Sahur Anneleri, Anayasa Mahkemesi'ne Başvurdu

Sahur Anneleri, Anayasa Mahkemesi'ne Başvurdu

22 Temmuz 2014 günü sahur vakti yapılan operasyonda gözaltı alınan polislerin aile ve yakınları, yapılan haksızlarla ilgili Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) biraysel başvuru yaptı. Kendilerine "Sahur Anneleri İnisiyatifi" adını veren grup başvuru...

22 Temmuz 2014 günü sahur vakti yapılan operasyonda gözaltı alınan polislerin aile ve yakınları, yapılan haksızlarla ilgili Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) biraysel başvuru yaptı. Kendilerine "Sahur Anneleri İnisiyatifi" adını veren grup başvuru sonrasında AYM önünde açıklama yaptı. Grup ellerinde üzerinde, "Yanlış karar AYM’den döner, talimatla değil hukukla karar veren hakimler istiyoruz ve Hukukun güvencesi AYM duy sesimizi" yazılı pankartlar taşıdı.

Mağdurlar adına konuşan Başkomiser Erkan Ünal'ın eşi Nesibe Ünal, Anayasa tarafından teminat altına alınan haklarının, yasa tanımayan irade tarafından ipotek altına alındığını belirtti. Ünal, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne(AİHM) gerekli şikayetleri ilettiklerine işaret ederek, "Anayasa Mahkemesine gerekli müracaatları da avukatlarımız aracılığıyla yapmış bulunmaktayız.’’ dedi. Çağın gereklerine göre yapılması gereken suç tanımlarının, 2013 Aralık ayının ihtiyaçlarına göre yapılır hale geldiğini ifade eden Ünal, şöyle devam etti: "Rüşvet, yolsuzluk, hırsızlık, darbe girişimleri suç olmaktan çıkarılmış, çetelerle mafyayla suç örgütleriyle, terörle mücadele etmek, darbeleri önlemek suç sayılmaya başlanmıştır.52. Kuruluş Yıldönümü münasebetiyle yaptığı konuşma ile adalet, hukuk ve demokrasinin vatandaş için lütuf değil insan hakkı olduğunu tekrar hatırlatan Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Haşim Kılıç, konuşmasında ‘’Anayasa Mahkemesi’nin 'hak ve özgürlükler mahkemesi' olarak tanımlanmasının ancak, etkin süratli çalışmasıyla hak ihlallerini ortadan kaldırma gücüne bağlı olduğunun bilincindeyiz. Bunu gerçekleştirmek için mensuplarımızın ortaya koyduğu kararlı iradesinden, kimsenin kaygı ve endişe duymaması samimi dileğimizdir’’ demiştir. Bu sözden ilhamla ve bu vesile ile Anayasa Mahkemesi mensuplarını hak ve özgürlükler konusundaki kararlı iradesinden hiçbir kaygı ve endişemizin olmadığını ifade ediyoruz. İnanıyoruz ki, bu yanlış hesap siyasi ve sosyal statüsü ne olursa olsun hak ve özgürlüklerin ihlaline neden olan herkesin karşısına çıkan Anayasa Mahkemesi’nden dönecektir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) gerekli şikayetlerimizi ilettik ve Anayasa Mahkemesi'ne gerekli müracaatları da avukatlarımız aracılığıyla yapmış bulunmaktayız.’’

"DOĞRU DÜZGÜN DELİL YOK"

Sahur operasyonu ile gözaltına alının polislerin avukatlarından Kemal Şimşek ise müvekkillere herhangi bir istinada delil gösterilmeden haklarında yargılama yapıldığını savundu. Şimşek, "Kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama nedenleri de bulunmamasına rağmen yaşanan süreçte bir takım davalarda yargılanan insanlarla ilgili olarak verilen tutuklama kararlarının istisnai hale getirildiği biliniyorken müvekkillerimizle ilgili memur olmaları kaçma şüpheleri olmamaları tutuklamaya rağmen herhangi bir gerekçe bulunmamasına rağmen haklarında casusluk suçu nedeniyle tutuklama kararları verildi. Bunu da Sayın Anayasa Mahkemesi üyelerinde değerlendireceğini düşünüyoruz. Aynı şekilde kanuna aykırı olarak elde edilmiş deliler mevcut bu delillerde bu davalarda kullanılmaya çalışılmış. Aslında doğru düzgün delil de yok bu delillerde müvekkillerde sunulmadı bunu yargı sürecinde de herkesle paylaştık. Müvekkillere herhangi bir istinada delil gösterilmeden haklarında yargılama yapıldı ve tutuklu yargılanmalarına karar verildi. Biz bu sürecinde tekrar itirazımız kapsamında tekrar değerlendirileceğini düşünüyoruz." diye konuştu.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.