Müsiad'dan Özel Eğitim Kurumları Raporu

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD)'ın genel idare kurulu toplantısı Balıkesir’in Bandırma ilçesinde ‘Özel Eğitim Kurumları’ gündemiyle yapıldı.

MÜSİAD, iki aylık periyotlarla farklı şehirlerde değişik gündemlerle Genel İdare Kurulu toplantısı yapıyor. Bandırma'da yapılan ve ‘Eğitim’ sorunlarının tartışıldığı programa Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem de hazır bulundu. Erdem'e konuyla ilgili hazırlanan rapor sunuldu. Uluslararası Teknolojik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) Mütevelli Heyeti Üyesi Mehmet Develioğlu, toplantının ilk oturumunda raporu katılımcılarla paylaştı.

MÜSİAD Başkanı Nail Olpak, toplantı vesilesi ile yaptığı konuşmada büyüme oranlarına değindi. Olumsuz etkilere rağmen yüzde 4,1'lik büyümenin önemine dikkat çekti. Ancak 2. çeyrek büyümesinin beklentilerin altında kaldığını ifade ederek, "Benim de anlamakta ve açıklamakta zorlandığım bir şekilde yüzde 2,1 oranında gerçekleşti. Burada, büyümeyi 2013'ün son 2 çeyreğinde pozitif yönde etkileyen özel sektör yatırımlarının, 2014 ikinci çeyreğinde yüzde 4,1 düştüğünü görüyoruz." dedi.

Raporda neler var?

MÜSİAD Eğitim ve Kültür Komisyonu tarafından hazırlanan raporda; özel okulların mali ve idari yönden devletin eğitim yükünü azaltmış olduğuna dikkat çekilerek, bina ve tesisleri, eğitim hizmetleri, destekleyici ve tamamlayıcı hizmetleri yatırım, üretim ve istihdam alanı oluşturarak çok yönlü katma değer ürettikleri ifade edildi. Özel okulların rekabet ortamı içinde tutunabilmek, büyüyüp gelişebilmek için ortaya koydukları performansla; eğitim hizmetlerine özel sektör ruhunu ve refleksini aşıladığını, bunun da eğitim kalitesini artırdığı vurgulandı. Mesleki ve teknik eğitimle ilgili yapılan analizlerde ise, mesleki eğitim politika ve uygulamalarının oluşturulması ve yönlendirilmesinde kamunun rolünün yeniden gözden geçirilmesi karar alma süreçlerinin tarafların etkin şekilde katılacağı özgün mekanizmaların oluşturulmasının gerekliliği kaydedildi. Toplum nezdinde meslek liselerinin düşük statülü okullar olduğu fikrinin özendirici politikalarla aşılmasına dikkat çekildi. Raporda ayrıca yabancı dil eğitiminin kültür emperyalizmine dönüşmemesi gerektiğinin altı çizilirken, kardeş ülke ve topluluklar ile doğu dillerinin de öğretilmesinin teşvik edilmesi gerektiğinin altı çizildi. Türkiye'nin başta Osmanlı Coğrafyası ve İslam Dünyası olmak üzere kendi dilini öğretme aşamasına geçmesi gerektiği kaydedildi.

CİHAN