Sanayileşen değil, betonlaşan ekonomi

İnşaat sektörüne yönelik alınan bir karar birçok sektörü doğrudan tetiklediği için hükümet, her sıkıştığında inşaat sektörüne sarılıyor. İnşaat sektöründeki hareketlilikle, bozulan veya kötü giden ekonomi üzerinde iyimser bir hava oluşturulmaya çalışılıyor. Bundan dolayı son günlerde döviz kurlarında yaşanan yüksek artışlar ekonomideki durgunluğu artırırken hükümet, bu durgunluğu inşaat sektörü ile aşmaya çalışıyor

REÇETE KONUTTA ARANIYOR

Ekonomideki dalgalanmanın şiddeti artarken, döviz kurlarındaki yükselişin önü alınamıyor. Mevcut yapıda bankalar konut kredi faiz oranlarını düşürmeye yanaşmazken, hükümetin müdahalesi ile faizler geçici de olsa aşağıya çekildi. Hükümet faizleri düşürerek, konut piyasasında hareketliliği artırmayı amaçlıyor. Faiz indirimi ile yetinmeyen hükümet, tapu harçları başta olmak üzere konut satışlarında KDV indirimine gitti. Hükümet, bu kararları ile bozulan ekonomiden çıkış için inşaat sektörünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.

TÜRKİYE PATİNAJ YAPIYOR

Hükümetin ekonomik hedeflerini tamamen inşaat sektörü üzerinden kurgulaması aslında Türkiye’nin ekonomideki çaresizliğini ortaya koyuyor. Dünya ile rekabet edebilen, teknolojik yatırımları gündemine alamayan Türkiye, ithalata dayalı montaj sanayisi ile de kendisini yukarılara taşıyamıyor. Enerji başta olmak üzere birçok alanda dışa bağımlı olan Türkiye’nin son yıllarda gıda sektöründe de ithalat rakamlarının artması iyice düşündürüyor. Her alanda ithalatın artması, Türkiye’nin dövize olan bağımlılığını artırırken, bu durumda ülke ekonomisini her an büyük krizlere açık hale getiriyor.