Türkiye Birinci Dünya Savaşı'ndan bu yana savaşa girmemiş olsa da aslında 30 yılı aşkın bir süredir gizli, sinsi bir savaşın içindedir. Güneydoğumuzda cereyan eden terör olaylarında PKK Terör Örgütü yaklaşık 50 bine yakın vatandaşımızın canına kıymıştır!

Bölgenin tarihsel zenginliği, jeopolitik ve stratejik önemi düşünülünce iktidara gelen hükumetler yıllardır bölgeyi yanlış şekilde yönetti.(*)

İster beceriksizlik deyin ister başa bir şey.. Güneydoğulu vatandaşlarımız bir nevi PKK'nın koynuna itildi.

Ne yazık ki BOP Projesi devam ediyor.  Kimsenin Büyük Ortadoğu Projesi’nden vazgeçtiği falan da yok. Hatırlanırsa Condoreezza Rice 2003’te 22 İslam ülkesinin sınırlarının değiştirileceğinden bahsetmişti. Türkiye de bu ülkeler arasına dahil edilmiş bulunmakta.

Ak Parti hadisenin hâlâ farkında değil galiba. (yada Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ın BOP Eşbaşkanı görevinde olması dolayısıyla ucunun bize dokunmayacağını düşünüyor olmalılar)

Çözüm Sürecini başlattığı zaman Ak Parti kendisine yapılan tüm uyarıları hiçe saymıştı.

Sonrası ne oldu peki? Kandırılmışız deyip işin içinden çıktılar. 

Yine aynı şekilde uyarılar devam etse de Ak Parti'nin bu uyarıları dikkate aldığı yok.

Suriye sınırı vd. sınırlarımız neden kontrol edilemiyor?

Güneydoğu’da her milletten binlerce ajan elini kolunu sallaya sallaya dolaşırken MİT hangi alemlerde dolaşıyor haberi olan var mı?

Sözde İyi Niyet Elçisi diye gelen kötü niyetli kişiler kime ve kimlere ne tür yardımlar yapıyor, bunlarla alakalı kamuoyu yeterince aydınlatılıyor mu?

Sadece PKK değil ki;  İŞİD belası için de yeterince önlem alınıyor mu? 

Ankara'nın göbeğinde patlamalar oluyor. Onlarca mobese kamerası aksesuar için mi konuluyor meydanlara? 

Sıradan bir vatandaş dahi internetten köyünü canlı takip edebiliyorken, büyük şehirler nasıl boş bırakılır... Hem de böylesi bir mitingin yapılacağı bilinirken.

Hassas bir süreçten geçtiğimiz muhakkak.

Türkiye Batıdan medet beklemeyi bırakmalı artık. 

Terörü lanetlemesini de beklememeli. Terörü zaten bizzat Batı beslemekte. Atalarımızın dediği gibi, Ayıdan post gavurdan dost olmayacağı aşikar.

Ak Parti 14 yıldır AB (Avrupa Birliği) ısrarı yerine İslam Birliği için D-8’leri aktifleştirmiş olsa idi bu sadece Türkiye için değil Ortadoğu’da akan Müslüman kanının akmasına da mani olacaktı. Hem Güneydoğumuz hem de tüm Ortadoğu için farklı şeyler konuşuyor olacaktık belki de şimdi.

Velhasıl millet olarak oyuna gelmemeliyiz. 

Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, vd. tüm ulus birbirimize kenetlenmek durumundayız. Bizi birbirimize bağlayan sebeplere sarılmalıyız.

Her şeyden  önce biz kardeşler topluluğuyuz. Kimliğimizi koruyarak ama inancımızı kaybetmeden, Müslümanlar kardeştir düsturuyla hareket edilmeliyiz.

Biz savaş sırasında dahi düşmanıyla elindeki son kuru ekmek kırıntısını paylaşan bir milletiz. Lütfen bunu unutmayalım. 

Bu dönemde meydana çıkacak provokatörlere prim vermememiz gerekmekte.

Her zamankinden daha fazla sabırlı, anlayışlı ve hoşgörülü olmak durumundayız.

Yerli vekil istiyor ya Sayın Cumhurbaşkanımız o halde bizler de 46 yıldır Milli Görüş çizgisinden asla taviz vermeyen Milli Görüşçü kardeşlerimizi iktidara getirmeliyiz. Milli Görüş’ün şu anki tek temsilcisi de pek tabiki Saadet Partisi ve en büyük ideallerinden biri de İslam Birliği’ni tesis etmek.

Selam ve dua ile...

* Milli Görüş Partileri istisna. Ağır Sanayi Hamlesi Güneydoğu’da da gerçekleştirilirken Refahyol Hükumeti ile de Çekiç Güç’ü bölgeden Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan göndermiştir.