Metin Külünk: Vatanı iyi tanımalıyız

Metropol Dergileri tarafından düzenlenen, AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk'ün konuşmacı olarak katıldığı "Büyük Devlet Türkiye" isimli bir konferans düzenlendi. Konya Ramada Otel'de gerçekleşen konferansa Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Meram Belediye Başkanı Fatma Toru, Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk ve çok sayıda davetli katıldı.

SİYASET ANADOLU'DA ŞEKİLLENİYOR

"2017'den 2043'e Türkiye, Türkiye'nin Yakın Coğrafyasında Neler Olacak, Dünyada Neler olacak, Türkiye Nereye Gidiyor? " konularından konuşan Ak Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Anadolu'nun sürekli bedel ödenen bir toprak olduğunu vurguladı. Türkiye'nin bu günü ve geleceğine ilişkin fikir veren Külünk, "Bu topraklar sürekli bedel ödenen topraklardır. Anadolu topraklarında varolabilmek için de, büyüyebilmek için de bunun bedelini her daim ödemek gerekir. Bu topraklar medeniyet ve devletlerin yurdu olduğu gibi aynı zamanda bir medeniyet ve devlet mezarlığıdır" dedi. Anadolu topraklarında hüküm sürebilmek için Anadolu topraklarını, Anadolu insanını anlamak gerektiğine dikkat çeken Külünk, "Yurt bilgiğimiz bu topraklarda hüküm sürebilmek için sahip olduğumuz toprakları da bu toprağın insanlarını da doğru ve iyi tanımalıyız. Çünkü şu açık bir gerçek ki, dünya siyaseti bu topraklarda şekilleniyor" ifadelerine yer verdi.

ROBOTİK ÇAĞA GEÇİYORUZ

Külünk, yeni sistemle birlikte Türkiye’nin gelecek yüzyıla nasıl hazırlanması gerektiğini şu ifadelerle anlattı: “Konuşulan mesele 18 maddelik bir hukuk tekniği meselesi değildir. Mesele gelecek yüzyılda hangi dinamikler üzerinden hareket edersek varlığımızı güçlü bir şekilde sürdürürüz sorusunun cevabını arama meselesidir. Tarım toplumundan sanayi toplumuna, sanayi, toplumundan bilgi toplumuna ve şimdi ise yeni bir çağa. 4. Sanayi çağına yani robotik çağa yelken açtığımız süreçte bir devlet eğer zamanın ruhu ve aklı üzerinden kendini organize etmez ise devletin bekasını sürdürebilme şansı yoktur. Değişim sistemini cumhurbaşkanına verilen yetkiler, parlamentonun denetim yetkisini konuşmaktan öte devletimizin bekası açısından doğrudan ilgilendiren yeni bir çağı doğru anlayacak Türkiye’yi nasıl inşa ederiz bunu düşünmeliyiz. Bu da güçlü bir hükümet sistemi ile gerçekleşir”

KENDİ ÜRETİMİMİZİ YAPMALIYIZ

16 Nisan seçiminin bir siyasi parti seçimi olmadığını Türkiye'yi krize sokan, krizler üreten parlementer sistemden kurtulma seçimi olacağını belirtti. Parlementer sistemin vesayet ürettiğini belirten Külünk, Türkiye'deki çok başlılığın ülkeyi nasıl gerilettiğinden bahsetti. Bürokratik oligarşinin ülkenin gelişmesinde önemli bir engel olduğunu ifade eden Külünk,"Biz parçalanmayı değil büyümeyi hedeflemeliyiz. Cerablus, El-Bab olayını iyi okumamız lazım. Amerika'nın Rusya'nın, AB'nin, İngiltere'nin Suriye'de ne işi var? Kendi savunma sanayimizi, tankımızı, helikopterimizi, silahımızı kendimiz üretmemiz ve ürettiğimizi de pazarlamamamız lazım. Şimdiye kadar bunlar niye yapılmadı? Üniversiteler üretimden ziyade vesayete soyundu. Rektörler işlerini bırakıp ülke yönetmeye kalktılar. Ekonomik vesayet, sermaye sahipleri vesayeti kendilerine bir hak olarak gördüler. Üretime değil ranta sardılar. Bunlar hep parlementer sistemin sancılarıdır. Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi ile bunların hepsi aşılacaktır" diye konuştu.

TOLGA PARLAK merhabahaber.com