özel bir teknik oluşturduğunu söylüyor.  Eğitim kamplarında İslam ile Budist sufizmi bir araya getiriliyor. Aşka Dönüş Sema Raksı eğitimlerinde ise sema gösterisi kadınlı erkekli birlikte yapılıyor. Yoga ve semanın bir araya getirildiği eğitimlerde Mevlevilik kültürünün de içerisi boşaltılıyor.

4-2-018.jpg

BAKAN AVCI KONYA'DA UYARMIŞTI

17 Aralık 2016 tarihinde gerçekleşen 743. Şeb-i Arus Gecesi için Konya'ya gelen Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, uygunsuz yerlerde likayatsız kişiler tarafından sema gösterileri yapanları sert bir dille uyarmıştı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2008'de ve bu yılın haziran ayında iki genelge yayınladığını hatırlatan Avcı, şunları söylemişti: "Uygun yer ve şartlarda, ehliyet ve liyakati kişiler tarafından icra edilmesi gereken ayini şerifin, ehliyetsiz, liyakatsiz, özensiz bir takım kişi ve kuruluşlar tarafından adeta mistik bir gösteri gibi sergilendiğine şahit oluyoruz. Bu doğru ve yasal değildir. Bakanlık olarak diğer kültürel miraslarımız gibi Mevlevi ayini şerifini de uygun yer ve zamanlarda, ehliyetli ve liyakatli kişiler tarafından usulüne, esasına uygun yapılması konusundaki hassasiyetimizi, denetimlerimizi artırarak sürdüreceğimizi bir kere daha buradan hatırlatmak istiyorum."

SEMA ÖZÜNE UYGUN  YAPILMALI

4-5ali-temizel.jpg

Selçuk Üniversitesi Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ali Temizel,  sema gösterilerinin meditasyon aracı haline getirilmesine ve Mevlevilik geleneğinin kazanç kapısı haline getirimesine sert tepki gösterdi. "Kadınlı erkekli sema olmaz. Bunlar hoş görüntüler değil. Bunun ne Mevlevilikle ne dinle ne tasavvufla ilgisi yoktur. Dine ve Mevlevilik geleneğine uygun bir şey değil. Bu görüntüler İslam ahlakına da uygun değildir. Bu folklorik gösteri bile değil. Bir şovdur. Sema birileri tarafından tamamen 21. Yüzyılın kazanç kapısı haline getirilmiştir. Mevlana ve Mevlevilik kültürünün kullanılması hoş değildir. Mevlana öbür tarafta bu insanlarına yakasına yapışacaktır" dedi.

 

İLAH-İ AŞK'I KUR'AN'DA ARASINLAR

4-6mehmet-cipan.jpg

Konya Kültür Sanat Derneği Başkanı ve Mevlevi Postnişini Mehmet Çıpan Dede Efendi de bu tür İslam diniyle uzaktan yakından ilgisi olmayan etkinliklerin birileri tarafından teşvik edildiğini ve tamamen ticari kazanç amaçlı olduğunu söyledi. Bu tür etkinliklerin ne İslam diniyle ne de Mevlevilik kültürü ile uzaktan yakından ilgisinin olmadığının altını çizen Çıpan, “Burada asıl sıkıntı şu; Kur'an-ı Kerim hayatından uzaklaşmış, ilahi nurdan nasiplenememiş adamların Amerika'yı yeniden keşfeder gibi ilahi emirleri reddedip yeni baştan kendilerini bulma çabası. Tabii bunun ticari boyutu var. İslam'dan uzaklaşmış insanların boşluklarını ticari amaçlarla kullanmak isteyen bir zümre var. Bunla ilgili girişimciler var. Şer-i hükümler deyince takke, sarık diye lanse eden ve ettirilen kesim var. Bütün bunlar insanların şeriattan uzak kalması, yan yollardan kendilerini bulmaya çabasının göstergesi. Burada yapılan saçmalığın Mevlevilikle veya Sema şerifi ile ilgisi alakası yok.  İlahi aşk Kur'an-ı Kerim'de anlatılır. Hz. Mevlana da Mesnevisi'nde bu ilahi aşkı tercüme etmiştir. Bu tercümeyi merak eden Mevlevihanelere müracaat edecek, Mesnevi'ye müracat edecek. Eğer hiçbirşey yapamıyorsa Kur'an-ı Kerim'e müracaat edecek" diye konuştu.

4-4-011.jpg

Bu tür gösterilerin kasıtlı olarak yapıldığına dikkat çeken Çıpan, “1960 yılından bu yana Kültür ve Turizm Bakanlığındaki FETÖ'cüler “dinlerarası diyalog" adı altında bunları iyi birşey gibi gösterdiler. Bu onun da tezarühüdür. Bu kültürün yozlaştırılması FETÖ'nün en büyük projesiydi. Uluslararası işbirlikçileriyle biraz yoga, biraz Buda biraz sema yaparak bu kültürü yozlaştırmayı hedeflediler“ dedi.

4-3-017.jpg

İBRAHİM BÜYÜKEKEN merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum