Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Ramazan Beyannamesi

Ramazan Beyannamesi

“Allah’ım (cc) bizim için Recep ve Şaban ayını mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır”  duasıyla başladığımız bereket mevsimi üç ayların son halkası Mübarek Ramazan ayına Rabbimizin (cc) engin rahmet ve keremi ile bir kez daha ulaşmış bulunuyoruz.

Bütün Müslümanların sevinçle idrak etikleri Ramazan Ayı’nın âlemi İslam’a sağlık, bereket ve huzur geçirmesini niyaz ederiz.  

Ramazan ayı başlayınca her şeyin değiştiği gibi Müslümanında hem kendi içinde hem de yaşadığı toplumda bir şeyleri değiştirmesi gerekmektedir.

Değiştireceği hususları öncelikle nefsinde ilan edeceği bir beyanname ile ilan etmesi gerekmektedir.

Beyannamesinin ilk maddesi inandığı dinin birincil kaynağı Kur’an-ı Kerim’den ayrı bir hayat yaşayamayacağı gerçeğidir.

Bunun için Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu ay olan Ramazan ayında Kur’an-ı Kerim ile olan birlikteliğini bir derece daha ileri götürerek Kur’an-ı Kerim’i her zamankinden daha dikkatli bir şekilde okumaya ve anlamaya çalışacaktır.

Müslümanın Ramazan beyannamesinin ikinci maddesi Hz. Peygamberimizin (sav) Sahih Sünnet ve Hadisleri doğrultusunda yaşayacağı bir dini hayatın emrolunan hayat tarzı olduğu ve bunun dışındakilerin merdut olduğudur.

Çünkü bilir ki Hz. Rasulullah’ın (sav) sahih sünneti ve hadislerinin olmayacağı yerde insanın nefis, heva ve hevesinin bunların yerine ikame edileceğini ve bunların sonucunun da bidatların hayata hâkim olacaktır.

Müslüman bidatların hayata hâkim olduğu bir ortamda yaşanan dinin ise İslam olmadığını tarihi gerçeklerden acı bir biçimde öğrenmiştir.

Müslümanın Ramazandaki beyanının üçüncü maddesi ibadetlerin sadece Allah (cc) rızası için yapıldığında kabul edileceği ve yaratıcı katında bir değer kazanacağının bilinciyle yaptığı bedeni ve mali ibadetlerini şan ve şöhret için değil yapmaması gerçeğinin ifade edilmesidir.

Bu nedenle de özellikle Ramazan ayında vereceği zekâtlarında öncelikli düşünce insanlara yardım etme gayreti içinde olmak değil kendi mal varlığındaki mahrumların hakkını ödeyerek kazancını temizlemektir.

Zekât veren Müslüman hayatının bundan önceki yıllarında yaşayarak öğrenmiştir ki zekâtı verilmiş bir birim malı, zekâtı verilmemiş bir kaç birim maldan daha fazla ve daha bereketlidir.

Ve bu berekete nail olmak için de zekât hesaplanırken ortaya çıkan meblağ muhtaç durumda olanlar lehine artırılır.

Müslümanın Ramazan beyannamesindeki bir diğer madde Ramazan ikliminin mahallesinde, semtinde ve şehrindeki Müslümanlar kadar dünyanın diğer bölgelerindeki Müslümanların da kardeş olduğu bilincinin yenilendiği günler olmasıdır.

Müslüman bu bilinçle özellikle emperyalist ülkelerin yoksulluk ve açlığa mahkûm ettiği Müslümanlara karşı kardeşlik hukukunun gereğini yerine getirmesini hatırlamasıyla sadaka ve zekâtlarının bir bölümünü bu kardeşlerine tahsis etmesi gerektiğine inanmasıdır.

Müslümanın Ramazan beyannamesinde aslında yer almaması gerektiği halde yer alacak belki de en son madde Kur’an ayı, Oruç ayı, İbadet ayı ve Zikir ayı olan Ramazan ayında ibadetlerinden çok siyasi malayanilerle meşgul olmama iradesini hem kendisine hem de çevresine beyan etmesidir.

Çünkü içinde yer aldığı siyasi yapıyı dini ya da itikadi bir mesele olarak görmediği gerçeğidir.

Eğer bir Müslüman kardeşlik hukukunun zirve yapması gereken Ramazan ayında kendi siyasi tercihlerini imani ve İslami argümanlarla açıklama yolunu seçerse kendisi ile aynı dinden, aynı mezhepten, aynı cemaatten ve hatta aynı aileden olan ve sayıları da kendisinden fazla olan Müslüman kardeşlerinin de aynı argümanlarla kendisini suçlayacağı gerçeğinin ortaya çıkacağıdır.

Daha açıkçası siyasi tercihlerini dışarıda bırakmadan mukabeleye giden Ayşe teyze ile rahat ortamlarda zikir çekmek isteyen tarikatçı Mustafa amca ve Kuran kursunda yetiştirdiği hafızlarla övünen Abdullah hoca ya da memuriyet hayatı eziklik içinde geçmiş olan ve son yıllarında başörtüsüyle öğretmenlik yapmak isteyen Hatice öğretmen Müslüman zengin olmalı hayalleriyle büyümüş ihaleci Ali bey aynı ruh haliyle sahurlarını yapmış, oruçlarını tutmuş ve teravihlerini eda etmiş olacaklardır.

Ramazan ayında Müslümanlar böyle olmamalı ve ahitlerini bozmadan bayrama erişmeliler diyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi
SON YAZILAR