Müzakereler Bir Partiyle Değil, Türkiye Ve Türk Halkıyla Sürdürülüyor

Türkiye’nin Avrupa Birliği ile müzakerelere başladığı 2005 yılında ülkenin yakından tanıdığı siyasetçi ve dönemin AB Genişlemeden Sorumlu Komiseri Günter Verheugen, Türkiye’de reformların durmasından şikayetçi. Türkiye’nin 2003’ten sonra radikal bir değişim yaşadığını söyleyen Verheugen, “Türkiye bir zamanlar birçok Orta ve Doğu Avrupa ülkesinde görülmeyen bir hızla reformlar gerçekleştirdi. Bunu yapabileceğini gösterdi. Fakat şu an yavaşladı. Bir an önce reformlara geri dönülmeli. “dedi.

Erdoğan hükümetinin düşünce ve basın özgürlüğüne yönelik adımlarının endişeye sevk ettiğini ifade eden Verheugen, bütün olumsuzluklara rağmen Türkiye’nin hukuk devleti olduğunu ve buna güvendiğini söyledi. Verheugen, “Türkiye’nin hukuk devleti karakteri hafife alınmamalı. “dedi. Türkiye’nin medya bağımsızlığına ve etkili sivil toplum kurumlarına acilen ihtiyaç olduğunu vurgulayan Verheugen, son aylarda Türkiye ile AB’nin arasında yaşanan tartışmalara da değindi. Verheugen, AB’nin bir partiyle değil Türkiye ve Türk halkıyla müzakere ettiğini ve sürecin devam etmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye’nin AB’ye tam üyelik hedefini 'ulaşılabilir bir hedef' olarak değerlendiren Verheugen,"Üyelik müzakereleri devam etmeli. AB üyeliği, hem AB’nin hem de Türkiye’nin çıkarına olur. Fakat burada herkes için geçerli olan demokratik hukuk devleti ilkelerinin tam olarak uygulanması gerekiyor.“ ifadelerini kullandı. Üyelik müzakerelerinin yavaşlamasında Almanya Başbakanı Angela Merkel ile Fransa eski Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin de sebep olduğunu hatırlatan Verheugen, “Halbuki 2005 yılında Türkiye ile müzakereler, ‘Türkiye tam üye olabilir değil, olacak‘ kararıyla başladı, bunu ülkeler referandumla farklı yönlere çekmemeli” dedi.

Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları sonrası başlayan 'Paralel devlet“ tartışmalarını değerlendiren eski Genişlemeden Sorumlu Komiseri Verheugen, kendi çalışma dönemlerinde liberal Türklerin askeri, yüksek yargı hakimlerini ve bir kısım bürokratları tam demokrasi istemeyen paralel yapılar olarak nitelendirdiklerini hatırlattı. CİHAN