Okul öncesi eğitim ihmal edilmemeli!

Okul öncesi eğitim ihmal edilmemeli!

ÖNCE-EĞİTİM-DER Başkanı Özcan Dalgıç, “Okul öncesi eğitim çocuklarımızın erken yaşta eğitime başlaması eğitime bakış açılarını, yaklaşımlarını ciddi manada etkiliyor. Bu yüzden okul öncesi eğitim ihmal edilmemeli” dedi

RÖPORTAJ: İBRAHİM BÜYÜKEKEN

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ ARTIYOR

ÖNCE-EĞİTİM-DER Başkanı Özcan Dalgıç, okul öncesi eğitim kurumlarının yaşadığı sorunlarla ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu. Okul öncesi eğitimin öneminin her geçen yıl arttığına dikkat çeken Dalgıç, “Okul öncesi eğitim çocuklarımızın erken yaşta eğitime başlaması eğitime bakış açılarını, yaklaşımlarını ciddi manada etkiliyor. Osmanlı Devleti’nin 3 yaştan itibaren başlayan eğitim modelini yakalamak gerçekten önem arz ediyor” dedi.

**Okul öncesinin öneminden bahseder misiniz? Son yıllarda Türkiye’de ve Konya’da okul öncesi eğitime yönelik ilgide bir artış var mı?

- Okul öncesi eğitimin önemi her geçen gün biraz daha anlaşılıyor. Çocuklarımızın okul öncesi erken yaşta eğitime başlaması okul hayatlarını çok etkiliyor. İyi bir okul öncesi eğitim almış çocuk ile almamış arasında bariz fark olabiliyor. Bunu en bariz olarak ilkokulda, sınıf öğretmenlerimiz fark ediyor.  Okul öncesi eğitim alan çocukların birçok yönleri gelişmekte, bilişsel gelişimleri ve Psikomotor gelişimlerin yan ısıra çocukların kendilerini ifade edebilmeleri ve özgüven kazanımları da bu dönemde gelişmekte. Çocuklarımıza ahlaki değerlerinin bu dönemde verilmesi, vatanına, milletine faydalı iyi bir fert, iyi bir insan haline gelmelerinin temelleri atılmış oluyor. Ayrıca son dönemlerde çocuklarımıza okul öncesi dönemde verilen eğitimler de bilhassa özel eğitim kurumlarında çeşitlenmektedir. Steam eğitimleri, dikkat ve hafıza gelişimleri, akıl ve zekâ oyunları, robotik kodlama eğitimleri gibi bir çok eğitimler ile çocuklarımız iyi bir alt yapıyla ilkokula geçiş yapmaktadır. Devletimiz de bunun farkında. Çocuklarımız okul öncesi zorunlu bir eğitime tabii tutulacak. Daha önce uygulamaya çalışılan zorunlu eğitim bazı şartların yeterli olmaması nedeniyle eğitim sistemi değişikliğine gidilmişti. Şimdi tekrar zorunlu okul öncesi eğitime geçilmeye çalışılıyor. Çocuklarımızın eğitimi açısından bunu önemli buluyoruz. Sektörümüzdeki eğitimin kalitesi de son 20 yıla baktığımız zaman her geçen gün daha da gelişmekte, okul öncesi eğitimcilerimiz de bu anlamda kendilerini geliştirmekte, bu alanda materyal eksiklikleri giderilmek ve yeni eğitim modelleri araştırılıyor. Bu anlamda okul öncesi eğitim Osmanlı Devleti’nin 3 yaştan itibaren başlayan eğitim modelini yakalamakla gerçekten önem arz ediyor.

12-2-010.jpg

MÜFREDATIN GELİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR

**Okul öncesi eğitim kurumlarının yaşadığı sıkıntılardan bahseder misiniz?

-Öncelikli olarak tabii ki eğitimden başlayacak olursak eğitimde çeşitli sıkıntılarımız var. Bunlar nedir? Eğitim çeşitliliği bunlardan biri. Özel sektördeki arkadaşlarımız eğitim çeşitliliğini artırmaya çalışıyorlar. Çocuklarımızı çok yönlü geliştirmek için bir çalışmanın içerisinde. Müfredatın geliştirilmesi gerekiyor. Bunun önem arz ettiğini düşünüyorum. Ailelerimiz çocuklarımızın eğitiminde daha istekli ve arzulu olmalılar. Takip etmeliler. Öğrencilerin eğitimdeki başarısını yakalayabilmek için okul ve öğrencinin yanı sıra aile faktörü de çok önem arz ediyor. Ailelerimiz çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılamak değil onların hayata hazırlanması konusunda ellerinden geleni yapmalıdır. Ailelerin ciddi manada sorumlulukları var. Okul öncesi eğitim kurumlarının diğer sorunu ise yönetmelikle ilgilidir. Milli Eğitime bağlı anaokulları, Aile ve Sosyal Politikalara bağlı kreşler ve gündüz bakım evleri, çocuk kulüpleri var. Bunların yönetmelikleri hazırlanırken tek taraflı olarak tabandan kurumlardan, okullardan, bu işin öncüsü olan derneklerden görüş alışverişi yapılmayınca yönetmeliklerin uygulamasında ciddi manada sorunlar yaşanıyor. Bu anlamda okulların eğitimine, bürokratik işlemlerine hayliyle bir sıkıntı oluşturabiliyor.

C PLAKA HATASINDAN DÖNÜLMELİ

**Bu sorunlar hakkında bilgi verir misiniz?

-Yönetmeliğimizde C plaka ile ilgili sorunlar var. Bugünki geldiğimiz noktada Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın birlikte bir çalışması vardı. Bir yönetmelik çıktığı zaman kreş çocuklarının, anaokulu çocuklarının dikkate alınmadığını görüyoruz. Bu çocukların güvenli taşınabilmesi ile alakalı ciddi manada güvenlik sorunlarına neden olacak bir yaklaşım. Bakanlık bu konuyu belediyelere atfediyor. Belediyeler de bu noktada farklı yaklaşımlar içerisinde oluyor. Konyamızda bu işin çözümünün C plakalarla halledilmesi gerektiği düşünülüyor. Bunun için biz de elimizden geldiğince bu kurumların kendi öz mallarıyla kendi araçlarıyla taşınması gerektiğinin daha uygun olduğunu dile getiriyoruz. Çünkü hosteslerin, öğretmenlerin hassasiyeti, çocukların kendi öğretmenleri olması bazı sorunların yaşanmaması ve çocukların eğitime adapte olması, güvenliğinin sağlanması açısından için çok önemli görüyoruz. Belediyemizin bu konuda çözüme daha sağlıklı bakabileceklerini düşünüyoruz. 0-6 yaş grubu çocukların serviste kendilerini koruyamayacaklarının mümkün olmadığını bilmelerini istiyoruz. Buradaki birçok riski belediyemize, Milli Eğitime,  Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına iletmeye çalışıyoruz. Servis yönetmeliğinin yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Belediye başkanımız Uğur İbrahim Altay Bey’den ve UKOME müdürlüğümüzden bu konuya çözüme bulmalarını istiyoruz.  0-2 yaş grubu çocuklar için servislere bebek koltuğu konulması gerekiyor. 3-6 yaş ise dikkat ve özen gerektiriyor. Servislerde hız yapılması halinde, bu çocuklarımız ani frenlerde kendilerini koruyabilmeleri çok mümkün olmayacaktır. Allah muhafaza C plaka araçlar belli bir ticari nedenlerle hareket ettiği için hız problemi oluşuyor, hostes problemi oluşuyor. Oluşacak riskler karşısında, yetkililer bunun vebalini ödeyemez. Çocuklarımızın eğitim hayatını başlarken, pedagojik anlamda sıkıntı olmaması, okul fobisi oluşmaması için bu uyarıları dikkate almalıyız. Çocuklarımızı okula ve hayata hazırladığımız için bu bir geçiş aşamasıdır. Devletimizin ve ilgililerin bu anlamda gereken kolaylığı çocuklarımız için göstermelerini istiyoruz. İlkokul evresinde bu anlamda süreç nispeten daha kolaylaşmış oluyor.

12-4-002.jpg


ADALETSİZ BİR UYGULAMA VAR

**KOSKİ Anaokullarına indirimli su verirken, kreş ve gündüz bakım evlerine yönelik aynı kolaylığı sağlamıyor. Bu konuda girişimleriniz oldu mu?

-Sektörümüzde işleyiş açısından baktığımız kurumlar arası bazı adaletsiz uygulamalar oluyor. Bu sadece KOSKİ’den indirimli su tarifesinde değil birçok noktada yaşıyoruz. Mesela anaokullarında çocuklarımız indirim teşviğinden yararlanabilirken, kreş ve gündüzbakımevleri yararlanamamıştı. Şimdi ise kreş ve gündüz bakımevlerinde öğrencisi olan çalışan annelerin çocuklarına KDV istisnası gelmiştir. Bundan da anaokullarımız yararlanamamaktadır.  Milli Eğitim Bakanlığı’na anaokullarımız KOSKİ’den indirimli su imkanından yararlanırken, diğer taraftan aynı hizmetleri veren Aile ve Sosyal Politikalara bağlı gündüz bakımevleri, kreşler ve çocuk kulüpleri aynı uygulamadan yararlanamıyor. Biz yetkililerimize bu anlamda bir müracaatta bulunduk açık kapı vasıtasıyla. Bize verilen cevap tatmin edici olmadı. Biz ilgili yetkililerle görüşmeye devam edeceğiz. Adil olunmasını istiyoruz. Bir taraftan anaokullarımız istifade ederken, diğer taraftan ASP’ye bağlı okulların istifade edememesinin sağlıklı olmadığını söyledik. Bu anlamda inşallah yetkililerimizin kolaylık sağlayacağını inanıyoruz.

MÜNFERİT OLAYLAR AİLELERİ KORKUTMASIN

**Son zamanlarda kreş ve gündüz bakım evlerinde bazı üzücü olaylar yaşandı. Bu olayların sektöre yansıması nasıl oldu?

-Eğitimin her aşamasında maalesef istenmeyen olaylar yaşanabiliyor. Bilhassa okul öncesi eğitim süresince çocukların küçük olması nedeniyle yaşanan olaylar ulusal basında çok farklı aksettiriliyor. Bunları zaten hiçbir insanın kabul edebilmesi mümkün değil. Üzücü olaylar olabiliyor. Yaşanan bu olaylardan dolayı çocuklarımızın eğitim hayatının sekteye uğramaması gerekiyor. Aileler çocuklarını bir yere teslim ederken, ilk önce bu işi yapan kişilerin ehil olup olmadığı, Milli Eğitim Bakanlığına veya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı olup olmadığına bakmaları gerekiyor. Sonrasındaki aşama ise çocuklarımızla ilgili eğitim çalışmalarının nasıl yürütüldüğünü, o alanda referanslarının olup olmadığına bakmalı. Bu anlamda aile ebeveynlik görevini yerine getirerek kurumu iyi bir şekilde araştırmalı ondan sonra çocuğunu teslim etmeli. Bu anlamda kurumlarımız gerçekten çok iyi bir eğitim hizmeti veriyor. Okul öncesi eğitim kurumlarımız önceliği, çocuklara merhamet ve sevgi. Bu merhamet ve sevgiyi öncelemeye zaten eğitimin içinde olamaz. Yaşanan münferit olaylardan dolayı ailelerimiz çocuklarımızın eğitim hayatına sekte vurmamalı. Eskiden bir mahalle kültürümüz vardı. Çocuklar arkadaşlarıyla iletişim kururlardı, oynarlardı. Çocuklarımızın dil gelişiminden tutun da psikomotor gelişimine kadar birçok gelişim bu ortamda sağlanırdı. Şimdi çocuklarımız güvenlikli sitelerde bile olsa arkadaşlarıyla buluşamıyor. Bugün çocukların dil gelişimi 4 yaşın üzerine çıkmaya başladı. Bunun nedeni ise çocukların akranlarıyla bir araya gelememesinden kaynaklanıyor. Doktorlar, psikologlar, pedagoglar ailelere okul öncesi eğitim kurumlarını tavsiye ediyor. Aileler 3 yaşından itibaren kurumların kapısını çalmaya çalışıyor.  Çalışan ailelerimizde çocuklarını güvenle bu kurumlara teslim ediyorlar. Bakıcıya nispeten, çocukların çocuklarla bir araya geldiği, akran eğitimin olduğu kurumlarda bulunması hem aileleri güvenlik açısından rahatlatıyor, hem de çocukların gelişimine olumlu katkı sağlıyor.

12-5-001.jpg

150’E YAKIN OKUL ÖNCESİ KURUM VAR

**Peki hocam Konya’da ne kadar özel gündüz bakımevi, kreş, çocuk kulübü ve anaokulu var?

-Konya şehir merkezi ve taşralarda 150’e yakın okul öncesi eğitim kurumu var. Kurumlarımızın işleyişi sektörümüzün işleyişi çok önem arz ediyor. Halkımız okul öncesi eğitim kurumlarının önemini her geçen fark ediyor, önemini anlıyor ama ekonomik sıkıntılar nedeniyle ailelerimiz okul öncesi eğitimi erteleyebiliyorlar. Bunun için biz de derneğimiz olarak elimizden geldiğince kurumlarımızın birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek,  sektörümüzün tanıtılması, kurumlarımızın tanıtılması, maliyetlerin en aza indirilmesi için formüller üretmek için derneğimizin çatısı altında gereken çalışmaları sürdürüyoruz.

**Hocam okul öncesi eğitim kurumlarının kurduğu derneğinizden de bahseder misiniz?

-Konya’da faaliyet gösteren okul öncesi eğitim kurumları bir araya gelerek, ÖNCE-EĞİTİM-DER yani Okul Öncesi Eğitim Kurumları ve Çocuk Kulüpleri Derneğimizi kurduk. Sektörümüzün ciddi manada sorunları var. Yönetmelikle ilgili sorunlar var. Birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek, bu sorunların çözümü için çalışıyoruz. Arkadaşlarımızla birlikte güç birliği oluşturmak, eğitim kalitesini yükseltmek ve ailelerimizin güvenini artırmak istiyoruz. Bize bu fırsatı verdiğiniz için sizin şahsınızda, Merhaba gazetesine teşekkür ederiz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum