Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Onlar, Çanakkale’den Geçirmediler Ama!

Onlar, Çanakkale’den Geçirmediler Ama!

Asırlar önce başladı...

Osmanlıyı bölmek, dolayısıyla Türkleri hâkimiyetleri altına almak isterikli rüyaları...

***

Yıllar önceki yazımda konu yapmıştım hatırlarsınız. 

Müttefik olduğu Almanların oyununa gelen Osmanlı,  Rus devleti ile harbe girmişti.

Ruslar ise İstanbul’u alıp Boğazlara sahip olma amacında!.

***.

Kendi başına neticeye varamayacağını anlayan Rusya, İtilaf devletlerinden, Çanakkale boğazından İstanbul’a girerek kendileri ile bağlantı kurmak suretiyle…

Osmanlı devletinin açtığı öteki cepheleri de tasfiye etmek teklifini yapmıştı.

İtilaf devletleri Rusya’nın bu teklifini kabul etmekle beraber;

“Ne olur ne olmaz...” diyerek, Almanlara karşı Macaristan’a kadar inen Rusya'nın kendilerinden evvel İstanbul ve boğazlara sahip olmasın düşüncesine de girdiler...

***

 Amerika, İngiltere ve İspanya'nın yaptığı, gerekli bütün harp silah ve askerleri yığmışlardı İtilaf devletleri!

Bütün Filo ve Denizaltı’larla beraber gemilere doldurduğu on binlerce Anzak’ı Çanakkale boğazına getirip tabyalarımızı dövmeye başladılar...

***

Topumuz, tüfeğimiz, harp gemilerimiz çok çok az idi ama...

“İmanımız... Vatan ve Toprak Aşkımız”

Çok çok üstün bulunmaktaydı...

Aynı zamanda; Harp cesaret ve idaremiz de kuvvetli durumda idi.

***

Dahası; Maalesef Bu gün görülmekte olan, kimi bu yanda kimi o yanda olmadığı gibi, ben doğuluyum, düşüncesinde bulunmuyordu...

Yani açıkçası, yakın yıllara kadar “Ben Kürdüm”, vb. diye ayrım yapmıyor kendi ırkından olan çoluk çocuğu bile hunharca, caniyane öldürüp, devlete başkaldırmıyor, Askeri şehit etmiyor toprağını satma çabasına girmiyordu...

Tek vücut kaynaşmış bir kitle olarak, vatanını toprağını...

“Kanını ve canını vererek...”

Müdafaa için, yedi düvele karşı savaşmaya koşuyordu..

***

Daha geniş anlatmaya gerek var mı?..

Bir avuç mangası ile Kilitbahir’deki küçücük, Top yuvasında asıl kuvvetlerimiz gelinceye kadar yedi düvel filosunu topa tutup, kalan tek kişiye kadar direnip iki gün boyunca ve şehit oluncaya kadar geçit vermeyenlerden Yusuf Onbaşı ve mangası...

Boğazı, mayınlardan arındıran düşmana karşı, aynı gecenin karanlığında ölüme burun dibi yaklaşarak yeniden mayın döşeme cesaretine müdrik, gemilerin batmasını sağlayan bahriyeli'lerimiz...

*** 

Ve!

Anasının söylediği;

Haydi yavrum! Ben seni bugün için doğurdum’

Hamurunu yiğitlik duygusuyla yoğurdum;

Türk evladı odur ki, yurdu olan toprağı,

Ana ırzı bilerek yâd ayağı bastırmaz

                                  Bir yabancı bayrağı.

                            (M. Emin Yurdakul)                                            

Sözü tutup, gereğince gazi ve şehit olan Dedelerimiz, Babalarımız...

***

Çanakkale’den yedi düveli geçirmeyip yüz geri göndererek..

Üzerinde hür yaşadığımız vatanı bahşedenler...

“Çanakkale geçilmez...” Yazısını 99 yıl evvel tarih sayfalarına geçirdiler...

Ama...

Ya bu günler de olanlara ne diyelim?

***

Şunun, bunun anmama yıl dönümleri veya çeşitli bahanelerle ortalığı karıştırmak, yakmak, yıkmak neyin ve kimlerin amacı için olmakta.

Hele karter Medya, iş adamlarından bazıları ve istifade düşünen muhalefet

Birlik beraberlik içinde olmamız gereken şu günler de…

Neden bu olumsuz değirmene su taşımaktalar?

***

Çanakkale, Kurtuluş ve diğer savaşlarda olanlar yanında…

Son günlerde de vatanımız için terörle mücadele edip şehit olan kahramanlarımızın ruhları şad olsun.

Yerleri cennet mekân olsun..

Âmin

***

Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi
SON YAZILAR