Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Örneğiniz kim?

Örneğiniz kim?

İnsanlardan bazıları hayatının her döneminde kendisi için rol model olarak kabul ettiği siyasetçiyi, edebiyatçıyı, bilim adamını vs. takip ve taklit eder.

Bir kısım insan ise gelişen siyasi ve ekonomik olayları baz alarak kendisi için rol model olarak kabul ettiği insanları değiştirmekten zevk alır.

Her iki gurup insan da bunu kendilerince düşünerek, aklederek ve sorgulayarak yaptıklarına inanırlar.

Her iki gurup insana da sorsanız bu yaptıklarını inanarak yaptıklarını söylerler ama neye nasıl inandıklarını her zaman ispat edemezler.

Mesela rol model olarak seçtikleri insanı hangi akla ve mantığa göre seçtiniz deseniz sadece kendi akılları ve mantıklarına göre seçtiklerinden başka söyleyecek bir cümleleri yoktur.

Tekrar sorsanız bu akıl ve mantık kimin aklı ve mantığı diye?

Yine kendi akılları ve mantıkları deseler de esasında o ana kadar hayatlarında yaşadıkları ve bilerek ya da bilmeyerek kabul ettikleri ya da red ettikleri pek çok şeyin bu tercihlerinde önemli bir rol oynadığını söylemekten kaçınırlar.

Hâlbuki kendi ifadelerine göre akletmek ve sorgulamak esasında bu değildir.

Esasında biraz samimi olabilseler kendi düşüncelerine göre başkalarından önce kendilerinin kararlarını sorgulamaları gerekir ama bir türlü yapamazlar bu soylu eylem dediklerini.

Siyasetten bir örnekle başlayalım:

Özellikle ikinci defa yapılan İstanbul seçimlerinden sonra başkan seçilen kimsenin belediyecilikten daha farklı bir takım düşünceler taşıdığını ve bu sebeple de belediye başkanlığını bir basamak olarak kullanacağını bunun için de hâlihazırdaki Cumhurbaşkanının eylemlerini taklit ederek yeni bir Erdoğan olmaya çalıştığını iddia edenler nedense bir türlü kendi oy verdikleri belediye başkanının yapıp ettiklerini ve olası hedeflerini hiç sorgulamazlar.

Esasında idrak edemedikleri şey kendi oylarının sorgulanmadan neden uzak olduğu ile milletin siyasal liderlerini adeta putlaştırılacak şekilde haddi aşan söylem ve eylemlerle yüceltilmesinden bıkıp usandığı siyasette ikinci bir kopya Erdoğan vakasını kaldırıp kaldıramayacağıdır.

Bu günkü halimizi anlatmak için aslında iyi bir örneğimiz daha var.

Nasreddin Hoca bir gün evinin anahtarını kaybeder. Kapısının önündeki küçük bahçede anahtarı ararken yoldan geçen arkadaşları da ona destek olmak için anahtarı hep beraber aramaya başlarlar. Saatlerce ararlar ama anahtarı bulamazlar. Arkadaşlarından birisi Hoca’ya sorar.

Arkadaşı: Hocam anahtarı bahçede kaybettiğine emin misin?

Hoca: Hayır, samanlıkta kaybettim, der.

Arkadaşı: O halde neden orada aramıyoruz.

Hoca: Çünkü orası çok karanlık, orada bulmamız imkânsız! Der.

Bu örnekte olduğu gibi biz kendimize rol model olacak insanları seçmek isterken o ana kadar kaybolan değerlerimizin ne olduğunu, ne kadar olduğunu, nerede ve nasıl kaybettiğimizin farkında bile olmayıp kaybettiklerimiz için de hiçbir endişe duymuyorsak bu günkü halimizi ortaya koymuş oluyoruz.

Yani anahtarı aramak yerine pratik çözüm olarak kendimizi “Ne olacak canım alt tarafı bir anahtar, olmadı kilidi komple değiştirim olur biter” kolaycılığına bırakmaktır.

Aslında bizim için tekrar tekrar gündeme getirmemiz gereken mesele budur. 

Yani kaybettiklerimizi gerçekten bulmak isteyip istemediğimiz konusundaki samimiyetimizdir. 

Asıl sorulması gereken de, aradığımızı gerçekten bulmak istiyor muyuz? 

Gerçekten istiyorsak, O halde doğru yerde, doğru zamanda ve doğru bir yöntem takip ediyor muyuz etmiyor muyuz?

Şimdi bir daha sormak gerek:

Rol model seçerken kullandığımız akıl ve mantık kimin aklı ve mantığı?
Salt bizim aklımız mı yoksa modern zamanların işgal ettiği aklımız mı?

Ya da salt bizim olan aklımızın sınırları ne?

Müslümanları geleneğin aklı ile sorgulama eksikliği ve tekelci hakikat anlayışını sürdürmekle suçlayıp iş başına geldiklerinde mutlak-tekelci hakikat anlayışı içerisinde bir iktidar sürmeye çalışanlar;

Allah (cc) ne size ne de sizlere benzemeye çalışanlara bu ülkede bir daha iktidar yüzü göstermesin!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi
SON YAZILAR