Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Milli ve Milliyetçilik Kavramları

Milli ve Milliyetçilik Kavramları

Bugünlerde sıkça tartışılan ‘millet’ ve ‘milliyetçilik’ kavramlarına doğru bakmak gerektiği kanaatindeyiz. Zirâ yüce ve yüksek kitâbımız Kur’ân-ı Kerim’de millet kavramı ‘İbrahim milleti’ ‘Musa milleti’ olarak geçiyor. İslam kültüründe ‘millet’ ile ‘din’ kelimesi yaklaşık olarak ayni anlamı ihtiva eder. Bu hususta ünlü tefsirci İmam-ı Kurtûbî şu açıklamayı yapıyor:
“Millet, din demektir. Yüce Allâh'ın kitaplarında ve peygamberlerinin aracılığıyla kulları için koyduğu şeriatın adıdır. O bakımdan millet ile şeriat arasında fark yoktur. Din ile millet ve şeriat arasında ise belli bir fark vardır. Çünkü millet ve şeriat, Allâh'ın kullarını yerine getirmeye çağırdığı şeyin adıdır. Din ise kulların Allâh'ın emrine uygun olarak yaptıkları şeye denir.” (1) ‘Yine "Millet" kelimesinden murad, dindir. Çünkü örfen millet sözünden: Allah Teâlâ'nın, Peygamberleri vâsıtasıyla kullarına meşrû kıldığı şey kastedilir. Ancak, mecâzen bâtıl dinlere de ıtlak edilerek: "Küfür tek millettir" denilir ve "küfür dinlerinin hepsi bir yoldur" mânâsı kastedilir. Millet kelimesi örfen hak dine mahsus olduğu için bâzı kelâm ulemâsı, ehl-i sünnetin mezhebini naklederken: "millîler şöyle demiştir..." ifâdesini kullanırlar.’ (2)
Bu sebeple; İslam ‘âlimleri:‘millet, kabile veya kavim demek değildir. Millet kavramı, daha çok, din etrafında bir araya gelen insanlar topluluğunu anlatır. Kur’ân-ı Kerim bu kelimeyi, peygamberlere gönderilen inanç ve başka insanların gittiği yol (din) anlamında kullanmaktadır. “Kendini bilmez beyinsizden başka kim İbrahim milletinden yüz çevirir?!” (3) “İbrahim milleti” şeklindeki tamlama Kur’an’da sekiz yerde daha geçmektedir.’ Derler. (Bakara, 130-135/ Âl-i İmrân, 95/ Nisâ, 125/ En’âm, 161/ Yûsuf, 38/ Nahl, 23/ Hacc, 78).
Şu âyet millet kavramının anlamını daha net ifâde eder: “Sen onların milletlerine (dinlerine-inanç sistemlerine) uymadıkça, Yahudi ve Hıristiyanlar senden kesinlikle râzı (hoşnut) olacak değillerdir…” (4) Yahudi ve Hıristiyanlar; Peygamberimizi de, O’na inanan Müslümanları da kendi inanç sistemlerine, kendi yaşam biçimlerine uymadıkça sevmezler. Târihte olanlar ve içinde yaşadığımız şartlar bunu açıkça göstermektedir.
Hz. Şuayb (a.s)'ı tehdit eden müşrikler diyorlardı ki; “Ey Şuayb, seni ve seninle birlikte iman edenleri ya ülkemizden sürüp çıkaracağız veya mutlaka bizim milletimize (dinimize) geri döneceksiniz.” (5) Şuayb (a.s.) ise, onların milletine (dinlerine) dönmeyi Allâh’a iftira etmek olarak değerlendiriyor.
Ayetlerde görüldüğü gibi ‘millet kavramının Türkçedeki ‘ulus’ ya da ‘kavim’ kelimesiyle ilgisi yoktur. “Millet” kelimesinin Türkçede ulus, ırk ve toplum anlamında kullanılmasını İslam âlimleri büyük bir yanlış olarak değerlendirirler. Onlar, ‘bu kavram belirli bir dine inananlar topluluğunu anlatmaktadır.’ Görüşündedirler. “Ümmet ise, belli bir peygamberi takip eden mü’minleri anlatır. Türkçede, ‘şoför milleti’, ‘kadın milleti’, ‘erkek milleti’ gibi söyleyişler de hep hatâlı kullanılan sözlerdir. Halk, millet kelimesini belli bir topluluk adı olarak kullanmakta ise de bu galattır, Kur’an kültürüne terstir.” (6)
Hadis-i Şeriflerde de ‘millet’ kelimesi, din anlamında kullanılır; “Kim ki İslâm'dan başka bir millet (din) adına yalan yere ve kasten yemin ederse, o kimse dediği gibidir. Kim de keskin bir âletle kendini öldürürse, bu kimse de cehennem ateşinde o âletle azâb olunur." (7)
‘Daha sonraki yıllarda millî eğitim, millî takım, millî marş, millî tarih, millî bayram, millî güvenlik, millî mücâdele, millî kültür,... gibi ifadeler de millet ve millî kelimelerinin asıl anlamlarından farklı kullanılarak toplum içerisinde kavram kargaşasına yol açmıştır.’ Diyor İslam âlimleri.
Bu husûsa devam edelim inşaALLAH. Şimdilik hayırla kalın efendim.
------------
1- İmam Kurtûbî, el-Câmiu li-Ahkâmi’l-Kur’an, C.2, s.301
2- Ahmed Dâvudoğlu-Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi, Sönmez Y. C.1, s.429
3- Bakara, 130
4 -Bakara, 120
5- Araf, 88-89
6- Hüseyin K.Ece, İslâm’ın Temel Kavramları, İst, 2000, s.414-415
7- Buhâri Edeb, Cenâiz; Tecrîd-i Sarih Terc. C. 4, s. 558

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi
SON YAZILAR