Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Peygamberimizin Edebi ve Hayâsı

Peygamberimizin Edebi ve Hayâsı

Efendim Pazar günü Şaban ayı başladı. İnşaALLAH bugünden itibâren bu güzel ayda insanlığın Efendisini satırlarımıza oradan da sadırlarımıza konuk edelim istiyoruz izninizle. Bitirdiğimiz Receb ayı Cenâb-ı Hakk’ın ayı idi, şimdi de Efendimiz aleyhissalâtu vesselâm’ın; ‘Şaban benim ayım’ dediği sevapların, rahmeti ilâhînin bolca yağdığı Şaban ayına girmiş bulunuyoruz. Ardından müminler için en muhteşem ay Ramazan gelecek nasipse. Bir ay gibi az bir zamânımız kaldı mübârek Ramazan’a. Ancak şimdi Şaban’dayız. O halde bu güzel ayı Efendimiz ile dolu dolu yaşamaya ne dersiniz?

Bu sebeple Şaban ayı yazılarımız, O insanlığın Efendisine ait olacak. Her yazımızda O’nun bir özelliğine değinmek istiyoruz. İşte bugün ilkiyle başlayalım dilerseniz. Günümüzde erkek olsun kadın olsun, büyük-küçük, yaşlı-çocuk herkesten giden, yitirilmiş ve kaybedilmiş bir ahlâkî özelliği işleyelim istiyoruz efendim. O da şu, yazımızın başlığı ‘Edeb ve Haya’ duygusu insanlığın Efendisinde nasıldı acaba?

Ebû Sâid El Hudrî (r.a)’den gelen hadiste şöyle buyruluyor; ‘Rasûllullah aleyhi vesselam örtünme çağına girmiş bir genç kızdan daha utangaç idi. Hoşlanmadığı bir şey gördüğünde bunu yüzünden hemen anlardık.’ (1) Hâdisin râvisi Efendimizin sözlerini can kulağıyla dinleyen O’nun genç sahabelerindendi. Hadisin açıklamasında buyrulduğu üzere; Allah Teâlâ’nın üstün terbiyesiyle yetişen Rasûllullâh’ın hareketlerindeki inceliği ve diğer insanlarda görülmeyen farklı tutumu hemen far edilirdi. Kendisinin hoşlanmadığı bir şey söylendiğinde veya yanında uygunsuz bir davranış gerçekleştiğinde O aleyhisselam karşısındakini kırıp, incitmezdi. Ancak O’nun yüzüne bakan o kabalığın kendisini rahatsız ettiğini anlardı. Bu sebeple O’nun bu hâli aynen bir genç kızın utangaçlığına benzetiliyor.

Bilindiği üzere o devirlerde Araplar, utanma ve hayâ yönüyle çok rezil bir vaziyette idiler. Öyle ki çırılçıplak herkesin önünde banyo yaparlar hatta mukaddes Kâbe’yi bile çıplak tavaf ederlerdi. Efendimiz aleyhisselam bu hâlin çirkinliğini ashâbına anlattı. Hamamlarda yıkanılmasını ve oralara gittiklerinde, yıkanırken de üzerlerine bir şey almalarını tembih etmişlerdi.

İmâmı Nevevî Hz.leri; ‘Âlimler hayânın ne olduğunu şöyle anlatırlar, der: Hayâ insanı her türlü kötülükten alıkoyan bir huydur. İnsanın kimlere karşı ne gibi görevleri varsa, bu görevleri aksatmamasını sağlar.’ buyururlar. Cüneydi Bağdâdî Hazretleri de: ‘Hayâ Mevlâ’nın sayısız nimetleri karşısında ne kadar kusurlu olduğunu fark etme hâlidir.’ Buyururlar. (2)

Günümüzde neredeyse hiç kalmayan edeb ve hayâ ölçüsünü işte büyükler böyle târifliyorlar. Bugün eski câhiliyesinden bir farkımız yok. İnsanlar hem davranışsal hem giyim tarzı yönüyle her çeşit ölçünün dışına maharetle çıkıyor ve bundan da hiç sıkılmıyorlar. Ölçü tanımazlık had safhada! Üzücü taraf da bundan kimsenin rahatsız olmaması! Halbuki büyükler hayâ deyince insanı kötülük ve çirkinlikleri işlemekten beri kılan tutum olarak tanımlıyorlar. Hayâsızlık insanlık adına büyük kusur hâlidir. Böylesi yanlışlıklara düşmemek için şu mübârek Şaban ayında O insanlığın iftihârı Peygamberimizi tanımak icap ediyor.

O’nun zamânında da hayâsızlıklar, çirkinlikler, zulümler yaygındı. Hatta babalar kendi öz kız çocuklarını diri diri toprağa gömecek kadar çılgınca câhillikler icra ediyorlardı. Ama O geldi, zulme dur, dedi. Bu gidiş doğru yola çıkmaz durunuz, yapmayınız çığlıklarını cihâna yaydı. O aleyhissalâtu vesselâm latif, zarif, nezih davranışlarıyla, âlemleri imrendiren vahiy ışıklı ahlâki umdelerle hayâta yeniden bir biçim getirdi. Koyduğu özel ve güzel ölçülerle hayat nasıl yaşanmalı gösterdi.

Selam olsun Şaban ayının Sultânı Peygamber aleyhisselâm’a…

Ve yine selam O’na tâbi olanlara…

*****

1- Buhârî, Menâkıb 23/ Müslim, Fezâil 67/ İbni Mâce, Zühd 17

2- Bakınız: Riyâzü’s Sâilihîn, Erkam Yay. 2015, İst, 4.C, s.84

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi
SON YAZILAR