Muhtarlıkta adım adım 35. yıla gidiyor

Muhtarlıkta adım adım 35. yıla gidiyor

Karaciğan Mahallesi’nin 30 yıllık muhtarı Hüseyin Tekkaymaz, mahallelilerin desteği ile 31 Mart Yerel Seçimleri’nde yeniden aday olarak muhtarlıkta 35. yıla ilerliyor

Karaciğan Mahallesi’nin 30 yıllık muhtarı Hüseyin Tekkaymaz, mahallelilerin desteği ile 31 Mart Yerel Seçimleri’nde yeniden aday olarak muhtarlıkta 35. yıla ilerliyor. 

img_2503.jpg

1989 yılında mahallelilerin ısrarları ile muhtar olan Hüseyin Tekkaymaz (1951), “Çok hizmetler yaptık. 1989’da ilk görevi aldığımda mahallemizin altyapısı bozuktu. Çok evlerde lağım yoktu. Sokaklarımızın üçte ikisi asfaltsızdı. Bu işe gönül verdik. Zaten muhtarın aldığı para felan yoktu. Paraya ehemniyet veren biri değilim. Şimdi asgari ücret veriliyor, şartlar düzeldi. Rakipler çıktı. Eğer o mahallede sevilmezsen hemen orada o işi bitireceksin. Beni de mahallede çok severler. 30 yıldır şu mahallede muhtarlık hususunda 5 kişiyi kırmamışımdır. Mahalleli arasında hiç ayrım yapmam. Sağcıymış, solcuymuş, komünistmiş, muhtarlık ofisi kapısından girdimi benim karşımda hepsi aynıdır” ifadelerine yer verdi. Daha önce karşısına rakip çıkamayan Tekkaymaz’ın bu seçimlerde 2 rakibi bulunuyor.

MUHTAR 24 SAAT MUHTARLIK YAPAR

“Muhtar 24 saat muhtarlık yapar” diyen Tekkaymaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Muhtar seçilen adam kendisini mahalleye adayacak. Sıkıntısını da çeker yani. Abilik yapacak, ihtiyaçlara koşacak.

30 yıldır fakire fukaraya yardım göndeririz, ailemden 1 kişi bu fakiri fukarayı, kömür yardımı yapılan aileyi bilmez. Söylemem. Çünkü bir toplumun içinde konuşarak yayılır, rencide olurlar. Bazın zenginler yardım getirirler, gece dağıtırız. Gecenin 12’sinde olsa yardımcı olurum. Alnımı kırıştırmam. İhtiyaçlarını görürüm. Bir gün yatıyoruz evde, gecenin yarımı felandı, zil çaldı. Daha gencim, muhtarlığımın ilk yılları. Kapıyı açtım bir delikanlı. Hayırdır dedim. “Muhtarım, hanımla münakaşa ettik, babasına koydu gitti” dedi. Gidelim alalım diyor. Derhal dedim, yola çıktık. Eve geç gelmiş, münakaşa olmuş, bağırmış, bir tane vurmuş. Gelin kız da babasına gitmiş. Kaynataya gitmiş, o da ‘Muhtarı al gel söz versin bir daha yapmayacağına dair’ demiş. Arabaya atladık, gittik. Sedirler tarafında bir yerdi. Kapıyı çaldık, kendimi tanıttım. Buyur etti bizi. Gelin kahve getirdi. Onların yanında damada söz verdirdik. Gelini aldık geldik.”

MAHALLEDE SATILAN EKMEĞİ KONTROL EDERİM

Mahallede satılan ekmekten sorumlu olduğunu ifade eden Tekkaymaz, “Düzgün ekmek mi satılıyor diye bakarım. Geceleri bazen dolaşırım, sokak lambası mı patlamış, bir sıkıntı var mı diye kontrol ederim. Geceleri bazen emniyetten telefon açarlar, aranacak ev olur, yardımcı oluruz. Mahalledeki hayvana da yardımcı oluruz. Kamu kurumları ile aramı hep sıcak tutarım. Muhtarın ödeneği felan yok. Belediye ile kaymakamlık ile, TEDAŞ ile doğal gaz şirketi ile iyi geçinmek lazım. Sosyal Yardımlaşma Müdürlüğü ile iyi geçinmek lazım. Bunu iyi ilişkilerimiz ile telefon ile hallediyoruz” şeklinde konuştu.

BAKKALKEN DE MAHALLELİYE YARDIMCI OLDUK

Muhtar Hüseyin Tekkaymaz, kendisini şu sözlerle ifade ediyor: “1951 Derbent Arapözü Köyü’nde dünyaya geldim. 1955 yılından beri Karaciğan Mahallesi’nde yaşıyorum. Bu mahallenin evladıyım. 15 yaşında evlendim. 16 yaşında baba oldum. 4 oğlan babasıyım. 15 torunum var. 13-14 yaşında babam beni manifaturacılığa verdi. Babam 1955’te geldiğimizde bakkal dükkanı açmıştı.  Yerleşim seyrekti. Bahçeli evler vardı. Ben askere gittim geldim, sonra babamın yanına bakkala başladım. Bakkal Karaciğan Camisi’nin karşısında idi. Şimdi apartman oldu. Bakkalımız o dönem Araplar’ın sayılı dükkanlarından idi. Çivi, naylon ayakkabı, ip, koka, gıda, sebze satardık. Sabah namazından gecenin 1-2’sine kadar hiç durmazdık. Bugünün AVM’si gibiydik. Bakkallık döneminde de mahalleye çok hizmet ettik. Mahalle bakkalı deyip geçmeyin, çarşıda esnaflık yapmaktan zordur. Örneğin kadının bir misafiri gelir, parası yoktur, beyinin cebinde de yoktur belki. Bize gelirler ‘Aman Hüseyin’im bize kasaptan 1-2 kilo bir et alıver’ derler. Hemen motorla gider alırdık. Parasını sonra alırdık. Mahallede elektrik borcunu ödemeyenler olurdu, elektrik görevlisi köşeyi döndümü babam evden vesaire tüm paraları toplar, 15-20 komşumuzun elektrik parasını öderdik. Adam işine gitmiş. Para ödenmezse elektrik kesilecek. Sonra bize öderlerdi. Böyle yardımcı olduk hep. Şimdi paran varsa alıyorsun yoksa mal da vermiyorlar. 2002’ye kadar bakkalcılık yaptık. 1989 yılında beni muhtarlık için mahalleliler önerdiler. Hatta ısrar ettiler. Seçimlerde beni muhtar olarak seçtiler. 30 yıldır bu mahallenin muhtarıyım. Kesintisiz ve rakipsiz hizmet ettim. 15. yılda 1 kişi çıktı rakip olarak, 3 bin seçmenden 100 civarı bir oy aldı. Demokrasi deniliyor, demokraside çareler tükenmez. 1989’daki rakibim de 25-30 senelik muhtardı. Ama adam köylü olduğu için mahalleli kendisine ulaşamıyordu, 3-4 ay mahallede bulunmazdı. Mühür zaten benim dükkanda duruyordu, seçimde kağıtlar bana gelirdi. Askerlik vesaire, eskiden hep muhtarlar iş görürdü. Şimdi internetten halloluyor. Geçen günlerde bir genç sokakta yürürken durdurdu, ‘Muhtar emmi, ben 3 - 4 yaşında iken, ‘İşte mahallemizin muhtarı bu’ dediler, çoluğa çocuğa karıştım, hala muhtarsın, Allah razı olsun. Biz seni seviyoruz’ dedi.”   

OFİS KONYASPOR BAYRAKLARI İLE DONATILMIŞ

Bir Konya ve Konyaspor aşığı olan Muhtar Hüseyin Tekkaymaz, muhtarlık ofisini de yeşil beyaz Konyaspor bayrakları ile donatmış. Eski stadyumda çok anılarının olduğunu söyleyen Tekkaymaz, “Eskiden şimdiki gibi güzel stadımız olsaydı, herhalde orada yatardık. Konyamızı çok seviyorum. Aşağı yukarı 70 ile gittim, Konya’da dışarı çıktım mı sudan çıkmış balık gibi oluyorum. Konyaspor’u 1966’da lige aldılar o günden beri hastasıyım. Fener’miş, Galatasaray’mış umurumda olmaz. Konyaspor’umuza sahip çıkmamız lazım. Özellikle Konya’nın tanıtımı için büyük fırsat” dedi.

HÂLİD ŞEN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.