Nazmiye Gülbaş

Nazmiye Gülbaş

Refah Partisi kadınların omuzlarında yükselmişti

Refah Partisi kadınların omuzlarında yükselmişti

Mütedeyyin kadınlar sosyal alanda uzun yıllar yer al(a)madılar. Siyasi manada ilk tecrübeyi Refah Partisi ile yaşadılar. Prof. Dr. Necmettin Erbakan Türkiye'de kadın kollarının kurulmasına öncülük etti ve Refah Partisi'nde kadınlar toplu olarak siyaset yapmış oldular. Kadının vazifesi öncelikle iyi bir eş, iyi bir anne olarak iyi bir nesil yetiştirmektir. Elbette bu da düzgün bir içtimai düzenle mümkündür.

Milli Görüş düsturlarından biri ailenin korunmasıdır. Bu meyanda en kolay yol kadının bilinçlenmesiyle olabilir. Refah Partisi çatısında maddi-manevi eğitimli kadınlar siyasetin içinde aktif olacak ve muhkem bir sosyal yapı için, sağlam karakterli ve güçlü iradeye sahip, milli, manevi değerleri önemseyen geleceğin nesillerini yetiştireceklerdi. Bu idealle nice kadın tıpkı Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gibi çoluk çocuk hep birlikte çalışma yürüttüler.

Onların göstermiş oldukları gayret takdire şâyândır. Tüm dünyada zulüm son bulsun diye kimi zaman aç-susuz, çoğu vakit çoluk çocuklarıyla hizmet ediyorlardı.

Tek amaç vardı;  Hakk'ın hakim olması.

Bu maksatla tüm ülke sathında kapı kapı dolaşarak toplumu bilinçlendirmeye çalıştılar. Müthiş bir disiplin içinde fedakârca çabalayan bir teşkilattan söz ediyoruz. Yurt çapında böylesi bir kadın çalışması ilk defa görülmekte idi. Anında organize olabilen, ulaşılmayan insan, gidilmedik yer bırakmayan bir çalışma yürütüyorlardı. Yeri geldiğinde bir yardım kuruluşu gibi ihtiyacı olan kimselerin yardımına koşuyor, elinde avucunda ne varsa veriyorlardı. Ev ziyaretlerinde İslam’ın inceliklerini anlatarak irşat vazifesini icra ediyorlardı. En önemlisi bir devlet ciddiyeti ile sanki  devlet yönetiyormuş gibi istikamet gösteriyorlardı. Yurdun her yerinde örgütlenmiş, il il, ilçe ilçe, mahallelerde hatta sandıklara kadar kadınlara görevlendirme yapılmıştı. İller, ilçeler, mahalleler, sandıklar her hafta muntazam olarak toplanıyor, neler yapmaları gerektiğini konuşuyor, tartışıyor, karara bağlıyor akabinde harekete geçiyorlardı. Diğer partilerin henüz erkeklerin dahi organize olamadığı yerlerde kadınlar o dönemde örgütlenmelerini tamamlıyorlardı. Refah Partili kadınlar çok gayretli olmakla beraber pek çok faaliyette bulundular. Nede olsa mevzu sadece ülkenin hak ve adaletle idare edilmesi değil, tüm dünyanın saadeti idi. Davası yalnızca bu idi kadınların.

Refahlı kadınlar ibadet aşkıyla çalıştılar.

İmajmış, kariyermiş... bunlar o zamanların mütedeyyin kadınların lugatında yoktu. Halbuki bugün kadınlar artık siyaseti bir sıçrama aracı olarak görür oldular. (Milli Görüşçü Hanımlar istisna)

Muhafazar Demokrat söylemi ortaya çıktığından beri Mütedeyyin camiada siyaset kişileri sekülerlerme, dünyevileşmeye götürdü. Sonuncunda sadece kendi çıkarları için siyaset yapan bir kitle meydana geldi. Artık kadınlar siyasete girerken kariyer basamaklarını düşünerek siyaset yapıyor.

Oysa Refah Partisi vefakâr, cefakâr kadınların yadigârıdır.

Hep mazlumlar, ezilenlerin yanında olmuş yüce gönüllü Anadolu annelerinin

Dağ gibi dik, ipek gibi yumuşak şefkat abideleri idi onlar.

Asildi, mertti, üretkendi genci, ihtiyarı.

O dönemin Nene Hatun, Kara Fatmaları...

Yeni nesil Milli Görüşçülerin de böylesi amacı olmalı. Günümüzde çalışmalar çok kolay olmasa da, önceki yıllarda yapılıyordu.

Şunu da hatırdan çıkartmamak lazımdır. Tarihte hiç bir şey aynısı ile yaşanmaz. 16 Ocak 1998’de kapatılan Refah Partisi geri gelmeyecektir. O dem yapılan çalışmalar o dönemin şartlarına göre idi. Şimdilerde zaman da farklı şartlarda...

Sizlerden beklenen alışık olmadığınız hızına yetişemeyeceğiniz bir şey değil, sadece o ruhu yeniden yakalamak.

Unutulmamalı ki ardıllar her daim seleflerden daha güzel hizmetler yapabilir.

Selam ve dua ile...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nazmiye Gülbaş Arşivi
SON YAZILAR