Müfredat bize yabancı

Saadet Partisi Eylül Ayı Divan Toplantısı gerçekleştirildi. Parti ilçe başkanlığı binasında gerçekleştirilen toplantıya Saadet Partisi Genel Sekreteri Tacettin Çetinkaya, İlçe Başkanı Ali Genç, ilçe yönetimi, mahalle temsilcileri ve partililer katıldı. Açılış ve yoklamanın ardından konuşan Saadet Partisi Karatay İlçe Başkanı Ali Genç, “Ülke olarak sıkıntılı ve badireli günlerden geçmekteyiz. Gün geçmiyor ki yeni bir olumsuzluk, bir bela, bir musibet karşımıza çıkmasın. Daha kısa bir süre önce, bir darbe teşebbüsü atlattık, diğer taraftan halen PKK terör örgütü saldırılarına devam ediyor. Gün geçmiyor ki yeni bir Şehit haberiyle yüreklerimiz dağlanmasın, ocaklara ateş düşmesin. Dünde PKK terör örgütü hain bir saldırı gerçekleştirdi.

Bu saldırıda 10 asker, 8 vatandaşımız toplam 18 kardeşimiz şehit olmuştur. Şehitlerimize Allahtan Rahmet diliyor, yaralanan gazilerimize acil şifalar diliyor, Ailelerine başsağlığı ve sabır diliyoruz” dedi.

EĞİTİM SİSTEMİNDE SORUNLAR ÇÖZÜLMÜYOR

Ülke ve ve İslam coğrafyasının adeta ateş çemberi haline geldiğini söyleyen Genç, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu ateş bizi de içine alacak boyuta girmiştir. Sorunlarımız sadece bunlardan da ibaret değil her gün yeni bir sorun yeni bir mesele ile Ülke gündemini takip etmekte zorlanıyoruz. İslam dünyası adım adım parçalanırken, coğrafyamız hızla büyük bir savaşın içine itilirken, içeride terör yoluyla fitne tohumları ekilirken, maalesef ülke siyaseti kısır çekişmelerle, suni gündemlerle meşgul ediliyor. Bu sorunların arasında yeni bir eğitim öğretim yılına daha girmiş bulunmaktayız. Yeni eğitim öğretim yılı da maalesef birçok sorunla yeni döneme başlamış oldu. Bu sorunlar derslik sorunu öğretmen sorunu gibi sorunların yanında asıl önemlisi eğitimde ne hikmetse bir türlü istediğimiz kaliteyi, niteliği yakalayamadığımız sistem sorunu. Her yıl yeni metotlar deniyoruz müfredatı değiştiriyoruz, Bakanları değiştiriyoruz her gelen yeni bakan yeni bir sistem getiriyor ama maalesef sorun çözülmüyor bilakis daha da kangren bir hale geliyor. Bunun neticesinde milli eğitime bağlı okullarımızdan yetişen gençlerimiz öncelikle çalışmayı istemiyor, çalışmadan kolay para kazanmayı arzu ediyor. Daha da kötüsü birçok kötü alışkanlığa üzülerek söylüyoruz daha ilköğretim çağında başlıyor. Okullarımızda sigaraya başlayanların sayısı içki içenlerin sayısı, uyuşturucu kullananların sayısı, fuhşa bulaşanların sayısı her geçen yıl biraz daha artıyor. Bunlara mutlaka bir çözüm bulunması bunlarla alakalı Milli manevi ve ahlaki değerler eğitimi bu çocuklarımıza mutlaka verilmeli.”

İDEALİST NESİLLER YETİŞMELİ

“Ülkesini, Milletini seven ülkesinin birlik ve beraberliği için çalışmayı bir ibadet gören ülkesinin diğer devletlere karşı ilimde fende teknolojide sanayide en güçlü devletlerarasına girmesi için milli duygularla beslenen idealist nesiller yetiştirmeliyiz” diyen genç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama bizim okullarımızdan mezun olan öğrencilerde şunları görmekteyiz devletine milletine düşman öz kimliğine, milli ve manevi değerlerine yabancı ve birçoğu terör faaliyetlerine bulaşanları görmekteyiz ve yine bizim okullarımızda üniversitelerimizde yetişen terör elebaşlarını görmekteyiz. Bu durum gerçekten acınacak bir durum. Eskiden Osmanlı döneminde gayrimüslim çocukları devşirilerek yetiştirilir ve bu çocuklar Müslüman yapılır ülkeye ve devlete hizmeti sağlanırdı. Bugün Müslüman anne ve babadan olma çocuk, eğer aile çocuğuna kendi çabasıyla çocuğuna dini bir eğitim vermemişse milli bir duygu aşılamamışsa o çocuk milli eğitime verilerek kendi öz kimliğinden, değerlerinden koparılarak tersine bir devşirme yaşanmaktadır.           5 yılda verilebilecek bir eğitim 12 yılda verilmeye çalışılıyor. Okumak istemeyen öğrenciler okumasını için zorlanıyor.

67 YILLIK YANLIŞ SÜRÜYOR

Kendi eğitim sistemimizi, ve kendi milli eğitim müfredatımızı yapamadığımızı ifade eden Genç, şöyle konuştu. “27 Aralık 1949 tarihinde Amerika ile yapılan bir anlaşma ile bir komisyon kurulur. Bu komisyonun adı Fulbright Eğitim Komisyonudur. Bu komisyon Sekiz üyeden oluşmaktadır. İşin ilginci bu komisyon üyelerinin dördü Amerikalı, dördü de Türk’tür.

Peki, nedir? Bu Komisyonun görevi, Türk çocuklarının ilk, orta ve lisede okuyacağı derslerin müfredatını yani programlarını belirlemektir. Bizim gençliğimizin çocuklarımızın yani geleceğimizin eğitimi maalesef bu komisyona havale edilmiştir. İşin daha da ilginci ve vahimi komisyon bir karar verirken bir konuda dörde dört kalırsa komisyon başkanının vereceği oy sonucu belirleyecektir. Peki, kim bu komisyon başkanı? Kim olacak ya Milli eğitim bakanı Yâda Milli eğitim müdürü diyebilirsiniz.  Ama maalesef hiç biri değil,  bu komisyonun başkanı dönemin Amerikan Büyükelçisidir. İşte böyle bir komisyonun belirlediği müfredattan, eğitimden çocuklarımıza, gençlerimize ülkemize milletimize ne hayır gelecektir.

Bu komisyon bu anlaşma 67 yıldır yürürlüktedir bu komisyonun çalışmaları halen devam etmektedir. Bu komisyonun verdiği burslardan istifade eden birçok bakan üst düzey bürokrat iş adamı bulunmaktadır. Biz diyoruz ki kökü dışarıda olan bu kurumlarla olan anlaşmalar, programlar bir an önce bitirilmelidir. Kendi Milli eğitim sistemimizi, müfredatımızı ülkesini ve milletini seven milli ve manevi hassasiyeti olan idealist yerli ve milli komisyonlar tarafından kapsamlı bir şekilde hazırlanması sağlanmalıdır. Bir an önce bu batıcı zihniyetten kendisine bile hayrı olmayan bu zihniyetin ifsadından bu milletin evlatlarını kurtarmalıyız.”