Bazen eline aldığın yastık kalınlığındaki kitaba,  "ne işime yarayacak ki" dediğimiz olmuştur. Haklı veyahut ta haksız bir nedenle tabi ki , ama ben bu konuda ki ön yargı mı en son elime aldığım bir kitap ile yıktım. 400 sayfalık bir kitap olmasına rağmen, altını çizdiğim tek bir cümle olmuştu ve o cümle bana bir kitaptan daha fazlasını katmıştı..

Cümle tam olarak şu; "Kime rastlasam, daha kendisine yeterli birikimi olmadan, selam verdiği insanı kendileştirme çabasında"

Beni o kadar etkiledi ki kitabı baş ucuma bırakıp, biraz tefekkür etme ihtiyacı duydum.

Kendisine kadar yeterli birikimi olmayan insanda ne demek; okumayan insan, araştırmayan insan, geleceğinin inşası için geçmişini bilmeyen bir insan Her şeye rağmen dinlemeyi bir yana bırakıp bilmediği bir konu hakkında konuşan  insanoğlundan bahsediyor diye düşündüm. Belki de önümüzdeki en büyük engel budur diye tasnif ettim.

Hayatıma bu konu ile alakalı şiar ettiğim bir söz var ve sizlerle de paylaşmayı isterim o da şudur. "Bilmediğin bir konu hakkında yaptığın bütün yorumlar yanlıştır"

Cahillerin tartışması ezmeye yöneliktir basiretli insanın ki öğrenme amaçlıdır biz Müslüman olarak basiretimizi koruyacağız ve bir Müslümana yakışan ilim sahibi ilim erbabı olacağız.

Bununla alakalı bir çok söz söyleriz , ekleriz çıkartırız. Ama Kuran-ı Kerim'den örnekler ile anlatıldığı zaman daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum.
 

Kuran-i Kerîm inkârcıları: "..Cehalet içerisinde kalmış (bilgisizliğe saplanıp kalan) gafiller" (ez-Zariyat, 51/11) olarak zikreder. Yine cahillerden sakınmak için; " Âf yolunu tut, bağışla, mâruf olan şeyleri emret, cahillerden yüz çevir. " (el-A'râf 7/199) buyurulur. Bilgisiz insanlar körler gibidir: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" (ez-Zümer, 39/9). "Aynen görenle görmeyenin bir olmadığı gibi."
 
Bununla da bitmez Hazret-i Ali de bu konu hakkında geri kalmamıştır.

Hazret-i Ali (r.a.): "Faziletli kişiler hakkında haset edilir. Cahiller de ilim sahiplerine düşman kesilirler." buyurmuştur. Eskiden İslâm toplumlarında âlimlerden birine kızıldığı zaman en büyük ceza olmak üzere onu cahil bir kişi ile hapsederler veya bir arada yaşamaya zorlarlardı. "Cahillere para verilse de yüz verilmez" deyimi çok kullanılan bir deyimdir.

Sunada değinmek isterim ki cahillik sadece bilgisizlik değil yanlış bilmekte en büyük cahilliktir. Dediklerimi daha somut hala getirmek için şöyle bir örnek vermek isterim Asr-ı Saadet döneminde cahillerin babası olarak nitelendirilen Ebu Cehil aslında dönemin en bilgili bilginlerinden de ancak onun cahil olması bilgisizlikten ziyade aksine yanlış bilgili olmasından kaynaklıydı

Cahillik, İslâm’ın kitabında olmayan bir kelimedir. Ancak şuan ülkemizin %99 Müslüman olan bir kesimde okuma oranları %5lere inmişse İmanımızdan ziyade bir Müslümanlığımızı sorgulama vakti gelmiştir ha yanlış anlamayın tabi ki hepinizin kalbi temiz ondan bir şüphemiz yok zaten..

Bu gidişle yol katettiğimiz sürece de, Muasır medeniyetlere ulaşmak içinde Muassır medeniyetlerin geriye çekilmesini bekleyeceğiz.

Selam ve dua ile...