Rektörlükte yeni dönem

Türkiye'de yenilikler başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yemin etmesi ile birlikte ülke Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçti. Sistemin değişmesi ile birlikte kurum ve kuruluşlarda da gözle görülür yenilikler devreye sokuldu. 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan düzenleme çerçevesinde Rektör atama yetkisi tamamen Cumhurbaşkanına verildi. Rektör olabilmek için profesör olarak üç yıl görev yapma şartı da yasadan kaldırıldı. Kararın uygulamasının en kısa sürede hayata geçirilmesi bekleniyor.

REKTÖRLER CEO GÖREVİ ÜSTLENECEK

Eğitim Bir-Sen 2 No'lu Şube Başkanı Şenol Metin, rektörlük seçim usulünde değişikliğe gidildiğini hatırlattı. Bundan böyle rektörlerin artık sadece kıdemli Profesörler arasından seçilmeyeceğini ifade eden Başkan Metin, "Kıdemli rektörler, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK)'e başvuru yapardı. YÖK belirlediği 3 ismi Cumhurbaşkanına sunardı ve nihai kararı Cumhurbaşkanı verirdi. YÖK'ün bu konudaki tüm tasarrufu KHK ile Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'a devredildi ve kıdemli Profesör algısı da yıkıldı" dedi. Önceden üniversitelerde bir akademik lider profili çizildiğini dile getiren  Metin, bundan sonraki süreçte üniversitelerin rektörlerinin Ceo rolü üstleneceğine de vurgu yaptı.

LİYAKATİ ÜNVANA BAĞLAMAK DOĞRU DEĞİL

Alınan kararı Eğitim Bir-Sen 2 No'lu Şube Başkanlığı olarak doğru bulduklarını aktaran Metin, 703 sayılı KHK ile gençliği ilgilendiren önemli bir adımın daha atıldığını kaydetti. Gençlik ve Spor hizmetleri adı altında bundan önce Konya'da 3 ayrı müdürlüğün bulunduğunu KHK ile bu müdürlüklerin tek çatı altında birleştirildiğini de söyleyen Metin, tek çatı altında gençlik, spor ve yurt hizmetlerinin yürütüleceğini ve bundan sonra tek bir müdürün olacağını belirtti. "KHK'da rektörlük için herhangi bir şart belirtilmemiş, akademik ünvanı olmayanlar da rektör olabilecek" diyen Metin, daha sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: "Böyle bir uygulama, başka ülkelerde de görülüyor. Teknik bakımdan akademik ünvanı olmayanlar da rektör olabilecek. Liyakat kişiye bağlıdır. Liyakati ünvana bağlamak, doğru bir yaklaşım değildir. Bundan sonraki süreçte anlayışın 'Doğru ünvan değil, doğru insan' olması gerekmektedir. Ünvanlarla kısıtlama yapılmamalıdır. Yeni dönemde üniversitelerin yönetiminde yöneticilik vasfı ön plana çıkarılacak. Yönetimi dar kalıba sokmamak lazım. Süreci izleyeceğiz."

EMRE ÖZGÜL