Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Öğretmen ve idâreciler

Öğretmen ve idâreciler

Eğitim sisteminin en temel unsuru ÖĞRETMENlerdir. Memleketin kalkınmasında, nitelikli insan gücünün oluşturulmasında, sosyal huzur ve barışın temin edilmesinde, insanların sosyalleşerek toplum hayâtına intibak ettirilmesinde, ülkenin kültürel, mânevî ve târihsel değerlerinin yeni nesle aktarılmasında, kişilerin ve toplumun her hususta şuurlandırılmasında öğretmenlerin rolü çok ehemmiyetlidir. Öğretmenler vâr olan ülke yönetiminin, devlet düzeninin korunması ve geliştirilmesinde hatta memleketin ekonomik kalkınmasında dahi baş aktördürler. Bu sebeple öğretmenler meslekî açıdan toplumu inşa eder pozisyondadırlar. Bu gerçek akıllardan hiç çıkarılmasın.

Toplumu oluşturan bireyler, öğretmenlere çok şey borçludur. Öğretmenler de toplumu yapılandırmadaki konumlarının idrâkında bulunmalı ve bu işe sâdece geçinmek amacıyla maaş kazanmak olarak bakmamalıdır. Öğretmenler mesleklerini sevmeli, idrakle, şuurla ve bilinçle görevlerini ifâ etmelidir. Sevmeden bu kutsal görev gerçekleştirilemez. Öğretmen mesleğini cânı yürekten sevecek, vatanını, ülkesinin çocuklarını, milletini, dînini, bayrağını sevecek. Bu değerleri canından aziz bilecek yeri gelindiğinde ülkesi için bedenini fedâ etmeye hazır olacak. Öğretmen ayni zaman bir vatan fedâisidir, bayrak sevdâlısıdır, din mücâhidir. ‘Her şeyin başı sevgidir’, dedik. Sevgisiz öğretmenlik mesleği yürümez. Öğretmen sevgi insanı olmalıdır. O mesleğini sevecek ki, öğrencilerini sevsin ve sevgi dolu bir nesil yetiştirsin. Bilinsin ki, ancak sevgiyle yapılan işten güzel neticeler çıkar.

Öğretmen toplumun en kıymetli kişisidir, o kutsal bir vazife icra etmektedir. Bu itibarla toplumun öğretmenlere karşı vazifeleri vardır. Başta devletin öğretmenlerin meslekî saygınlığının artırılmasında, ekonomik yönden durumlarının kimseye muhtaç edilmemesinde, yapacağı aktiviteler yönüyle önünün açılması görevleri vardır. Devletin ve idârecilerin öğretmenlerin eğitim ve kültürel formasyonlarının artırılması, geliştirilmesi ve yenilenmesi için çeşitli çalışmalar yapmalıdır. İdâreciler de, öğretmenlerin her türlü şahsi ihtiyaç ve problemlerinin giderilmesine yardımcı olmalıdır. Yine idâreciler öğretmenin öğrencileri adına çeşitli alanlarda yapmak istediği çalışmalar için anlayışla çözüm bulucu rol oynamaları ne güzel olur!

Biraz özele indiğimizde, bâzı okullarda öğretmenin ideal çalışmalarının şevkini kırıcı unsurlar olabiliyor. Bunlardan bahsedecek olursak; idârenin anlayışsızlığı, baskısı, istemediği durumlarda öğretmenin programını kötüleştirmesi, şekilciliği, öğretmenin kendi alanında öğrencisinin daha gelişebilmesi için yapacağı etkinliklere bahâneler bulunması, müdahale edilmesi bunun için gerekli zeminlerin oluşturulmaması gibi hususlar sayılabilir. Bunlara ilâveten öğrencilerin aşırı yaramazlığı, haylazlığı, tembelliği öğretmenin azmini köreltebilir. Kimi zamanda anlayışsız, işten anlamayan, vurdumduymaz velilerin bilmeden yapılan güzel etkinliklere mâni olması, şikâyet etmesi öğretmenin enerjisini söndürebilir.

Öğretmenin kişisel problemleri onun dersine odaklanamamasına sebebiyet verebilir. Meselâ; öğretmenin âilevi sıkıntısı, hastalık sorunu, maddi problemleri veya şahsiyetiyle ilgili herhangi bir sıkıntılı durumu olabilir. İdâreciler bu konularda adı üstünde idâre eden pozisyonlarını içtenlikle her öğretmeni adına ortaya koymalı, öğretmenlerine samimiyetle yardımcı olmalıdır. İdâreciler yardımcı olabilecekleri hususlarda öğretmenlerini desteklemeli, onların dertlerine çâre olabilecek her türlü insâni çözümü fedâkarca sunabilmelidir.

Öğretmen-idâreci, öğretmen-öğrenci, öğretmen-veli ilişkilerinin iyi olması, istenilen düzeyde gerçekleşmesi özlenen neslin gelmesi demektir. Böyle olursa öğretmen ideal ölçülerde çalışır, mesleğine özen gösterir. Problemleri en aza inen öğretmen kendini mesleğine verir dolayısıyla bu neticeden başarı gelir. Tabi bunları söylerken her şey her zaman dört dörtlük olmayabilir önemli olan niyetlerin hâlis olmasıdır. Niyet samimi olunca ufak tefek aksaklıklar elbette ki olgunluk içinde hoşgörüyle karşılanır. ‘Niyet hayır, âkıbet hayır’ diye boşa söylenmemiştir.

Kalın sağlıcakla devam edeceğiz ayni husûsa.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi
SON YAZILAR