Milletvekili Günay: İktidar Suç İşleme Halini Sürekliye Dönüştürdü

Kültür ve Turizm eski Bakanı, İzmir Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay, 17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarında görev alan polislere yönelik saat 01.30 sıralarında başlatılan operasyona tepki gösterdi. Günay, “IŞİD’e ve İsrail’e karşı parmağını oynatacak takati kalmayanlar, bu gece sahur vakti yolsuzluk operasyonlarına savcıların emri gereğince katılmış bulunan emniyet mensuplarına karşı bir kara harekâtı düzenledi.” dedi. Yaşananları, İttihat Terakki dönemine benzeten Günay, “İttihat Terakki, tek parti diktatörlüğü kurdu, koca imparatorluğu batırdı. Sonra layık olduğu cezayı buldu ama onun bedelini de bu fakir millet ödedi. Bugün yaşadıklarımız aynen bu. Şimdi yeni mahkemeler kurulmaya çalışılıyor. Hukuk devleti ayaklar altında, cumhuriyetin temel ilkeleri ayaklar altında. Şu anda iktidar suç halini, suç işleme halini sürekliye dönüştürdü.” şeklinde konuştu.

İstanbul’da yürütülen operasyonda Balyoz, KCK, Poyrazköy ile 17 ve 25 Aralık operasyonlarında da görev alan polislerden bazıları gözaltına alındı. Polislerin sahur vakti gözaltına alınarak kelepçelenmesini değerlendiren Milletvekili Günay, “17 ve 25 Aralık yolsuzluk operasyonlarına kadar iktidar, emniyetin ve adliyenin yaptığı ne varsa büyük bir övgüyle bunlara sahip çıkıyor, zaman zaman muhalefetin haklı haksız eleştirilerini görmezden geliyor, hattâ emniyet ve adliye mensuplarını Başbakan, zaman zaman kahraman diye kamuoyuna takdim ediyordu. Ne zaman ki yolsuzluk operasyonları yapıldı, emniyet ve adliyede bazı insanlar bu operasyonları örtbas etmek sürecine alet olmadılar, o andan itibaren düşman ilan edildiler. Tayin, sürgün, tenzil-i rütbe, ne gibi caydırıcı örnekler varsa uygulamaya, iktidar bu çevrelere bir anlamda mobbing uygulamaya başladı.” dedi. İktidarın, altından kalkamayacağı bir gündem yoğunluğunun baskısı altında kaldığını savunan Günay, “45 günden bu yana diplomatlarımız, İslam ve insanlık düşmanı bir terör çetesinin elinde tutsak. Gazze, 15 günden bu yana ateş altında; yüzlerce ölü, binlerce yaralı var. İktidar, IŞİD’e terörist diyemiyor. İsrail’le ticari ilişkilerini donduramıyor. Meydanlarda hamaset yapmanın ötesinde uluslurarası geçerliliği olan bir adım atamıyor. Bu konularda tam bir iflas tablosu yaşanıyor. IŞİD’e ve İsrail’e karşı parmağını oynatacak takati kalmayanlar, bu gece sahur vakti yolsuzluk operasyonlarına savcıların emri gereğince katılmış bulunan emniyet mensuplarına karşı bir kara harekâtı düzenledi. Her şeye rağmen bütün bu haksız ve hukuksuzlukların, çok uzun olmayan bir vadede layık olduğu tepkiyi ve cezayı göreceğini umut ediyorum.” diye konuştu.

‘ASIL DARBE ANAYASA'YA, DİĞER KANUNLARA YAPILDI’

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 17 ve 25 Aralık operasyonlarından bu yana bir darbeden söz ettiğini hatırlatan Ertuğrul Günay, şunları söyledi: “17 ve 25 Aralık’ta Türkiye Cumhuriyeti’ne bir darbeyi bizzat kendisi yaptı. Anayasa ilkeleri, Ceza Kanunu ve öteki kanunların şimdiye kadar uygulaması süreklilik kazanmış hükümlerinin hepsi askıya alındı. ‘Yok kanun, yap kanun’ anlayışıyla ülke yönetilmeye çalışılıyor. İttihat Terakki ruhu hortladı. İttihat Terakki de sözüm ona bir özgürlük ortamı için geldi, bir süre sonra bütün rakiplerini hukuk dışı yol ve yöntemlerle tasfiye etti. Tek parti diktatörlüğü kurdu, koca imparatorluğu batırdı. Sonra layık olduğu cezayı buldu ama onun bedelini de bu fakir millet ödedi. Bugün yaşadıklarımız aynen bu. Bunlar üstelik daha çapsız, İttihat Terakki liderleri kadar ne devlet bilgileri var ne dünya bilgileri var. Sadece hırsları var. Hırsla bir ülkenin iç politikasında, dış politikasında yönetilmeyeceği, işte Ortadoğu’da geldiğimiz iflas tablosuyla açıkça ortaya çıktı. İçeride de sürekli olarak yolsuzlukları, hukuksuzlukları örtmek için gayret ediliyor. Dört bakanla ilgili fezleke yedi ay doldu. Başbakan’ın da bir ölçüde sorumluluklarını kabul ederek istifa ettirdiği dört bakanla ilgili fezlekeler Meclis'e gelmedi. Komisyon kurulamadı, kurulan komisyona üye verilemedi, komisyon çalıştırılamıyor. Fezlekelerin akıbeti meçhul. Şimdi bu suçun itirafıdır, suçlunun itirafıdır, suçun telaşıdır. Buna uygun şimdi yeni mahkemeler kurulmaya çalışılıyor.” CİHAN