Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Rahmet ve Su Ayı

Rahmet ve Su Ayı

Geçen pazartesi günü Bakara Suresi’nin oruçla ilgili 183- 184. ayetlerini açıklamıştık. Bugün ise 185. ayetini izah edeceğiz.

Bu ayeti kerimede şöyle buyrulur: “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden Ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim onda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, zorluk istemez. Bütün bunlar, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu göstermesine karşılık, Allah’ı tazim etmeniz, şükretmeniz içindir.”

Bu ayet-i Kerimeden anlaşıldığı gibi, Ramazan ayının rahmet ayı olmasının sebebi, Kur’an-ı Kerimin bu ayda indirilmiş olmasıdır. Kur’an-ı Kerim, insanlar için bir rahmet bir velinimet, bir rehber ve bir âb-ı hayattır. Sudur. Hak ile batılı birbirinden ayıran Allah’ın kelamıdır. İnsanları en doğru yola ileten bir zikirdir. (İsra: 9)

İşte insanlar için bir rahmet ve bir su olan vahiy, Kadir gecesinde dünya semasına / beyti mamura defaten indirilmiş; daha sonra yirmi üç senede, tedricen parça parca Resul-i Ekrem’e indirilmiştir.

Kur’an-ı Kerimde şöyle buyrulur: “İnkâr edenler: Kur’an ona bir defada topluca indirilmeli değil miydi? Dediler. Biz onu senin kalbine iyice yerleştirmek için böyle yaptık (parça parça indirdik) ve onu tane tane (ayırarak) okuduk.” (Furkân:32)

Öyleyse bu nimetin şükrünü eda etmek için, Ramazan ayını idrak eden Müslümanlar onda oruç tutmaları gerekir. Bu sebeple bir alevi yetkilinin dediği gibi, Alevilerin Ramazan ayında oruçlu görünmelerine gerek yoktur. Ramazan ayını idrak eden Müslümanlar onda, vahyin şükrünü eda etmek için, oruç tutar.

Sadece Muharrem ayında oruç tutmakla bu nimetin şükrü eda edilemez. Orucun bu ayda tutulması farzdır; başta geçen ayeti kerime bunun delilidir.

Hasta veya yolcu olanlar, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde kaza eder. Seferi olan ister orucunu tutar, isterse tutmaz. Oruca niyet ettikten sonra sefere çıkan orucunu tamamlaması gerekir. Aksi halde bilerek yer, içer veya nikâhlısına yaklaşırsa kefaret gerekir.

Allah kolaylık diler, zorluk dilemez. Hasta veya seferi olanlar, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde kaza eder. Sürekli hasta olanlar, ihtiyar veya zayıf olanlar fidye verirler.

Elmalılı şöyle diyor: “Kim kendi gönlüyle hayır yapar, bu cümleden olmak üzere fidyeyi artırır veya hem fidye verir ve hem de oruç tutarsa, bu, kendisi için daha hayırlı olur. Bir kimse için oruç tutmak zor da olsa fidye vermekten veya kazaya bırakmaktan hayırlıdır. Eğer orucun faziletini bilirseniz böyle yaparsınız, tutmamak caiz olan zamanlar da dahi tutarsınız.” (Bkz. Hak Dini Kur’an Dili, Bakara:184)

Demek ki, oruç, Allah’ın doğru yolu göstermesine karşılık bir tazimdir. Allah’a tazim, oruçla, hayır ve hasenat ile ibadet ve zikirle mümkün olur.

Cemre de Allah’ı tekbir etmekten, yüceltmekten ibarettir, Akabe’de şeytanı taşlamanın manası budur.

Bu sebeple Rahmet ayı olan Ramazan ayını iyi değerlendirelim. Orucumuzu tutalım, beş vakit namazımızı kılalım, teravih namazımızı kılalım. Sahura kalkınca iki rekât teheccüd namazı kılalım. Sabah namazını cemaatle kılalım. İmkânı olanlar camiden geldikten sonra Kur’an-ı Kerim okusun, tespih çeksin iki rekât duha namazı kılsın. Gücü yetenler fakirleri gözetsinler.

Hasta veya yolcu olan kardeşlerimiz alenen çarşıda, pazarda oruç yemesinler. Yiyeceklerse uygun bir yerde yesinler. Çünkü Ramazan ayının manevi atmosferinin kaybolmasına katkıda bulunmuş olurlar

Zerre miktarı imanı olan kardeşlerimiz alenen oruç yemez. Bunun idrakinde olmayan kardeşlerimizi usulüne uygun uyarmamız, Müslüman olmamızın gereğidir.

Ne mutlu, Allah’ın doğru yolu göstermesine karşılık, onu tazim etmek ve ona şükretmek için bu rahmet ayının önemini idrak edenlere.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi
SON YAZILAR