Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Propaganda dönemi yalanları

Propaganda dönemi yalanları

Yüksek Seçim Kurulu’nun Kasım ayında yapılacak Milletvekili seçimleri için kesin aday listelerini açıklaması resmen olmasa da seçimler için propaganda dönemini başlatmış oldu.

Çünkü artık adaylar üzerine yapılan konuşmalar sona erdi ve parti politikalarını daha bir öne çıkarma zamanı geldi.

Parti politikaları ifadesi sözün gelişi ile söylenmiş bir ifadedir.

Parti politikaları yerine siz parti yalanlarını koyun daha bir yerine oturur mefhumlar.

Malum bizim memlekette seçim esnasında politikacılar müthiş bir vaat yarışına girerler.

Öyle ki bazıları ipin ucunu hatta dilinin ayarını kaçırıverir ve boyundan büyük laflar ediverirler söz arasında.

Bu sebepledir ki parti genel merkezlerinin zaman zaman ferdi zaman zaman da toplu olarak adaylara uyarıları olur.

Propaganda döneminde şunlar şunlar söylenecek, şunlar şunlar söylenmeyecek diye uyarılırlar.

Hatta geçen dönemlerde parti politikalarına aykırı sözler söylediği için istifaları istenen adaylar bile olmuştur ülkemizde.

 Bunlardan sonuncusu olan milletvekilinin arkadaşı olan zamanın il başkanı tarafından “telefonunu kapat ve dağ köylerine git” diye uyarılmıştır alenen.

Şimdi kendisi de aday olan il başkanının da il başkanı olmadan önce sarf ettiği cümleler akla geldiğinde kendisinin de bu tür parti politikalarına aykırı söz söyleyip söylemeyeceği düşünülebilir.

Üstelik geçici bir süreliğine sığınabileceği cep telefonunun çekmediği bir dağ köyü de hazırda beklerken.

Propaganda sözlerine dönecek olursak akla gelen ilk vaat son seçimde kullanılan metro vaadi idi.

Haziran seçimlerinden bu yana yaklaşık olarak 4 aylık bir zaman geçti ve Konya’da, metro adıyla bayramda seyranda misafirlere ikram edilen şekerden başka metro gören olmadı.

Seçim vaadi olarak kullanıldığında da yer yerinden oynamamıştı, unutulup gittiğinde de yer yerinden oynamadı.

Gerçi şimdiki seçimlerde siyasi partiler alışılmışın dışında propaganda taktikleri uygulamakta da bir beis görmüyorlar artık.

İktidar partisi Nazi Almanya’sının Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanlığını yapmış olan Alman politikacı Paul Joseph Goebbels vari propaganda taktikleri uygulamaktan geri durmuyor.

İktidar partisi bunları yaparken muhalefet boş mu duruyor?

Ana muhalefet partisi iktidar partisinden geri kalmamak için işi okyanus ötesine taşıyarak Amerika’da geçmişte Bill Clinton’u daha sonra da Barak Obama’yı seçimleri kazandırarak iktidar yapan medya sihirbazı ABD’li Benenson Strategy Group (BSG) ile anlaşmakta ve seçim propagandası için meydana salmakta beis görmüyor.

Kendileri zaman zaman tersi açıklamalar yapsalar da vatandaşın kafasındaki imaja göre HDPKK olan partinin propaganda aracı ise resmen terörden nemalanmaktan başka bir şey değildir.

Seçim propagandası veya vaadi adı altında politikacılardan dinlediğiniz şeylerin tamamına yakını gerçekleşmesi mümkün olmayan sözler ve yalanlardan oluşmaktadır.

Bunu onlarda bilmektedir ve ısrarla bu taktiği uygulamaktadırlar.

Çünkü Goebbels’in dediği şekilde, yani ”Söylediğiniz yalan ne kadar büyük olursa o kadar etkili olur ve insanların o yalana inanması o kadar kolaylaşır” ifadesinden başka şekilde propaganda yapan başbakanlık ve bakanlık yapmış kişiler, milletvekili adayları ve belediye başkanı var mı etrafınızda.

İster Amerikan tarzı olsun, ister Alman tarzı olsun genel olarak baktığınızda bu yapılan seçim propagandalarının bu ülkenin yapısına ve geçmişine uygun bir çalışma şeklinin olmadığı açıktır.

Diğer taraftan siyasilerin en güçlü silahlarından birisi de Goebbels in patronu olan Adolf Hitlerin “Propagandanın en çok coşkular üzerinde etkili olması amaçlanmalıdır ve akıl çok sınırlı bir yer tutmalıdır. Halka konuşurken aşırı entelektüel isteklerden kaçınmalıyız. Büyük kitlelerin kavrayışı çok sınırlı, akılları küçük ama unutma yetenekleri çok büyüktür.” Sözüdür.

Ve propaganda aşamasında asıl olarak bu söz üzerinde çokça durulmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi
SON YAZILAR