Muğla Barosu: Emniyet Mensuplarının Gözaltına Alınmaları Dahi Hukuksuzdur

Muğla Barosu: Emniyet Mensuplarının Gözaltına Alınmaları Dahi Hukuksuzdur

Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan, emniyet mensuplarının gözaltına alınmasının, hele ters kelepçelenmelerinin hukuka aykırı olduğunu savundu. Gürkan, yaptığı yazılı açıklamada emniyet içinde yürütülen operasyon sıkıntısının,...

Muğla Barosu Başkanı Mustafa İlker Gürkan, emniyet mensuplarının gözaltına alınmasının, hele ters kelepçelenmelerinin hukuka aykırı olduğunu savundu. Gürkan, yaptığı yazılı açıklamada emniyet içinde yürütülen operasyon sıkıntısının, temel ilkenin hukukun üstünlüğü olduğunu belirterek, "Kişi emniyete kendi geliyorsa, kaçma kuşkusu bulunmuyorsa, gözaltında saldırgan olabileceğine dair bir emare dahi yoksa, gelenlerin önemli bir kısmı rütbeli kolluk görevlisiyse ve diğer bütün nedenlerle gözaltına alınan kolluk mensuplarına kelepçe takılması, hele ters kelepçelenmeleri hukuka aykırıdır. Hattâ gözaltına alınan kişiler görev başındadırlar. Gözaltına alınmalarında soruşturmanın selameti bakımından zorunluluk açıklanmamıştır ve bu nedenle gözaltına alınmaları dahi hukuka aykırıdır. Bu kişilerin cemaat mensubu olmalarıyla ilgili değiliz. Haksızlık haksızlıktır. Paralel yapı gibi aslı var mı yok mu belli bile olmayan gerekçe, gözaltı müessesiyle ilgilendirilemez. Ülkemizde hukuk, herkese eşit ve adil biçimde uygulanmalıdır. Adalet tanrıçasının gözleri bağlıdır, hakkında hüküm vereceği kişileri tanımasına izin verilmez." dedi.

Bu kişilere karşı açıkça hukuka aykırı tutumun sebebini soran Baro Başkanı Gürkan, "İddia ve savunmaya göre 17 ve 25 Aralık operasyonlarıdır. Bilindiği gibi bu operasyonların konusu yolsuzluk, kara para aklanmasıdır. Birincisi açıklık, şeffaflık ve hukukun üstünlüğü, demokrasinin olmazsa olmaz yapı taşlarıdır. Açıktır ki 17 ve 25 Aralık operasyonları üzerindeki inceleme ve yayın yasağı kaldırılmalıdır. En azından kısıtlamanın kapsamının makul biçimde sınırlandırılması gerekir. Yargımız, bu yakıcı görevle karşı karşıyadır. Yeri gelmişken belirtelim, yargı erkinin toplumsal prestiji ve etkinliği, toplumdaki herkesten çok yargımızın üstüne vazifedir. İkincisi, saptanan telefon görüşmelerinde kanunsuz davranışın belirtileri varsa bu görüşmeleri yapanlar kamuoyuna açıklanmalıdır. Daha önemlisi, soruşturma makamları bu konularda farklı iddiaları olan herkesi davet etmeli ve dinlemelidir. Bu sorun yaşamsal önemdedir, çünkü öyle kimselerin öyle sözleri daha önce kamuya yansımıştır ki milletin günü ve geleceği üzerinde söz sahibidirler ve daha sonra da olabileceklerdir. Kimsenin suç işleme imtiyazı yoktur ve olamaz, özellikle anayasal yürütme yetkisine sahip olanların. Baskı ve yasakların hükmü sürdürülemez. Gerçek güneş gibidir, balçıkla sıvanmaz. Gerçek yürür, adalet yerini bulur." ifadelerini kullandı. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.