Necip Fazıl anıldı

Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, “Vefatının 35. Yıldönümünde Üstâd Necip Fazıl Kısakürek” hayatı ve şiirleriyle yâd edildi.  Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Güçlü, kendi zaviyesinden Necip Fazıl Kısakürek’in hayatını ve mücadelesini dile getirdi. Üstâd Necip Fazıl’ın ailesinin Osmanlı devletine, oradan T.C’nin doğuşuna ve Türkiye Cumhuriyetinin geçirdiği mecralara çok benzediğini ifade ederek sözlerine başlayan Dr. Mustafa Güçlü, “Üstadın ailesi Selçuklular zamanında Dulkadiroğulları döneminde yaşamış ve o devletin Şeyhülislamı olan Mevlâna Bektut hazretlerine dayanıyor” dedi.

PARİS'TE KUMAR İLLETİNE YAKALANDI

Maraş Müftüsü Ahmed Necip’in Necip Fazıl’ın büyük dedesi olduğunu ve 1841’de doğan oğlunun adının da Mehmet Hilmi olduğunu ve Necip Fazıl’ın gerçek büyük dedesi olduğunu belirten Dr. Güçlü, Necip Fazıl’ın hayatıyla ilgili şu ifadelere yer verdi: “Necip Fazıl Kısakürek, 26 Mayıs 1905'de İstanbul'da doğdu. Maraşlı bir ailenin tek çocuğu olan Fazıl'a 'Ahmet Necip' adı verildi. 1934 tarihinde bir Nakşî şeyhi olan Abdülhakîm Arvâsî ile tanıştı. 1941 yılında Fatma Neslihan Balaban ile evlendi. Bu evlilikten beş çocuğu oldu. Necip Fazıl’ın çocukluk yılları büyükbabasının Çemberlitaş'taki konağında geçti. Zor bir çocukluk dönemi yaşadı. 12 yaşında “Necip Fazıl” olarak kaydolduğu Bahriye Mektebi'ndeki öğrencilik yılarında şiirle ilgilenmeye başladı. İstanbul'un işgali sırasında annesi ile birlikte Erzurum'daki dayısının yanına gitti. Necip Fazıl, çok genç yaşta olan babasını kaybetti. 1921 yılında Darülfünûn'un Edebiyat Medresesi Felsefe Şubesi'ne girdi. Okulda Necip Fazıl’ı herkes “şair” diye çağırmaya başlar. İlk şiir defterini verdiği Yakup Kadri Karaosmanoğlu, kendi şiirlerini okutunca “Çocuk bu sesi sen nereden buldun” diye över. Necip Fazıl, devletin bursuyla ve 20 takım elbiseyle birlikte Paris’e okumaya gider. Burada kumar illetine yakalanır.  20 takım elbisesini de kumara yatırmak için tek tek satar. Bohem hayatı yılları sırasında “Kaldırımlar” şiirini yazar. 1925'te ilk şiir kitabı olan 'Örümcek Ağı', 1928 yılında ikinci şiir kitabı olan ‘Kaldırımlar’  yayımlandı. 'Ben ve Ötesi'nin yayınlanmasından sonra üne kavuştu. Abdülhakim Arvasî’nin yanında dokuz yıl geçirdikten sonra hayatı ve fikirleri tamamen değişiyor. Kendisini İslâm davasına ve milletine adıyor. İlk olarak Ağaç dergisini çıkarıyor. 1943 yılından itibaren 'Büyük Doğu' dergisini çıkarıyor. 1949'da Büyük Doğu Cemiyeti'ni kuruyor. Büyük Doğu’nun bir sayısında kapağına “Allah’a itaat etmeyene itaat edilmez” hadisini yazınca dergi kapatılıyor.

Sık sık kapatılan ve toplatılan Büyük Doğu'nun çıkmadığı sürelerde günlük fıkra ve yazıları çeşitli gazetelerde yayınlanıyor. 26 Mayıs 1980'de Türk Edebiyat Vakfı tarafından 'Şairler Sultanı' ve 1982 yılında yayınlanan 'Batı Tefekkürü ve İslâm Tasavvufu' isimli eseri münasebetiyle de 'Yılın Fikir ve Sanat Adamı' seçilen Üstâd Necip Fazıl Kısakürek, 25 Mayıs 1983'te hayatını kaybetti. Büyük ve kalabalık bir cemaatin katıldığı törenle cenazesi Eyüp Sultan Mezarlığı'na defnedildi. Üstâdı ölümünün 35. Yıldönümünde rahmetle anıyoruz. Mekânı cennet oldun.” Konya Halk Kütüphanesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen sohbette Konya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Medya ve İletişim Şube Müdürü Galip Marlalı da, Necip Fazıl’ın şiirlerini sırasıyla, Dr. Mustafa Güçlü’nün konuşmaları arasında sesiyle yorumladı. Sohbet, toplu olarak çektirilen hatıra fotoğrafıyla son buldu.