NEÜ’de İngilizce Yuvarlak Masa Toplantıları devam ediyor

NEÜ’de İngilizce Yuvarlak Masa Toplantıları devam ediyor

Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Uluslararası Rumi Medeniyetler Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından İngilizce olarak gerçekleştirilen Yuvarlak Masa Seminerlerinin bu ay ki konuğu Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Ahmet Turan

Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen seminerde Prof. Dr. Ahmet Turan Yüksel, "İslam Medeniyetinin İnşaında Hazreti Peygamber ve Medine'ye Hicreti" konulu ders verdi.

Medeniyet konusu ile konuşmasına giriş yapan Prof. Dr. Yüksel, "Üst düzey kültürlere medeniyet denir. Bu bakış açısıyla medeniyet, okuma ve yazmanın çok yaygın olduğu, şehirlerin kurulduğu, çok geniş bir siyasi ve idari yapının kurulduğu, ekonomik ilke ve uygulamaların hayata geçirildiği üst düzey kültürdür. İslam medeniyeti, tarih boyunca başından bu tarihe kadar Müslümanların (İslam devletleri ve toplumları) inşa ettiği bir medeniyettir. Başlangıç dönemi, Hazreti Muhammed'in zamanına ve hatta insanlığın yaratılmasına (Adem ve Havva'nın hikayesine) indirgenebilir. Coğrafya, toplum, ekonomik durum, göç, şehirlerin kuruluşu, dil, inanış, din, değerler ve etik, kurumlar ve elit sınıf insanların oluşumu medeniyetin kuruluşunda etkili olan faktörlerdir. İslam medeniyeti Hazreti Muhammed zamanında Hicaz (Mekke ve Medine) bölgesinde ortaya çıkmış ve 4 Halife döneminde, Emeviler, Abbasiler, Endülüs, Selçuklular, Osmanlılar döneminde gelişmeye devam etmiştir. Farsça, Afrika, Hint, Türk ve diğer Müslüman milletler da bu medeniyetin parçasıdır. Şimdi tüm dünyadaki izlerini ve etkilerini görebiliyoruz" dedi.

Yüksel, "Hazreti Muhammed, İslam medeniyetinin kurucusu olarak, tüm insanlığa gönderilen en son elçisidir. Yüce Allah'ın son vahyini aldı ve Mekke'de insanlara aktarmaya başladı. Sadece İslam'ın arayıcısı değil, aynı zamanda Kutsal Kitap'ta belirtilen ve verilen talimatların uygulayıcısıydı. Peygamber Muhammed Mekke'deki yerleşik sisteme meydan okuyordu ve bu yüzden de inananlar, Mümin inananlar tarafından farklı tepki ve şiddete maruz kalıyorlardı. Fakat o ve sahabeler Mekke'ye karşı direndi ve asla hedeflerinden vazgeçmedi. Özellikle güvenin değeri konusunda ısrar etti. Bilindiği üzere cahiliye döneminde bile Muhammed el-Emin olarak bilinmektedir. Dünya tarihinde göçün çok önemli bir yeri var. Tarihin gidişatını değiştiren olaylar arasındadır" ifadelerini kullandı.

Medine'ye göçün, sıradan bir tarihi olay olmadığını hatırlatan Prof. Dr. Ahmet Turan Yüksel, göçün İslam medeniyetinin önündeki engelleri kaldırdığını da sözlerine ekledi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.