Ölüme giden yol

Ölüme giden yol

Ortaokul seviyelerine kadar düşen bonzainin kullanımının yaygınlaşması gençliği tehdit eder hale geldi. Konya AMATEM’e bu sene tedavi olmak için başvuranların sayısı 5 bini geçti

2013’ün Haziran ayında hizmet vermeye başlayan Konya AMATEM’de bugüne kadar 10 bine yakın kişi de başvurdu. Bu sayının sadece Konya’daki bağımlıların oluşturmadığını belirten uzmanlar, şehir dışından da çok sayıda bağımlının başvurduğunu söyledi. Son günlerde gençler arasında popüler olan ve birçok ölümlü vakaya sebep olan bonzai de ise başvuruların çok az olduğu öğrenildi. Bonzainin en büyük özelliği ise idrar ve kan testinde çıkmaması. Bonzai içenlerin belirlenememesi, fiyatının ucuzluğu ve kolay ulaşılabilirliği bu uyuşturucunun yaygınlaşmasına neden oluyor. AMATEM Psikiyatri Uzmanı Başak Demirel, Bonzainin yaklaşık 13 yıldır tüm dünyada kullanıldığını Türkiye’de ise ilk vakaların 3-4 yıl önce tespit edildiğini söyledi. Bonzaideki en büyük sorunun idrarda tespit edilememesi olduğunu kaydeden Demirel, “İçerisinde çok fazla sentetik madde olduğu için anlaşılması güç oluyor. Uyuşturucu piyasası bunu bilinçli yapıyor. Yeni yöntemler geliştirerek tespit edilmesini engelliyorlar. Tespit edemediğimiz için bize çok fazla hasta gelmiyor. Hangi hastanın bonzai kullanıp, hangisinin kullanmadığını bilmiyoruz. Türkiye genelinde çalışmalar başladı. Bizim de hastanemizde bonzaiye yönelik çalışmalar başladı. Kullanan hastaları artık tespit edebileceğiz” dedi.

TESPİT EDİLEMEDİĞİ İÇİN POPÜLER

Bonzainin son dönemde popüler olmasının sebebini de değerlendiren Demirel, “Yeni geliştirilen sentetik maddelerle alakalı olabilir. Bonzainin hangi ortamlarda hazırlandığı bilinmediği için çok farklı etkileri olabiliyor. Aseton gibi birçok kimyasal maddeler bonzainin içerisine koyularak etkisinin artırılması hedefleniyor. Psikiyatrik rahatsızlıklara yatkın olanlarda bilinç değişikliği ve bulanıklığının yanı sıra, kalp ile alakalı sorunlara sebep olabiliyor. Adli olarak da tespit edilemediği için gençler arasında oldukça yaygın. Bunu şu anda resmiyete dökemiyoruz ama yakın zamanda Konya’da da başlanacak. Bunun dışında da bonzaiyi sentetik olarak üretilen esrar maddesi diyebiliriz. Kullanıldığında sersemlik, halüsilasyon hayal, gerçek dışı hisler, zihni bulandıran durumlar ortaya çıkıyor. Belli bir süre hastalar sıkıntılarını unutuyor ama bunun da bağımlılığı var. Psikiyatrik belirtilerin çıkması esrardan daha fazla. Şizofreniye gidecek kadar rahatsızlıklara sebep olabiliyor ve uzun süre bir komaya girme oluyor ve ölümle sonuçlanabiliyor” diye konuştu. Bonzai içen bir insanın bu maddeyi kullanmadığı ilk 1-2 gün içerisinde terleme, titreme, mide bulantısı, korku gibi yoğun fiziksel belirtilerinin yaşandığını söyleyen Demirel, “1 ay sonra hasta iyileştiğini söylese de kullanıp kullanmadığını tespit edemediğimiz için çok fazla önlem alamıyoruz. Ucuz olduğu için ilk başta bonzai özendiriliyor. Bununla birlikte eroine geçiş kapısı sağlanıyor” açıklamasını yaptı.

GÜNDE 40 KİŞİ TEDAVİ OLUYOR

AMATEM’e gelen hastaların büyük çoğunluğunu eroin bağımlıların oluşturduğunu ifade eden Demirel, “Alkol ve esrar için çok fazla başvuran hasta yok. Geçen seneye göre de herhangi bir artış yok. Gündeme ortalama 35-40’a yakın hasta tedavi oluyor. Bazılarına ayakta tedavi yapıyoruz. Bonzai kullanımı ortaokul çağına kadar düştü. Bonzai eroine geçişte en büyük risklerden biri. Gençler de yaygın olduğu için en büyük görev okula ve ailelere düşüyor. Derslerde başarısızlık, arkadaş çevresinin değişmesi, gün içinde dalgınlık ve sersemlik hali ile gözlerdeki kızarılıklar belirginleştiğinde aileler şüphelenmeli. Önceden kavgaya karışmayan, şiddet eğilimi olmayan bir çocuk daha çabuk sinirleniyor ve agresif bir hale geliyor. Arkadaş çevresini mecburen madde kullananlar arasından seçeceği için internet kafelere de dikkat etmek gerekiyor. Evden çıkınca çocukların hangi ortamlarda durduğunu ailelerin bilmesi gerekiyor” dedi. Maddenin tedavisinin çok zor olduğunu ve geri dönüşlerin çok fazla yaşandığını söyleyen Demirel, “Bizim elimizi güçlendiren olgu ise, 3 aydır madde kullanan ile 3 yıldır madde kullanan birisinin aynı olmaması. Kanserde olduğu gibi erken teşhis çok önemli. Henüz maddeye yeni başladıysa ilerisi için çok önemli. Madde kullanan bir hasta ailesinden destek de görmüyor. İşinden oluyor, evliyse eşinden boşanıyor. Bataklıktan çıkmak için dışlamak yerine el uzatmak gerekiyor. Çünkü bir şekilde bunun tedavisini yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

DEVAMLI TAKİP EDİYORUZ

Gül Madde Bağımlıları Kurtarma ve Gençlik Derneği Başkanı Prof. Dr. Recai Gürbüz ise, bonzaiye bulaşan bir kişinin bu illeti bırakmasının çok olduğuna vurgu yaptı. Bonzaiden tedavi olmuş bir kişinin devamlı takip edilmesi gerektiğini kaydeden Gönç, “Bu maddeye bağlanan biri çok zor bırakıyor. ‘ben artık bıraktım İçmiyorum’ demekle bu iş bitmiyor. AMATEM’de tedavi oluyor. Kısa bir süre içerisinde tekrar başlıyor. Bu aynı zamanda daha güçlü uyuşturuculara geçiş kapısı olarak gösteriliyor. Ucuz olduğu için ücretsiz bir şekilde gençlere veriliyor. Daha sonra diğer uyuşturuculara özendiriliyor ve genç artık bu bataklığa giriyor. Derneğimize tedavi olmak için gelen 100 kişiyi geçti. Bazıları ise ailelerinin zoruyla geliyor. Biz AMATEM kadar kapsamlı tedavi yapamıyoruz. Daha çok AMATEM’de tedavi görmüş kişileri, uyuşturucuya tekrar başlamaması için etkinlikler yapıyoruz. Sosyal faaliyetlere ağırlık vererek, psikologlarla görüşmeler yaptırıyoruz. Bize bonzaiden gelen kişiler çok az genellikle eroinden geliyorlar ama eroinden önce mutlaka bonzai de deniyorlar” şeklinde konuştu.

MEHMET AKİF SÜTÇÜ merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.