Rantiyeci zirvede!

Rantiyeci zirvede!

Asgari ücretin bin 600, yoksulluk sınırının da yaklaşık 5 bin 473 TL olduğu ülkemizde 16 yılda kazanan yine rantiyeciler oldu.

Rantiyeciler, geleneksel hale getirdiği "oturduğu yerden kazanma" taktiğini  bozmadı. Ekonomik büyüme sadece lafta kaldı. Son dönemlerde zenginler daha da zenginleşirken, fakirler daha da fakirleşti. Türkiye, orta gelir tuzağına yakalandı. Vatandaş, gelecek ayın parasını bu aydan harcadığı için bankalara mahkum oldu. Türkiye’nin en çok kazanan ilk 10 şirketinin 6’sını bankalar ve tüketime yönelik şirketler oluşturdu. Krediye ve faize bulaşmayan vatandaş neredeyse kalmadı. Odalar ve birlikler ekonomideki kötü gidişatın farkında oldukları halde gerçekleri görmezden geldi. İthalatı genellikle konuşmayan oda ve birlik temsilcileri, sürekli ihracattaki artışları gündeme getirerek, algı oluşturma yolunu tercih etti.  Kırsal kesimde yaşayanlar, ekonomik sıkıntılardan dolayı kente göç etti ve kentte yeni sosyal bunalımlar yaşandı. Üniversitelerin yaygınlaştırılmasına rağmen, üniversite mezunu işsizler ordusunun sorunlarına bir çare bulunamadı. Atanamadıkları için nice öğretmenler intihar etti. Vatandaşın alım gücü düştü, Türk lirası diğer para birimleri karşısında değer kaybetti. Ülkemizdeki ekonomi anlayışı ise sadece rant ve inşaat sektörü ile kısıtlı tutuldu. Çoğu nokta şantiyeye çevrilirken, üretim es geçildi. Türkiye, samanı bile ithal eder hale geldi. İhracat yerini genel itibari ile ithalata bıraktı.

FAİZ ARTIŞI DURDURULAMADI

Son 16 yılda üretim temelli bir ekonomik sistem kurulamadı. Hükümet devlet imkânları ile üretmekten ziyade, elde avuçta kalan son fabrikaları da satışa çıkararak, üretimde özelleştirmeyi esas aldı. Üretim konusunda şuursuzluk yaşandığı için dış ticaret açığı sürekli arttı. Tarım ve hayvancılık ülkesi diye anılan Türkiye'de tarım da, üretici de, hayvancılık da bitti. Et, süt ve süt ürünleri başta olmak üzere birçok ürüne zam geldi. Yaz ayının yaşandığı bu günlerde domates fiyatları 4 buçuk 5 lirayı buldu. Patates ve soğan fiyatları, tarihi zirveyi gördü. Dolar ve Euro'daki artış, firmaların korkulu rüyası haline geldi. Kurdaki yükselişe, faizleri artırarak suni bir tepki gösterildiyse de yatırımcının yatırım yapmaktan korktuğu dönemlerden geçiliyor. Yükseliş sebebi ile bazı sektörlerde işler durma noktasına gelirken, bazı işverenler çözümü işçi çıkarmakta buldu. Benzin fiyatlarındaki artış da durdurulamadı. Benzinin litre fiyatı tarihin en yüksek seviyesini görerek, 6 liranın üzerine çıktı. Benzin fiyatlarındaki artış ulaşım fiyatlarına da doğrudan etki yaptı. Orta ve küçük ölçekli üretici kan ağladı. Üretimdeki tekelleşme yöntemi üreticinin belini büktü. Çiftçi borçlu hale getirildi. Hacizli davalarda inanılmaz artışlar gözlemlendi. 2012 yılında 109 milyar 896 milyon lira, 2013 yılında 110 milyar 631 milyon lira, 2014’te 138 milyar 667 milyon lira, 2015 yılında  yaklaşık 164 milyar 140 milyon lira, 2016'da 194 milyar 732 milyon lira, 2017 yılının ilk  çeyreğinde 75 milyar lira olan faiz geliri, 2018 yılının ilk çeyreğinde de istikrarlı artışını sürdürdü.  2018 yılının ilk 6 ayı, 2017 yılının ilk çeyreğinde yaşanan yüzde 5,1'lik faiz artışına işaret etti.

KUMARA İLGİ ARTTI

Vatandaş, ayrıca geçim sıkıntısı sebebi ile iddia ve at yarışı gibi dinimizce haram kılınan eylemlere yöneldi. Daha fazla para kazanma hırsı insanları kısa yoldan para kazanma yolunu tercih etmeye itti. Vatandaş, iddia, ganyan ve şans oyunlarından medet umar hale geldi. Bazı vatandaşlar geçim sıkıntısı çektiği ve borcu gırtlağına dayandığı için bankaların önünde kendini yaktı. Ekonomik sıkıntılar sebebi ile aileler dağıldı. Kira fiyatlarının yükselmesi, elektriğe, doğalgaza, suya, temel tüketim ürünlerinin birçoğuna zam geldiği için vatandaş ikinci bir işte çalışmak zorunda kaldı. Çoğu emekli, maaşının kendine yetmediği gerekçesi ile emeklilik döneminden sonra da çalışma ihtiyacı duydu. Yaşanan sıkıntılara rağmen vatandaşın sıkıntısı yerine oluşturulan sanal gündemler konuşuluyor.

EMRE ÖZGÜL

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum