Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Peygambersiz bir Kur’an arzulamak

Peygambersiz bir Kur’an arzulamak

Kur’an-ı Kerim’i okumaya başlayan bir Müslüman bilir ki; Kur’an-ı okuduğu süre içinde Cenab-ı Allah (cc) ile beraberdir.

Kur’an-ı Kerim’i okumaya başlayan bir Müslüman bilir ki; Kur’an-ı okuduğu süre içinde sanki Cenab-ı Allah (cc) ile konuşuyor gibidir.

Kur’an-ı Kerim’i okumaya başlayan Müslümanlar bilirler ki, okudukları kitap Allah’ın (cc) sözleridir ve Cibril-i Emin (as) vasıtasıyla Peygamberimiz Hz. Muhammede (sav) inzal edilmiştir.

Kur’an-ı Kerim’i okuyan Müslümanlar bilirler ki; Kur’an-ı Kerim ilk nazil olduğu andan bu yana geçen 1400 yılı aşkın bir sürede değişmemiş ve değiştirilememiştir.

Kur’an-ı Kerim’i okuyan Müslümanlar bilirler ki; Kur’an Âlemlerin Rabbi’nin (cc) Ezeli Kelamı olarak, tüm çağlara ve tüm insanlara seslenir.

Kur’an-ı Kerim’i okuyan Müslümanlar bilirler ki; Kur’an’da her çağa ve her çağın insanına bir hisse vardır.

Kur’an-ı Kerim’i okuyan Müslümanlar bilirler ki; Her şeyi ve herkesi yaratan Rabb-i  Zülcelal (cc), Kur’an’ıyla hepimize nurani bir ikliminden hayat ve mutluluk kaynağı olarak mesajlar göndermektedir.

Bu sebeple Kur’an-ı Kerim’i okuyan Müslümanlar bilirler ki; Kur’an’ın okunması Müslümanlara Rasulullah’ın (sav) ve Ashabı’nın (ra) içinde yaşadığı çağı olduğu kadar, bu günün dünyasını ve bilhassa kendi iç dünyasını tefekkür etmesini sağlar.

 Yine Kur’an-ı Kerim’i okuyan Müslümanlar bilirler ki; Kur’an-ı Kerim ve Hz. Muhammed (sav) birbirinden ayrılmayan, ayrılamayan hatta biri olmadan diğeri nerede ise düşünülemeyen bir ikilidir.

Müslümanların bu genel inanışları ve kabullerine rağmen gelin görün ki Kur’an okuma adına, Kur’an-ı anlama adına ortaya çıkan bazı bedbahtlar Allah’ın (cc) Rasulü ile Allah’ın (cc) kelamını arasını ayırmak istemektedirler.

1400 yıldır müslümanlar arasında görülmeyen bu kötü arzu ve istek yukarıda ifade edildiği gibi gayet masumane bir şekilde gündeme getirilmektedir.

Daha önceki bazı yazılarımızda da ifade edildiği gibi güya Kur’an-ı anlayarak okuma düşüncesi de, bu hain istek için süslü püslü bir kılıf olmaktadır.

Bu süslü püslü kılıfların birisi ve belki de en çok kullanılanı Kur’an’ın tarihselliği iddiasıdır.

Bu gün Kur’an okumaları adı altında ne olduklarını, nerede durduklarını ve kimin fikirlerinin peşinden gittiklerini dahi bilmeyen akıl edemeyen insanların tamamına yakını, maalesef pek çoğu yahudi asıllı olan batılı müsteşrikler Brockelman, Goldziher, Ton Andrea, Lammens, Gibb ve Bernard Lewis ve benzerleri ile onların Müslümanlar arasındaki uzantıları olan Muhammed Abduh, İzzet Derveze ve Fazlurrahman gibilerin iddiası olan Kur’an-ı tarihsellik sınırlaması içine sokarak anlamaya ve anlatmaya çalışmaktadırlar.

Bilerek veya bilmeyerek yaptıkları ihanet şudur:

Tamamına yakının Allah (cc) Rasulü’nü (sav) devreden çıkartarak, Müslümanları Ashabı Kiram’dan (ra) bu yana kesintisiz bir bağ ile bağlı oldukları ve takib edegeldikleri sahih sünnet ve hadislerden koparmak ve böylece Kur’an-ı diledikleri gibi tevil ve tefsir edecekleri Rasûlsüz bir dinin nereye çekersen gidebilen bir kitabı haline dönüştürmektir.

Kendilerine Kur’an talebesi veya Kur’an okuyucu adını veren bu kişiler daha da ileri giderek kulağa da hoş gelen geleneksel din anlayışlarından kurtulma sarhoşluğu içerisinde Kur’an'daki ayetleri detaylı bir bilgiye sahip olmadan anlaşılabilen, hatta hiçbir ön bilgiye sahip olmayan hemen her okuyanın anlayabildiği basit bir tarih kitabı haline dönüştürmek istemektedirler.

Hâlbuki Kur’an İlk muhatabı, ilk öğrencisi, ilk öğreticisi, ilk açıklayıcısı ve hayata ilk uygulayıcısı olan Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) olmadan ben okudum oldu düşüncesiyle okunacak ve hükümler çıkarılacak bir kitap değildir.

Kur`an ayetlerini derin bir tefekkürle okuyacak, yani her kelimesinde hatta her harfinde binlerce anlam ve mana yüklü Kur'an okyanusuna dalmak isteyenler için yegâne rehber Rasûlullah (sav)tır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi
SON YAZILAR