Müslüman vaktin insanıdır

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin bu haftaki Pazartesi Sohbetleri’nde, Sultan Selim Camii İmam-Hatip’i Durmuş Ali Uçar Kur’ân-ı Kerîm tilaveti yaptı ve Arapça Uzmanı – Eğitimci Salih Zeki Keş de Asr Suresi’ni tefsir etti. Sultan Selim Camii İmam-Hatip’i Durmuş Ali Uçar, güzel sesiyle Kur’an’dan ayetler tilavet ederek Asr Sûresini okudu. NEÜ Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Arap Dili ve Belağatı Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Salih Zeki Keş ise, “Asr Sûresi Işığında Müslüman Hayatında Zaman” başlığı altında zaman kavramını ele alarak vaktin ve anın önemini değerlendirdi. Zamanı “Bir iş veya oluşum içinde geçtiği veya geçeceği süre, uzun yada kısa vakit” şeklinde tanımlayan eğitimci Salih Zeki Keş, vakit’i ise “Bir işe ayrılmış bir iş için belirlenmiş süre” şeklinde tarif etti. “Zaman en kıymetli sermayemiz. Ömür en değerli hazinemiz” diyen S. Zeki Keş, zamanı iyi değerlendiremeyenlerin ömrünü boşa geçirmiş olacağını belirterek “Çünkü zaman yaşadığımız hayatın ta kendisidir” dedi.

“MARİFET ALLAH’I ARAMAK VE BULMAKTIR”

Ortaokul talebesi iken “Bilmem ki bu dünyaya ben niye geldim” şarkı sözlerini mırıldandığını ve rüşt çağına geldiğinde anladığını ifade eden Keş, Üstad Necip Fazıl’ın “Anladım işi sanat Allah’ı aramakmış/ Marifet bu yalnız gerisi çelik çomakmış” dizelerini okuyarak “Marifet Allah’ı aramak ve marifet Allah’ı bulmaktır. Ve zamanı O’nun geçir dediği şekilde geçirmektir. Zaman kıymetli olmasaydı zamanın belli dilimlerini belli anlarını Rabbimiz, Kur’an’da yemin konusu yapmazdı” diye konuştu. Rabbimizin “Kuşluk vaktine andolsun”, “Açılıp aydınlattığı zaman gündüze andolsun”, “Fecre andolsun” diye belli zaman dilimlerine yemin ettiğini belirten Keş, şu hadisi hatırlattı: “İki nimet vardır ki, insanların çoğu bu iki nimetin kıymetini bilmezler, gaflettedirler. Sağlık ve boş vakit.”

“MÜSLÜMAN VAKTİN İNSANIDIR”

İmam-ı Azam Ebu Hanife’nin “Felâketlerin en büyüğü vakti boşa geçirmektir” dediğini ifade eden Keş, İmam-i Şafi’nin “Vakit kılıç gibidir. Sen onu kesmezsen o seni keser” sözünü hatırlatarak “İtibar edeceğimiz, kaale alacağımız yegâne zaman dilimi o ‘an’dır, içinde bulunulan vakit ve zaman dilimidir. Buradan hareketle sufîler Müslüman için “Vaktin evlâdı” diye bir tanım yaparlar. Yâni Müslüman vaktin insanıdır. Vakit neyi gerektiriyorsa onu yapar. İçinde bulunduğu zamanı yaşar Müslüman. Daha doğrusu o ‘an’ı değerlendirir. Geçmiş için tasalanmaz ve gelecek için kaygılanmaz. Peygamber Efendimiz(s.a.v.), “Allah’ım! Geçmiş için tasalanmaktan ve gelecek için kaygılanmaktan Sana sığınırım” diye dua etmiştir. Zira geçmiş geri getirilemez. Gelecek ise henüz doğmamıştır” dedi. Müslümanın bir işe başlayacağında “Üşenme, erteleme, vazgeçme” şeklinde üç unsuru unutmaması ve kendine şiar edinmesi gerektiği üzerinde de duran Keş, sözlerine “Rabbim bize zamanın iyisini versin” diyerek son verdi. Meram Uluslararası Gençlik Akademisi’nde gerçekleştirilen sohbetten sonra Sultan Selim Camii İmam-Hatip’i Durmuş Ali Uçar’a derneğin teşekkür plaketini, emekli eğitimci Muammer Tosun takdim ederken eğitimci Salih Zeki Keş’e de hediyesini Hisder Başkan Yardımcısı Mustafa Dündar verdi. Sohbet, İmam-Hatip Durmuş Ali Uçar’ın hatmi şerif ve hicaz makamında okuduğu yatsı ezanıyla son buldu.

HABER MERKEZİ